bugün

ilkokul, ortaokul ve lise hayatı boyunca bi türlü anlayamadığım öğretmen tipidir. hayır babamın mesleğine göre mi şekillenecek davranışın pezevenk ne soruyosun. babası olmayan çocukların halini düşünsene bir de. soracaksan yanına çağırıp öyle sorsana. daha öğrenci psikolojisinden anlamayan bi lavuksun sen, ne öğretebilirsin ki bana.
'sıra bana gelmesin' dedi içinden, gelmeli gelmemeliydi....

''senin baban ne iş yapıyor ali'' diye bir soru yöneltti, dünyada ki her şeyi bildiğini düşündüğüm, sırma saçlı sınıf öğretmenim, ali'nin gözleri daha da keskin bakmaya başladı ve ağzından cevap döküldü,''doktor öğretmenim'', ' güzel ' dedi öğretmen '' sen de çok çalış baban gibi başarılı ol '' diye ekleme yaptı, gülümsedi ali, en yakın arkadaşım emre ise surat astı, soruyla arasında bir kişi daha azalmıştı...

öğretmen favori öğrencisi gamze'ye dönerek '' senin baban ne iş yapıyor gamze '' diye devam etti, gamzenin suratı asıldı '' şu an çalışmıyor öğretmenim, işsiz kaldı'' dedi, öğretmen bu durumu çok da umursamayarak yine derslere bağladı olayı ''çok çalış'' dedi,''oku ki ilerde baban gibi işsiz kalmayasın gamze'' gamze aç kalmaktan korkarken balık tutmayı öğrenmiş bir insan gibi gülümsedi, sıra ona gelmişti...

öğretmen-senin baban ne iş yapıyor emre?
emre-*öğretmenimm.
öğretmen-oğlum söyle utanılacak bir şey yok, bak gamzenin babası da çalışmıyormuş.
emre-*şey öğretmenim...
öğretmen-işsiz mi oğlum?
emre-hayır, benim babam öldü öğretmenim.
öğretmen-....
emre-ben de çok çalışırsam babam gibi ölmem değil mi öğretmenim??

sınıfta ölüm sessizliği vardı ama o demişti, söylemeyeyim demişti.
+ ali baban ne iş yapıyor evladım

- bakkal öğretmenim

+ sen Ahmet baban ne iş yapıyor

- şirket müdürü öğretmenim

+ hmm adı ne babanın Ahmet

- ali öğretmenim

+ kendisine çok selam söyle evladım.
. bu kulaklar neler duymadı amk. daha ilk okulda ayrımcılık varken başımızdaki pezevenkler yeğenlerine akrabalarına rant sağlamış çok mu.
öğretmenlik okumuş ama çocuk/ergen/genç artık ne boksa psikolojisinden en ufak bi şey öğrenememiş öğretmendir. o sorduğun öğrencinin babası ölmüş olabilir, annesi ve babası ayrılmış olabilir ve babası onu siklemiyor olabilir, babasıyla görüşmüyor olabilir, babası işsiz olabilir, babasının her sınıfta olan ve dalga geçmek için fırsat kollayan yavşakların ilgi alanına girebilecek bi mesleği olabilir... daha bi çok şey olabilir bunun gibi. ama hala sorulur o soru bütün sınıfın önünde. hayır neden sorulur onu da anlayabilmiş değilim zaten her dönem başı dağıtılan formda sorulur hepsi; aile bilgileri, maaşlar, meslekler vs. hepsini yazar verirsin okula. ne yani amaç ne? neyse lan bi şey demiyorum ben.
minik öğrencilerin psikolojisinden anlamayan öküz öğretmendir.

be mal! çocuğun babası komutan olsa ne olur çiftçi olsa ne olur! sen hiç o çocuğun cevap verirken çektiği sıkıntıyı düşündün mü? biz yokluk gördük, çile gördük. babası vefat etmiş çocuklar gördük, o çocuğa babam öldü dedirtmek senin ne haddine!

herkes babasının mesleğini söylerken, babası vefat etmiş çocuğun, her bir sıra yaklaştığında çektiği ıstırabı kim bilebilir?

insanlar ayrıntılara önem vermeli, her şeyi düşünmeli bir soru sorarken.

yanlış sorunun doğru cevabı olmaz, olamaz!
sorusunun bazı çocukları üzebileceğinin farkında değildir.

annemle babam ben çok küçükken ayrıldılar. zaten babam doğru dürüst çalışmazdı. sürekli iş değiştiren, dikiş tutturamayan bi adamdı. eve annem bakardı.

