babaanne denince akla gelenler

entry113 galeri2
    72.
  1. az olsun diye istenilen tabağın dopdolu gelmesi.
    4 ...
  2. 73.
  3. Kimine göre fedakarlık abidesi,lezzetli yemekler yapan tonton, sevilesi ; kimisine göreyse bin türlü fenalıklar yapan üstünde gram emeği olmayan biri.
    0 ...
  4. 74.
  5. 75.
  6. 76.
  7. Ben doğmadan ölmüş.. ne diyebilirim ki.
    1 ...
  8. 77.
  9. Bismi... Diye kendini sürekli guncelleyen ,üzerinde muhakkak bir tülbenti bulunan,acı tatlı sorular soran tontis kadın .
    2 ...
  10. 78.
  11. Hastalık çarşafı var ya babaannemin hasta olmaya bayılıyor. Geçen nevresimini değiştiriyorum güzel bi nevresim takımı gördüm dedim aa bu çok güzel yeni bunu yayalım dedi ki hayır o hasta olur da yatarsam diye.
    3 ...
  12. 78.
  13. Bayramda tüm torunlara 10 tl verip halamın çocuklarına kaş göz yapmak suretiyle gizlice onlara daha fazla harçlık vermesidir.
    5 ...
  14. 79.
  15. valla ananesini balkondan atmak isteyen arkadaşım geliyo aklıma sadece.
    0 ...
  16. 79.
  17. Hoppa nine. Ürkütücü bi masaldı ama her gün aynı masalı dinlemekten asla bıkmazdım ve hayalini kurardım. Umarım daha çok seneler görürüz birlikte.
    1 ...
  18. 80.
  19. Kadin sandiga puskevit saklar sonra odasina girdigimizde cikarir altinla harclik verir gibi kamufle ede ede verirdi.o kadar komediye ragmen bisey anlamaz oturur yerdik sonrada ortaligi dagittik diye odasindan bagira cagira kovardi tamam yaslilik filan anliyorum ama yillar gecti hala gecerli bir gerekceye baglayip normalize edemiyorum .
    4 ...
  20. 81.
  21. 82.
  22. Kapıyı açmasına rağmen '' Geldin mi ?'' diye inatla soran tonton insan.
    6 ...
  23. 83.
  24. Aksi ama tontiş, seven ama gösteremeyen bir kadın tipi.
    Her bayram çifte bayramlık sahibi olmamın yegane sebebiydi.
    Öldüğü zaman inanamamıştım. Kapı açılacak ve içeri girecekmiş gibi gelirdi bana.

    Ondan aldığım ekzantirik cümlelerim ve kelimelerim var. Kullandığım zaman arkadaşlarım tuhaf tuhaf yüzüme bakıyor.

    Düşününce aslında ne kadar özlediğimi hatırladım. Çok güzel çiçekleri vardı. Bana ebegümeci ekmeyi öğretmişti. Fesleğene fesdikan derdi. Camının önünde yediveren gülleri vardı 4 mevsim açarlardı. Arka bahçesinde leylak ve dut ağaçları gölgesinde otururduk zaman zaman. Beraber beyaz incir toplardık yazın. Yılan fobisi vardı. Bahar kokusu babaannemi hatırlatır bana.

    Damak tadımı da ondan almışım sanırım. Balığı ve köfteyi çok severdi. Henüz yapay tatlanrıcıların evlere girmediği zamanlarda çok lezzetli köfteler yapardı. Çarşaf börekleri de tadından yenmezdi. Komşuya bir tepsi börek ikram etmişti bir gün. O gün ona hayran olmuştum.
    1 ...
  25. 84.
  26. benim için ikinci bir anne olmuş şahsiyet
    bunun nedeni onun yanında büyümüş olmammı bilemem ama babannem benim için çok ama çok değerli.
    2 ...
  27. 85.
  28. 86.
  29. 87.
  30. alt katımızda otururdu. babama hep duygu sömürüsü yapardı. babamı yolda görünce hemen merdivenlere koşar , tülbentini alnına bağlar, " çok hastayım oğlum " diye ağlardı. bulduğu her fırsatta bana ya da ablama bahçeyi süpürttürürdü. çiçeklerini başka severdi. babamı da ayrı severdi. beş kızından daha çok. babam tek erkekti. babam da her şeyini alır , her şeyini öderdi. babamında iki kızı olmuştu.kız çocuğu olduğumuz için pek sevilmedik babaannem ve babam tarafından. dedemiz bizi çok severdi , bize tapardı ama konu babannem.

