büyümek

entry271 galeri22
    51.
  1. büyümek, artış demektir. belki sevgilerde vardır bu artışlarda. ama acı ve mutsuzluk daha fazla yer kaplar büyümenin içinde. schopenhauer der ki: 'Tüm sınırlamalar kişiyi mutlu kılar. Görme, etki ve temas alanımız ne denli dar ise o denli mutlu oluruz; ne denli geniş ise o denli sıklıkta kendimizi azap içinde ya da ürkütülmüş duyumsarız. Çünkü bu alanla birlikte kaygılar, istekler, ürkünç şeyler de çoğalır ve büyür.' işte bence tamda budur büyümek.
    0 ...
  2. 52.
  3. ne tez büyüdüm anne.
    bir yanım dağlar,
    bir yanım kar.
    sahi, o kadar oldu mu gideli akasyalar.
    2 ...
  4. 53.
  5. küçükken hep istenen fakat istemenin bile pek bi anlamsız olduğu şey. masumiyetinizi kaybedersiniz ister istemez, o çocukluğunuzdaki saflık, doğallık yoktur artık.. insanlar bir hatanız olduğunda "çocuktur yapar" demez, tam aksine yüzünüze yüzünüze vururlar her hatanızı. çocukkenki arkadaşlıklarının bile daha sağlam olduğunu görmektir bazende.
    o zamanlar birlikte topun peşinde koştuğun insanların bir çıkarları yoktur, ama büyüdüğünde tamamen çıkar söz konusudur çevrende. küçükkenki sorumsuzluğu özlemektir bazen. odayı dağıttığında annenin toplamasını, babadan harşlık almayı, sabahları işe değilde okula gitmeyi özlemektir.

    uzun lafın kısası zor iştir büyümek.
    2 ...
  6. 54.
  7. Anne bana şefkat göstersene dediğinizde. Eşşek kadar oldun nerene şefkat göstereyim demesidir.
    1 ...
  8. 55.
  9. istendiğinde olmayan, olduğu zamanda istenmeyen, insanı çelişkiden çelişkiye sürükleyen biyolojik olay.
    0 ...
  10. 56.
  11. hayatın belkide en boktan yanı..
    0 ...
  12. 57.
  13. kötüdür...beklentileriniz ve sizden beklenenler artar, sorumluluklar artar, mücadele artar... uzar gider...
    0 ...
  14. 58.
  15. yaşlanana kadar doya doya uyuyamayacağını idrak ettirip insanı mutsuz eden durumdur.
    0 ...
  16. 59.
  17. ilerde anlarsın diyenleri anlamak,
    zamanında beğenmediğin simit ayrana talim olmak beğensende beğenmesende günü kurtarmak,
    annenden yüzün tutupta harçlık isteyememek,
    evlenmek,
    nerde bir yeşillik hafif slov bir şarkı duysan eskilere gitmek,
    bizim zamanımızda lafını çok kullanmak,
    dini bayramlarda o eski bayramların tadını alamadığını farketmek,
    artık herşeyden çok huzuru önemsemek,
    büyütmeyi düşünmek,
    son bir dilim kalan ve senin payın olan o pastayı eşşek kadar adam olmasına rağmen kardeşine saklamak.
    1 ...
  18. 60.
  19. büyümenin en acı tarafı siz fark etmaden başlamasıdır.
    0 ...
  20. 61.
  21. büyüdükçe, acıya karşı zırh geliştirmeyi ve umutsuzluğu geçiştirmeyi öğreniyor insan. yaraları çoğaldıkça yenileri açılmasın diye didinmeyi. ancak tembelliğe alışkın tüm vücutlar gibi, bir mühlet sonra unutuyor öğrenmişliği her sözcük...
    0 ...
  22. 62.
  23. hıçkıra hıçkıra akan gözyaşlarınız sessizce akıyorsa büyüyüyorsunuz demektir.unutmayınız ki büyük diye birşey yoktur.hepimiz bir önceki neslimizde göre çocuğuz.
    0 ...
  24. 63.
  25. 64.
  26. gece uykunuzdayken üstünüzü örtecek kimsenin olmaması ile kendinizi hasta bularak çok derinden hissedersiniz.
    2 ...
  27. 65.
  28. 66.
  29. büyümek,kişinin anne babasının yaşlanmasıdır...ölüme yaklaşmasıdır...sorumluluk duygusunun verdiği sıkıntıyla, her gece parmaklarını suratına maske yaparak sabaha karşı uykuya dalmasıdır..
    0 ...
  30. 67.
  31. sorumluluk alma zamanının geldiğini ve sorumluluktan kaçışın olmadığını anladığın an. *
    0 ...
  32. 68.
  33. hoşlandığın hatunun/genconun parmağına bakmaktır hemen, yüzüğü var mı diye.

    önceden olsa, salak salak gülümseyerek konuşursun direk ama büyüyünce yapamazsın.

    parmak önemli aga, ihmal etmiceksin!
    2 ...
  34. 69.
  35. boktur, bok! beklentiler vardır, küçükken bunları karşılamak hep sorundur aslında ama karşılanması gereklere birde bakınız; derslere çalış, oyun saatlerini taşırma, büyüklerine saygılı ol. bu kadar ulan, bu kadar işte ama ne oluyor, öyle olmuyor; büyümek istiyor insanoğlu. küçük erkek çocukları doyasıya sevişecekleri, baba olacakları, sakallarının çıkıp laflarının dinleneceği günleri bekliyor, hatta evcilik oyunları ve sakal çıkmayan yanağa çalınan traş bıçağıyla süreç hızlandırılıyor. kız çocukları ise beyaz gelinlikli, çocuklu, işinde gücünde insan olmayı bekliyor. hatta durmuyor liseyi bitirmeden zik aramaya kocaya kaçıyor, çocuk yapıyor. ne arıyoruz biz allasen! hayatımızın en şukela yıllarını bol keseden kapıska gibi harcamak nedir? beynimizi kavurma ekmekle mi yedik nedir? büyüdükçe ne o çocukluğumuzda ki fiyakalı ve coşkulu anılar kalıyor, ne hayalini kurduğumuz o tablolar. hepsi bizden dahada uzaklaşıyor. mimar olmak isteyen öğretmen oluyor, yönetmen olmak istiyen halkla ilişkilerci. cerenle birlikte olmak isteyen (aslı)yla birlikte oluyor, aslıyla birlikte olmak isteyen cerenle. yalnızlık ve sorumluluk yükleniyor omuzlara, nasılsa küçüğüm demek yok. bekleyecek vakit yok. karnı doyurmalı, iş bulmalı, çocuk yapmalı, sonra aynen devam eder tablo, beklenende budur. geri dönüşü olmayan yola girmişsinizdir. hayatın trafiği, günümüz sosyal ilişkilerinde ki tutarsızlık ve nice tantana. üstelik korku filmi izlemek için sinemaya girmeye çabalamaya, porno almak için panik yapmaya da gerek kalmamıştır. büyümüşsünüzdür. büyümek boktur, bok. başkada bir bok değildir.
    0 ...
  36. 70.
  37. kelimelerin anlamının değişmesi.
    küçükken aşık olunurdu. sonra, sevilir. çok sevilir.. şimdi korku'dan başka bişey kalmadı elimde. "seni çok korkuyorum.. sana çok yanımda kal. gitme.."
    1 ...
  38. 71.
  39. insanoğlunun tatminsiz yaratıklar olduğunun gerçeğidir. Küçükken bir an önce büyümek isteriz, büyüyünce de çocukluğumuza geri dönmek. Acı gerçekse ölmek...
    3 ...
  40. 72.
  41. insan büyüdüğünü ne zaman anlar ya da artık ne zaman büyümüştür nedirki büyüklük, belirtileri nelerdir?
    Artık çevresindeki insanları kaybettiği için telefon defterindeki insan sayısı azalınca büyüdüğünü anlıyormuş birisi. o kadar beklemeye gerek var mı yada illaki birilerini kaybetmek mi lazım büyümüş olmak için.o zaman anne babasını kaybetmiş minnacık çocuklar hiç çocuk olmuyorlar mı belki de ondandır onlarda her daim bi ağırbaşlılık bi abi abla havası olması.
    ama artık otobüste ayakta kaldığın zaman birileri sana yer veriyorsa, birileri sana abla abi yerine artık teyze amca diyorsa ya da kötü bi olayda seni çağırıyorlarsa destek almak için artık büyümüşsündür malesef.ya da artık pamağında oy kullanma zamanından sonra siyah bi leke varsa, eskiden çok sevdiğin şarkıyı yeni nesil hiç duymamışsa yani o şarkı gerçekten eskimişse artık, izlediğin çizgi filmler tarih olmuşsa yaşıtların evlenip çocuk sahibi olmaya başlamısa sen artık işe güce karışmaya başlayınca büyümüşsündür bu böyledir.hele birde anne baba olunca çocuğun zaten seni hep büyük gördüğü için sanki sen hiç küçük olmamışsndır onun gözünde ona göre belkide çok gariptir seninde bi zamanlar hayallerin eğlencelerin olduğu.
    Ortaokuldayken ,liseye giden birisi sana çok büyük gözüküyorsa ve sen artık bi üniversiteliysen kendi düşüncene göre bile büyümüşsün demektir baksana.o hiç gecmicek gibi olan yıllar su gibi geçerken belki düşüncelerin değişmesede yani her ne kadar sana göre sen lisedeki halinde aynıysan da gerçek böyle değildir artık resmen büyümüşsündür ya da öyle olman bekleniyordur.her ne kadar bütün günlerin aynı monotonluğundan farketmesen de bi bakmışsın daha dün yen gelmiş gibi hisettiğin yerde aslında 4 senedir bulunuyorsundur.
    0 ...
  42. 73.
  43. kendisinden küçük yaştaki bir kişiye bebe denmediği zaman gerçekleşen.
    0 ...
  44. 74.
  45. '' Büyümek dedikleri aslında hep üşümektir.''
    cezmi ersöz
    0 ...
  46. 75.
  47. şayet büyümüş bir kız çocuğuysan
    artık rugan ayakkabıların olmamasıdır,
    minicik taytlarla sokağa çıkamamaktır,
    pazar günleri dahi evde yalnız kalmaktır,
    elinden tutan bir babanın olmamasıdır,
    ekmek almaya gittiğinde pencereden birilerinin bakmamasıdır,
    saçlarını toplaman için seni sürekli uyaran birilerinin olmamasıdır,
    23 Nisan'da şiir okumamaktır, gösteri kıyafetleriyle alışveriş merkezlerini gezmemektir..
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük