edindiğimiz tecrübe bu önermenin tam tersidir. tecrübemize binaen "sol" görüşlüler, çok sığ ve toleranssızdırlar. kendi görüşlerine karşı en ufak bir kritiği kabul edemedikleri halde herkesin "kutsalına" saldırılarda bulunmayı kendilerine bir görev edinmişlerdir.
bu sol görüşlülerin oldum olası çok büyük bir problemleridir. "berlin duvarını" çekip, aşmaya kalkanları da vurup, "halkların kardeşliği" diye bir söylemde bulunmakta en ufak bir sakınca görmemişlerdir, tarihlerinde de. aynen bugün de yemeğin tadı bir yana, aynı yemeği aynı tarifle yapmaya devam etmektedirler.
müslümanlığı farklı algılar hoşgörü dini olduğunu unuturlar.müslüman yobazlarda karşılaşılan durumdur. gazla çalışırlar. anahtar kelime "din elden gidiyor" dur. saldırganlıklarının din düşmanlarının ekmeğine yağ sürdüğünün farkına varmaktan acizdirler.
yanlış bir önermedir. öyle ki dinimiz genelde sevgiden,hoşgörüden ve ahlaklı olmadan bahseder. bazı durumlarda ki örnek vermek gerekirse "cihat etmek" gibi mevzularda ise gerekeni yapmayı emreder.
sonuçta kendini müslüman olarak gören yada zanneden ama din ile alakası olmayan bir sürü mezhepler türemiştir. zaten bu yüzden sizin gibi insanların böyle yanlış algılamalara düşmesi muhtemel olmuştur.
" komşu aç iken tok yatan bizden değildir."," cennet annelerin ayaklarının altındadır." gibi düşüncelere sahip bir din gerekmediği halde şiddeti önermez.öyle ki uyarma konusunda bile 3 defa düşmanına hak tanıyan bir din.
bir bakmışsınız birileri çıkar kimilerinin müslümanlığını "aşırı" bulur ve bu hususta rahatsızlıklarını, tepkilerini dile getirirler...
aynı birileri çıkar kimi müslümanları da "ılımlı" bulur. ılımlı müslümanlığı hedefe koyup buna tepki göstermeye başlarlar, komplolar üretir bu hususta...
bu ne kararsızlık?
bu ne tutarsızlık?
bu ne bilgisizlik?
uğur mumcu'nun kemiklerini sızlatan bu tabloyu şu güzel tespit ile özetliyorum;
aşırı müslüman nedir? aşırı müslüman değil aşırı dinci saldırgandır, tıpkı her ideolojinin aşırısının saldırgan ve gereksiz olduğu, verimsiz olduğu gibi.
aşırı müslüman nasıl olnur bilmem. ancak herkesi müslüman sanmamak lazım. hizbullah gibi terör örgütlari islam adı altında terörizm gibi faaliyetlerini yürütmekteler. eğer aşırı müslümandan kasıt onlar ise, onlar müslüman değiller. ancak islamda, din içinse savaşmak bile sevaptır. bu yüzden müslüman kişi, dinine ve namusuna laf ettirmez. buda saldırganlık değil savunmadır.
siyasal islamla diğer siyasi gurupları karşı karşıya getiren önermedir.sol siyasete bok atmak için pusuya yatanların pusudan çıktıkları andır.gözümüzün önünde iran gerçeğini görememelerinden kaynaklanan bu cahilce saptamalar ilginç ve bilgiden ve aynı zamanda da tarihsel gerçeklikten uzaktır.zira şaha karşı sosyalist ve komünistlerle işbirliği yapan siyasal islam,şah devrildikten sonra ilk iş olarak sol yelpazedeki tüm mücadele arkadaşlarını asıp kesmiştir.kurtulanlar da vatanlarından çok çok uzaklara kaçmak zorunda kalmışlardır.yeryüzündeki tüm dinler ve onların sempatizanları kendileri gibi olmayanları her daim kafir ilan etmişlerdir.aynı dinin farklı mezheplerinden olanları bile(aleviler protestanlar vb gibi).o yüzden dini siyasal olarak hayat felsefesi yapanların demokrasi denen kavramı hiçbir zaman içselleştiremeyecekleri çok açıktır.boşu boşuna sürekli demokrasiden eşitlikten dem vurulması saçmalamanın zirvesidir.birçok kutsal kitap bunu empoze eder..
örnek:"ey muhammed!!onlar 'biz müslümanız' dedikten sonra onlara dokunma."
ayetten de anlaşılacağı gibi müslüman olana kadar istediğin kadar dokunabilirsin mantığı bu felsefenin ürünüdür.
yineliyorum.demokrasi sizin zihniyetinizdeki insanların ağzına tarih boyu hiçbir zaman yakışmamıştır ve yakışmayacaktır.dinin kişi ile inandığı değer,güç,felsefe arasında bir kavram olduğunu o sığ ve cahil beyinlerinize sokana kadar da kurduğunuz hiçbir cümle insani değer taşımayacaktır.
not:inandığı şeyi gerçekten kavrayıp insani değer yargılarıyla harmanlayabilen "insansever" inanan kişi tüm bu cümlelerin dışındadır.
aşırı allahsız ve din düşmanlarının düşüncesidir. bu ahlaksız insancıklar tahrik etmekten öteye bir şey bilmezler. bok atarken burun deliklerine kadar bokun içinde olduğunun farkında olmazlar.