    yemek getirdiğinde "... ma getirdim derdi (babama) " yemezdik bizde kızıp onun getirdiği yemekleri. annem , hizmetçi gibi kullanılmaktan bıkıp çalışmaya başladığında henüz 7 yaşındaydım. babannem evimize hangi arkadaşlarımız geliyor biz nereye gidiyoruz tüm gün takip ederdi. tahta bir sopayla arkadaşlarımı kovaladığı bile olurdu. arkadaşlarla piknik yapardık mahallede, kızardı bize " yemeklerinizi götürmeyin bunlara , oğlum ne emek çekiyor da alıyor " derdi. her şeye kızardı. tavukları ve denizli horozları vardı. yavru horozlardan biri gözüme saldırmıştı , göz kapağımdan minik bir parça koparmıştı (muhtemelen yeşil diye) hemen kesmişti onu " sen benim kuzumu kör etcektin " deyip. babaannem dengesizdi.
    bir keresinde de ablam liseye giderken , son sene diye arkadaşları ile hep görüşmeye çalışırlardı . neyse , kadir diye bir çocuk vardı . bunlar evde okey oynarken evi basıp hepsini kovmuştu. kadir de çok iyi bir çocuktu. sevgilisi vardı adı mine idi. yani fuhuş baskınına gelen komser yardımcısı gibiydi o gün.
    babannemden çektik .
    küçücük olmamıza hiç aldırmazdı. misafiri geldi mi "gel kahve yap " derdi. dedem pazarcıydı . bazı yardıma muhtaç insanlar için torba torba sebze hazırlardı. onlar geldiğinde hiç yüzlerini kızartmadan parasıyla verir gibi o torbaları verirdi. babannem pazardaysa o gün dedemin doldurduğu torbaları gizli gizli geri boşaltırdı sonra kavga ederlerdi. babaannem, yardım etmekten hiç anlamazdı yani çok cadolozdu. hayatı annemin burnundan getirdi. misafiri de hiç bitmezdi.

    sonra sonra seneler geçti işte. dedemi yatalak oldu. babannem ona bakmak istemiyordu. dedemin altını eniştem alıyordu. dedemi kaybettik. eniştem yurtdışına gitti çalışmaya. hasta olan halam babannemle kalmaya başladı. işte artık sırlar dünyası gibiydi her şey. hasta olan halam şizofreni hastası. babanneme çok eziyet etmeye başladı. öyle böyle değil. her şeyi burnundan getiriyordu. tabi benimde. süreklı korkuyordum ve de tuhaf tuhaf şeyler anlatır , yaşadığını iddia ederdi. tam ders çalışacakken eve dalar şu duayı bana 20 kere yaz gibi şeyler söylerdi. yastıklarımıza yorganlarımıza dualar sıkıştırır , kendi kendije bahçede bir şeylerle kavga eder. sürekli aileden ölmüş olan insanları televizyonda gördüğünü anlatırdı. babannem s.ki tutmuştu yani. neyse , gel zaman git zaman babannem çok iyi bir insan olmaya başladı. hani ölüm iyiliği derler ya. bende çok sevdim onu. sürekli gittim ama. kahvaltı yapıyorduk hep beraber falan . iyiydi her şey. halam hariç. o ilaçlarını içmeyip eziyet ediyordu kadına. bir kova suyu üstüne bosaltıyordu mesela. televizyon izlerken tv ' yi kapatıp " ne izliyorsun bunları azdın mı ?" gibi böyle ağıza yakışmayan bel altı şeyler söylüyordu ve küçük çocuğuyla da ilgilenmiyordu. o da sokak sokak oyun oynayacağım diye mahalle mahalle koşturan torununun arkasından gitmeye çalışıyordu . bir gün yanına gittim " kızım , yıldırım gibi çakıldım yere " dedi. yine torununun arkasındsn gitmiş ve tansiyon hastasıydı. dayanamamış o efora e izmir sıcağı . 1 hafta sonrada öldü işte.