bu soru sorulduğunda ben dünyanın en büyük suçunu işlemişim gibi saklanırdım. annemle babamın ayrı olduğunun bilinmesini, babamın doğru dürüst bir işi olmadığını söylemek ölüm gibi gelirdi. yalan söylerdim. babam yurtdışında, uzakta filan derdim. çünkü babamla gurur duymak isterken o ortada yoktu. bu beni çok utandırırdı.

sormasınlar çocuklara. çünkü çocuk kalbi bazen gerçeği kaldıramıyor.
genelde soyadına göre meslek belirleyen kişidir. hayır soyadımla babamın mesleğinin ne gibi bir ilişkisi var açıkla.!
soyadın boyacı baban boyacımı senin gelsin şu tahtayı boyasın * *
(bkz: yürü git lan)
bir de babalar gününe doğru baba hakkında kompozisyon yazzdıran tipler vardır.

ulan anlayışsız herif/karı! ya sınıfta babası ölmüş olan varsa.

mesela bizim sınıfta vardı öyle bir arkadaşımız. ve ertesi gün, yani kompozisyonları getirmemiz gerektiği gün sınıfa gelmemişti.

not: getto ruhu argadaşınız da o yaşında bu durumu farketmiş ve kompozisyonunu yazmış olmasına rağmen hocaya tepki olsun diye yazmadım diyerek eksi almıştır. öyle de bir delikanlıdır işte.
ilk okulda , orta okulda hatta lisede karşılaşılan soru.
+baban ne iş yapıyor?
-çalışmıyor hocam.
+işsiz mi?
-çalışmıyor hocam.
+işsiz yani!
-6 katlı apartmanımız var,bayramyerinde dükkanımız var.forum çamlıkta mağazalara kiraladığımız dükklanlarımız var!!!
-sizce çalışmasına gerek var mı ?
+guulk
+evet çocuklar nerde kalmıştık... *
O kadar sene cocuk psikolojisi uzerine ogrenim gormesine ragmen bir cocugun babasinin vefat etmis olabilecegini dusunemeyen ogretmendir.

Yanimda oturan cocuga sordugunda "bilmiyorum" demisti. Nasil bilmezsin evladim diye ustelemis, "babam öldü ogretmenim" cevabini aldiginda uzulmus numarasi yapmisti. Yasim 6'ydi. Babamin hayatta olduguna sukrettigim ilk andi.
la bırak allasen, vasıfsız dingonun teki son çare asılıyor öğretmenliğe tek derdi devlet memuru olayımda geberene kadar kebap

çocuk psikolojisi nedir ? ne anlar o kütükler, babası olmayabilir, işsiz veya hapiste vs olabilir

sana ne lan onun bunun çocuğu.
amacını bir gün size şu soruyu sorduğunda anlayacağınız öğretmendir;
"senin baban mobilyacıydı demi?"
Dünya'da en nefret ettiğim insanlardan biridir. Babamı 9 yaşımdayken kaybettim. Ölüm bu normaldir. Kime ne zaman nerede nasıl geleceği belli olmuyor. Üstelik babasını kaybeden ilk ve son insan/öğrenci de ben değilim. Şimdi aptal insan. Sen ne yapacaksın o çocuğun babasının mesleğini. Babasına mı eğitim veriyorsun yoksa babasının mesleğine göre mi eğitim veriyorsun çocuğa, napıyorsun ? Oldum olası bu soruyu soran öğretmenlere karşı kin besledim. Tabii şimdi aştım o durumu ama ortaokul ve lise zamanında bayağı yakıyordu cigeri. Öğretmen arkadaşlar varsa yapmasınlar böyle bir hata. Zira yapanın *
babanın kim olduğunu söyle sana kim olduğunu söyleyim mantığı ile ayrımcılık yapabilme yetisine sahip, daha eğitimi öğrenememiş öğretmen cinsi.
öğretmenim,

öğretmenlik hayatımın ilk dersinde çocuklardan isimlerini, kaç kardeş olduklarını, babalarının ne iş yaptıklarını söylemelerini istedim.

neden mi? ben de bilmiyorum ki. bize hocalarımız soruyordu çünkü. benim maksadım "kimin babası neymiş, öğrenelim." değildi yani. geleneği devam ettirmekti.

sonra bazılarının bunu kötü bir anı olarak hatırladığını görünce bir daha da kimseye "baban ne iş yapıyor." diye sormadım.

öyle işte.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar