baba ile alışverişe gitmek

entry48 galeri0
    1.
  1. küçükkene yalvar yakar istediğim batman'in kankası robin in oyuncağını almaya babamla gitmiştik. arabada sevinçden çığlıklar atarken oyuncakcıya geldik ve robinimi buldum.

    -oğlum bu mu şimdi?
    -eğvet babah
    -oğlum bak emin misin bak bissürü güzel şey var burada iyi karar ver bak (action manleri, futuristik robotları gösterir)
    -ığğğhh istemiyorum

    (o sırada oyuncaklarla ilgilenen personel gelir)

    -buyrun yardımcı olayım
    -he he çocuğa oyuncak almaya geldik işte, hırbo eh eh

    babamın o şekilde konuşması çok gücüme gitmişti, utanmıştım.. işte benim için böyle birşeydi babayla alışverişe gitmek..
    7 ...
  2. 2.
  3. 18 YAŞINA KADAR HEP iKi NUMARA BÜYÜK AYAKKABI ALIMIYLA SONUÇLANACAK ALIŞVERiŞ DUMURUDUR.
    5 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. bu satırların yazarı için, hayatının bir döneminde aleni işkence haline gelmiş ve neyseki artk çok gerilerde kalmış olan hadisedir. mağazaya girilmesi, mekânın gezilmesi, ürünlere bakılması ve birşeyler alınmasının sadece iki üç dakikaya sığdırılabileceği tecrübeyle sabittir.

    (bkz: demokrat baba istiyoruz)
    0 ...
  7. 5.
  8. 6.
  9. yapılan alışverişlerin en zevklisi, en kolayıdır. önceden gezilip, dolaşılıp, beğenilen ama *para sıkıntısı yüzünden* alınamayan bilimum alışveriş eşyası; nedeni sorgılanmadan, hesabına pek bakılmadan sahip olunanlar tarafına geçer. gün sonunda babanın arka sağ cebi küçülmüş, kollar yorulmuş, kişi mutlu olmuş, baba da öpücüklerle tekrardan mutlu edilebilmiştir.
    4 ...
  10. 7.
  11. genellikle açık büfe kahvaltı gibi bir duygudur. sanki arkanızda dünya bankası varmış gibi hissedersiniz. her ne kadar anne ile alışverişe çıkmak kadar rahat olamasanız da oldukça keyiflidir.
    0 ...
  12. 8.
  13. anneyle cikmaktan iyidir. baba giyisiye karismaz, tek sorusu begendin mi ve kac para olur. annenin sorulari bu rengi mi begendin ve bu soruyla ay bu reng cok kötü kizim baskasini al demek ister, bu cok acik degil mi, sonra kac para, ve bu sorular o almak istediginiz seyden nefret edesiye kadar sürer. baba ise begendin mi ve kac para sorusundan sonra hadi gidelim der ve istediginizi alir ve biter.
    2 ...
  14. 9.
  15. iki saat pazarlık yapıp sizi satıcıya rezil etmez. şahanedir.
    3 ...
  16. 10.
  17. iki saat pazarlik yapip fiyati neredeyse yarisina kadar dusurur. sahanedir.
    2 ...
  18. 11.
  19. her halukarda zulümdür. bir kız evladı için konuşuyorum efenim.
    1 ...
  20. 12.
  21. anneyle alışverişe çıkmaktan daha eğlenceli olaydır. anne ;
    'onu alma, yok ondan var evde, sepeti hep ıvır zıvır doldurdun yine! der. baba ise;
    istediğini al yavrum der. bu kadar açık ve net ne istersen ... bu yüzden en güzeli babayla alışverişe çıkmaktır.
    1 ...
  22. 13.
  23. babanızın içine bankamatik kaçtıysa tadından yenmez efendim.
    0 ...
  24. 14.
  25. anne ile alısverise cıkmaktansa seve seve yapılacak eylemdir.

    kolay karar verirlir az gezilir.
    ilgi alanları ortaktır. erkekseniz
    seçim şansını etkileyen tek kişi sizsinizdir.
    0 ...
  26. 15.
  27. kızlar için en kötü ve en karsız olaydır.
    - bu kot güzel değilmi baba?
    - bu çok dar.
    - bu t-shirt güzel değil mi?
    - beli çok kısa değil mi ve yakası çok açık ?
    5 ...
  28. 16.
  29. alışveriş sonrasında intihar teşebbüsüyle veya kanser teşhisiyle sonuçlanabilecek eylem

