bugün

bu gece tespitini yaptığım yazarlardır. susmayın. nereye kadar amk.
Bir aşk düşün ki
O seni yaşamış olsun sen onu degil
Kurban ederken yüreğini ufuktakine
Soramazsin sebebini
Zaten sebepsizce sevdigin gibi
Sebepsizce öldürür seni.
Aşk diye bir şey yok.
yer yer bağırdığım zamanlarda oldu.

ama daha çok sustum.

bağırdığım zamanlar çok yorulduğumdan bir daha haykırmayı denemedim.

zira karşılıksız bir sevgiydi. Belki çirkindim belki de nefret edilecek biri.

karar veremedim.
Zile bas kaç.
susmayın söyleyin. en fazla dayak yersiniz
bir gün sustukları için pişman olacaklar.
saklayamazsın ki. durmaz, sığmaz o içine. bütün konuştuğunuz, yaptığınız şeyleri düşünüp dururken nasıl tutabilirsin ki. çok güzel şey aşk. dokunmak, dokunduğunda o elektrik hissini bizzat hissetmek. hissettiğin an "ne oluyor lan" diye şaşırırken, salak gibi gülümsemek, bunlar hep aşk... sen sussan, vücudun susmaz illa gülümser, gözü dalar, düşüncelere dalar, ne anlama geldiğini zaten kendin bile bilmediğin cümleler kurdurur. aşk susmaz, bağırır.
susmazsın da susturulursun belki.
kendi içine bağıran yazarlardır. (bkz: fesat adam)
hormonu kabaranlar ile ateşini yüksek kaldırımda düşürenler arası haybeye meşgale..
Bu suskunluk enayilik olarak görülür. Bilakis gerçek aşkı yaşayan bence onlardır.
eğer kızsa, hassassa ve sevgi ihtiyacı yoğunsa doğru olanı yapıyordur karşıdan bir hareket bekler. aşık olduğu adam kız için çabalamazsa karşılıksız olduğu için kız bir şekilde ikna etse bile sevgisi kıza yetmez, ya da karşılıklıysa bile adamın yüreği cesaretli değildir kızın hassasiyetine dokunamaz. buna da hayırlısı oldu denir.
Hata ederler hayat beklemek icin cok kısa evet klişe belki ama gerçek sevgi zamaninda yasanmali hersey icin cok gec oldugunda yasayamadigin ask sevgi icin aci cekmek reddedilme sonrasi cekilen acidan daha derindir.
Aşık olup gözünde yücelttiği insanın zamanında senin cınsınden biri için aglıyor oldugunu aklına getirip, sonraları trene bakar gibi bakmamak için gidip konusması gereken insandır.