    o sabahta vedalaştık . ben arkadaşıma kalmaya gidecektim o gün.halaların gibi öğretmen olursun inşallah dedi. inşallah dedim. sarıldık öpüştük. o gece halamlar gelmiş. hepsi bizde oturmuşlar. babam yine evde yokmuş. içiyormuş kahvede. babaannem 7 er çift patik getirmiş ablamla benim çeyizime.
    börek yapmış o gün (çok güzel yapardı) çay içmiş. herkes anne dikkat et dese de dinlememiş çocukların cipsinden bile yemiş.
    muhabbet esnasında " valla hiç param yok "diye yemin etmiş.
    aşagı eve inmişler yatmaya. gece 3 gibi nefes alamamış. hemen ambulans çağırmışlar. ama hasta direkt x olmuş demişler. tabi ambulans gelene kadar dil altı vermeye çalışmışlar. annemin kollarında ölmüş. öldükten sonra da halının altından para , altın falan çıkmış (hani yoktu) öyle işte.
    ben iyi mi hatırlayayım kötü mü bilmiyorum. çok kızdığım şeyler var ama çokta üzüldüm , aşırı üzüldüm. işte babannem.
    2 ...
  31. 88.
  32. keşke birkaç parça hatıra olsa aklımda . ben bir yaşındayken kaybetmişiz onu. babamın anlattıkları ve resimlerimiz ile tanıyabildim tontonumu. beni çok severmişsin babaannecim. beni dizinde hoplatırken ben gülünce sen de gülermişsin , öpüp koklarmışsın. yastıklardan kule yapıp onları devirmen çok hoşuma gidermiş öyle mi ?

    keşke bu günlerimi de görseydin canımın içi. benle gurur duyacağından eminim. o minnacık parmakları olan bebe , şimdi kazık kadar oldu babaannem. beraber yürüyüşe çıkardık senle , koluma girerdin sahilde dolaşırdık belki de. beraber hint dizileri bile izlemeye razı gelirdim. allahım seni çok sevmiş be tontonum , bizden çok sevmiş. iş böyle olunca başka söze ne çare. allahın cennetinden beni izleyip gülümsüyorsundur umarım .
    0 ...
  33. 89.
  34. Sıcak bir ev soba üstünde bulunan çaydanlık, büyük gözlükler,örgü işleri ve devamlı karnın açmı tok dediğin halde durmadan soran. Sonsuz aşk. Allah rahmet eylesin
    0 ...
  35. 90.
  36. Sütlaç.

    Neden bilmiyorum sürekli sütlaç yapardı ve bir kısmını dolaba koyup diğerlerini de salondaki divanın altına dizerdi. Kimse de sütlaç yemezdi ama o yine de hep yapardı. ilginçti rahmetli. Ha bi de saçlarına kına yakardı.
    3 ...
  37. 91.
  38. blender gibi ortalığı karıştırması, çocukları ve torunları arasındaki über ayrımcılık.
    5 ...
  39. 92.
  40. 93.
  41. baba tarafım hep zayıftı. ilgi alaka olarak yalnız yanlış anlamayın. maddi olarak iyi durumda olsalar da manevi olarak yoklar. hiç bir samimiyetlerini görmedim. hiç başımı okşayıp sarılmadı.

    Bana son model cep telefonu alarak kalbimi kazanamazsınız. görmeyenler güzel zannedebilirler. ancak başınıza gelmeden anlayamazsınız. ah babam...

    keşke daha iyi bir baba olsaydın da ben de gölgende serpilip gelişseydim. her şey kader kısmet işte. öyle işte sözlük. benim baba tarafından çok derin bir yaram var...
    0 ...
  42. 94.
  43. O ne yapmış, bu ne giymiş, şunun kızı bunu demiş, onun oğlu şuraya gitmiş vs. vs. (bkz: gıybet)
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük