1 Nisan 2001 doğum günün. Kardeşim o zaman 4 yaşında sürekli ağlıyor. Arabayla birileri gelip bişe demeden geri gittiler. Tekrar geldiler bu sefer senin hastanede olduğunu vücudunda küçük bir yanık olduğunu söylediler.
O günün gecesi yaradana kavuştun.
Cenazenin kaçıncı günü hatırlamıyorum üzerinde haberinin olduğu gazeteyi eve sokmuşlar onu gördüm. Parti tabelasını takarken Yüksek gerilime kapılmışsın Yerde yatıyosun her yerin yanmış kapkarasın hiçbir yerin görünmüyor. Cenazeni de göstermediler zaten. Şahin amcadan başka kimse olmadı yanımızda haberin olsun. Bıraktığın gibiyiz belki de daha sıkı bağlarla bağlıyız birbirimize çok şükür. (Sana yazıyorum ama anneme allah razı olsun ondan demeden geçemicem).
Hatırlamıyorum seni hayal meyal belki. Fazla vakit geçiremedik.
iyiyiz biz.
Ölüm şeklin var olan günahlarına kefaret olur inşallah.
Mekanın cennet olsun.
Babacığım, bu yönünü ilk defa görüyorum bak doğduğumdan beri yanındayım eline koluna sağlık o bulaşıklarla beni yalnız bırakmadığın için. Çok da iyisin ama kimseye söyleme bunu iyice üşengece çıkar adım valla. Hem o kadar mantı yaptım sana, hazır da olsa bu da bi beceri şimdi sosu yoğurdu falan.
sorumsuzluğun, rahatına düşkünlüğün, soğuk kanlılığın falan bütün gereksiz özelliklerin bana geçmiş, şeker hastalığının da genetik payı olduğuna göre şeker de çıkarsa ben de oda senin sayende olacak. şanssızlığımız ben doğduğumda senin 55 yaşında olman büyük ihtimalle. şimdi ayda 1 kere görüşüyoruz maksimum, daha iyi oldu böyle. ama gene de geçen sene ki hastalığına yenik düşmediğin için mutluyum. kötü bir habere hazırlamıştım kendimi çünkü. *
iyi ki varsin. Senin gibi bi adam daha yok dünyada. Ama baba sen bu kadar iyi olursan ben senden başka kimseye ihtiyaç duymam ki. Hic gitme sen hep kal benimle babam benim.
şu telefon her çaldığında sanki biri baban öldü haberini verecek öyle korkarak açıyorum, bu kadar sigara içilmez, içiliyorsa da bırakılmaya çalışılır, en azından keşke bıraksam diye laf edilir. çok üzülüyorum.
son zamanlarda çok kavga ediyoruz tatlım, farkındayım. sen birşeyler söylüyorsun bana sürekli fakat benim söylediklerimi duymuyorsun. ben de bu yaşa gelmiş adamı değiştirmeye çalışıyorum, hangi kafadaysam artık. elimde değil, senin doğruluğundan emin olduğum yollardan gitmeni istiyorum. göz göre göre yanlış yoldan gitmene izin veremem. sen sabrını, haketmeyen insanlarda tüketmişsin, bana kalmamış pek. ben de fazla hırçın oluyorum bazen sana karşı, sonra vicdan azabından ölüyorum. ama fazla dillendirmesem de hiçbir şey sana olan sevgimin büyüklüğünün önüne geçemiyor, bilesin.
Bu Dünyada doktora gitmez sandığım yegane adam, kendi başına kalkıp göz doktoruna da gitmişsin.
Bu demek oluyor ki benden vazgeçmemişsin. Gazeteden vazgeçmemişsin. Ilaçlarını içip cici baba olacaksın, daha çok yaşayacaksın. Sen gözlük de taktın ya, ne güzel dede olursun değil mi? Cebinde çikolatalar taşırsın. Canımsın, iyi ki benim babamsın.
ben hic buyumeseydim sen yine pazar gunu beni yikayip yatagima yatirsaydin aksam 9 olunca show tv de maratonu izleyip galatasarayin mac ozetini bekleseydik .
bir kez bile olsun bana sarılmadigin için , birkez olsun bana oğlum demedigin için bana sarılı guven vermediğin için , bana sevginin ne demek olduğunu öğretmedigin için sana kızıyorm ve kızmaya devam edeceğim , hersey çok güzel olabilirdi pedeerr.