    anne, babaya bir adet alışveriş listesi verir. listede sadece gereken şeyler vardır. önce listede istenenleri, markalarını, fiyatlarını iyice inceler. kuruş hesabı yaparak en uygununu bulmaya çalışır. "baba o ucuz ama şu daha iyi." demek asla fayda etmez. daima en ucuzunu alır.
    sonrasında gözü listenin dışındakilere kayar, abuk subuk, gereksiz ne varsa sepete doldurur. listede özen gösterdiği tüm konular burası için tamamen geçersizdir.
    kasaya gelindiğinde elinde bir kaç parça eşya bulunan hoş bayanlara yer verir. nihayet ödeme yapılıp dışarı çıkıldığında da fişe bakıp kendi kendine söylenir.
    2 ...
  30. 17.
  31. terapi gibi bir şeydir. aile olmanın sıcaklığını, sevildiğinizi, bir kez daha anlamanızı sağlar. alışverişe sizin için çıkıldıysa babanın tek amacı sizin mutluluğunuzu görmek olur. sizin ucuz olanı seçmeniz halinde, 'istersen diğerini de alabilirsin, parayı düşünme sen, hangisi işine daha çok yarayacaksa onu al, paramız var çok şükür.' şeklinde konuşmalarla sizi rahatlatmaya çalışır. alışveriş bitiminde size dönüp, 'memnun musun, başka alınacak bir şeyin var mı?' diye sorar emin olmak için. kendisi, 10 yıllık takım elbisesini hala giyse de, sizinkinden daha eski model telefona sahip olsa da, size en güzelini, en kalitelisini alabilmek ve sizi arkadaşlarınız arasında 'mahçup' duruma düşürmemek ister. insan böyle bir babaya sahipken nasıl mahçup olsun ki?
    2 ...
  32. 18.
  33. işkence. benim için en azından. hele ki her giydiğinize harika, mükemmel diyen bi babanız varsa. en abudik/giyilmeyecek şeyleri alıp eve dönmeniz çok normal.

    yeminle önüne gelen her şeyi tek tek gösteririr, denemem için ısrar eder.

    -aa bu tshirt nasıl?
    +hayır baba.

    -bu nasıl?
    +baba pembe o.

    -tamam tamam işte buldum. siyah hem de.
    +baba o erkek için.

    -bu?
    +yağğ baba. sen bakma. ben bulurum kendim.

    bu uyarıdan sonra baba artık ısrar etmeyi bırakır ve depresif kişiliği kendi haline bırakır.

    alışveriş çabuk bitsin de gidelimdir amaç. olur da hiçbir şey beğenmeyen evlat bir şey bulur ve denerse baba için kaçınılmaz fırsattır.

    +baba yaa olmadı gibi.
    -yoo çok güzel oldu.
    +kısa sanki.
    -tam tam.
    +ben giymem bunu yağğ. olmadı işte.
    -al sen kızım. sonra beğenince giyersin.

    tee allahım. böyle işte. eziyet. hatta eziyet ötesi.
    eve geldikten sonra yaşanması garanti diyaloglar da mevcuttur. anne kesinlikle alınan şeyleri çok kötü bulur.
    anne: bu ne böyle. yalvarsalar bunu giyip sokağa çıkmam. hanginiz beğendiniz bunu böyle. ehehe...
    baba: kızın beğendi. * ben karışmadım.
    anne: belli hayatım sen zevklisin. böyle şey almazsın.

    kendilerine hiç toz kondurmazlar. hep ben hep ben.
    çooook dertliymişim bu konuda. şimdi fark ettim. ehehe.
    3 ...
  34. 19.
  35. açık büfedir, tam pansiyondur...
    1 ...
  36. 20.
  37. + kız
    - baba

    +baba bu nasıl?
    -ben bilmem giyecek olan sensin.
    2 dakika sonra.
    ...
    -o ne öyle kızım yok olmaz o.
    +baba sen karışma giyecek olan benim...
    1 ...
  38. 21.
  39. kabustur...

    vitrinde gördüğünüz elbiseyi deneyecek olsanız yüziki tane hadi lafı duyarsınız. ışık hızıyla hareket etmeniz beklenmektedir. meşakkatli iştir. en iyi baba alışverişe çıkarken evde bırakılan babadır. otursundur, bulmaca çözsündür. alışverişe kati surette götürülmemelidir. zira babayla gidilen üç alışverişten sonra antidepresan kullanmaya başlamanız muhtemeldir.
    2 ...
  40. 22.
  41. babanın çalışır olduğu dönemler;

    etiketler pek fazla incelenmez öyle annedeki gibi, yok ev ekonomisiymiş, yok bu marka indirimdeymiş cümlelerini duymazsınız. olaya kitlenmiştir baba, yapılması gereken bir alışveriş vardır ve en kısa sürede bitirilmelidir.

    baba emekli olduğunda;

    annenizden daha heveslidir alışveriş yapmak konusunda. çünkü yaptığı işler azalmış, zaman harcayacak pek bir aktivitesi kalmamıştır. işte o zaman annenden daha beter zaman harcarsınız babayla alışverişte. hatta semtte size yakın bir marketten yapıyorsanız alışverişinizi sürekli, kasiyerlerle kanka moduna bile girer olmuştur. bırakınız kendisi yapsındır, etsindir.
    0 ...
  42. 23.
  43. 24.
  44. 25.
  45. en ayarı da ihtiyacın olan birşeyi aldıktan sonra, farklı bir mağazada aynı ürünü görüp fiyat sormak için içeri girmesi. ya hayır arkadaşım hadi daha pahalı fiyat çektiklerinde huzura kavuşacaksın da , daha ucuzunu denk getirirsen o surat ne öyle. tüm yurdu dolaşamayız ki kıçı kırık bot almak için.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük