kimseyi değiştirmeye çalışmadığınız an büyüyorsunuz demektir. insan ancak büyüdüğünde kimseyi değiştiremeyeceğini anlıyor ve çaba sarfetmeyi bırakıyor.
- Yakın bir dostu ebediyete uğurladığım an.
- Kazık yememeyi öğrendiğim an.
- ilk kazandığım paramla etrafımdakilere bir şeyler aldığım an.
- Sevdiğim birinden ilk ayrıldığım an...
ve daha pek çok şey; büyümenin ve tecrübelerin hiç bitmediğini öğretiyor bana.
Ben büyüdüğümü zaman zaman farklı olaylarla anlayabiliyorum. Mesela artık borçlarım kendi adıma olduğunda, artık her pazar annem okul için bana banyo'ya gir diye baskı yapmadığında, eskiden çok yediğim abur cuburları artık bulamadığımda, karşıdan karşıya geçerken ailemin elini tutmadığım da, tecrübelerimle alakalı benden küçüklere tavsiye verdiğim zamanlarda... uzar da uzar.
cahit sıtkı tarancı'nın otuzbeş yaş şiirinde ne demek istediğini anladığınız andır. lisede ilk okuduğum zaman ne saçmalamış bu adam demiştim...şimdi ise, yolun yarısını geride bırakmaya 8 gün kaldı...
sözlüğe liseli bir ergenken girdiğim entrylere baktığım anla beraber şu andır; ailemden 2500 km ötede euro'nun türk lirası karşısında zirveleri oynadığı dönemde ekonomize yapmaya çalışarak okumaktır.