ulan adama çok çektirdim be. büyüdükçe duruldum da adam bir nefes aldı. küçükken başladı eziyetim. daha 8 9 yaşlarındayım, arabayla amasya'ya gidiyoruz. annemle ikisi konuşurken bende bir soru sormuşum babama. adam duymamış vay efendim beni niye dinlemiyorsun diye hareket halinde adamın kafasına demir tabancayı geçirip yarmışım kafasını. dövememiş beni küçüğüm diye. aradan 2 yıl sonra. oturma odasındayım televizyon izliyorum. odanın kapısı aralandı. bir tane kol uzandı odaya doğru. elinde boncuklu tabanca vardı. birden bana doğru sıkmaya başladı. lan insan boncuklu tabancayla öyle sıkar mı ? neyse ben durur muyum kapıya yaklaştım. ardında bekleyenin kim olduğunu aldırmadan kapıya tekmeyi yapıştırdım. kapı hızlıca kapanıp arkasında bekleyenin kafasına çarptı. tahmin edin kimdi ? evet gene babam. adamın ikinci kez kafasını yardım. tam olum hhka yedin dayağı diyecektim ki gene dövmedi. sadece silahı yere attı, ''sana hediye alanda kabahat'' dedi. silahın üzerinde tepinerek kırdı. * silahı hediye alıyor kalite kontrolü üzerimde deniyor aq. * aradan bir yıl sonra. arabayla hareket halinde çarşıya gidiyoruz. baba bu ne deyip yandaki inik el frenini kaldırıyorum. sonucunda araç yoldan çıkıyor. dedim hhka bugün dayak yemezsen daha hayatta yemezsin. bana bir tokat yapıştırdı feleğim şaştı aq. * ama sonra geldi özür diledi. her şeye rağmen melek gibi bir adam. bugün doğum günü. iyi ki doğdun, iyi ki babamsın. seni çok seviyorum.
Aşk acısıymış falan hepsi boş. Ailende huzur varsa insan başkasını sevmeye ihtiyaç bile duymaz. Çünkü onlar sana her zaman yeter. Zaten ailesi huzursuz olan insanların aşk acısı çekmesi bile bir lükstür. Babalar şerefsiztir. Başka bir kadın gördükleri zaman gerçek ailesini unuturlar. Gebersin lanet olsun o babalara.
dünyaya gelişimde baş rol oynadı, yardımcı rolü kabullenemedi ve gitti. yapamamış, becerememiş de olabilir. ayda bir bile olsa görüşmelerimiz, öğretti. çocukmuşum gibi konuşmadı, hayatı anlattı.
büyümedim, olgunlaşmadım. yaşamadan, bilsen de yapamazmışsın.
en eski felsefeydi -sanırım- kendinden kaçamayacağın. kaçamadım.
aslında hiçbirimizin sağ iken değerini bilmediğidir.
allah yokluğunu göstermesin..
dağ gibidir o, adamdır. arkadaştır. yeri geldiğinde derdini dinleyendir.
oğlum birşeye ihtiyacın var mı diye soran, yeri geldiğinde bize kızandır. kızar çünkü aynı hatayı bizden önce kendisi yapmıştır.
belki belli etmez ama sever.
ağlamaz bilirsin, düşünürsün. bir kez ağlamıştır yalnızca. hayal meyal hatırlarsın. çünkü sen o zamanlar daha 5-6 yaşlarındasın. senin hasta olupta, adana balcalı hastanesine ambulansla sevkedildiğin günlerdedir o ağlaması. bir köşede ağlamış, biraz toparlanıp annemi sakinleştirmiş sonra gitmiş tekrar ağlamıştır.
allah o günleride tekrar göstermesin.
şimdi bu adam nasıl sevilmez?
canımdır. olmak istediğim insandır..