Atsız'ın Deli Kurt isimli romanındaki gözlrine aşık olmayandan gayrısının bakamadığı, baktığı anda öldüğü ve sonradan parlak yeşil gözlere sahip olduğu anlaşılan Gökçen Kız'dır.
çok fazla ama sanırım en özeli Komiser ali*
herkese lazım biri aslında komiser ali. muzurluğuyla, inceden inceden sırnaşmasıyla, birden ciddileşmesiyle, deli bozuk öfkesiyle, gençliğin ve toyluğun verdiği enerjisiyle... ''keşke yaşasa da kıyıdan köşeden izlesem onu, yeter.'' dediğim biri o. toplu taşımalarda bile birilerine yakıştırıp eğlendiğim bir karakter. bir o kadar da hayatın bir köşesinden alınmış biri. sanki ahmet ümit bıraksa kitaptan fırlayıp çıkacak, gerçekten bir cinayet masasında komiser olup cinayetler çözecek, ''bunları mahkemede hakime de anlatırsın artık'' diyip katilleri hapse tıkacak, kendi yaptığı ve kendisinden başka yalnızca kriminolog zeynep'in anladığı esprilere yandan yandan gülecek gibi.
dostoyevskinin budala isimli eserinde nastasya filipovna ya aşık olmuştum. çok derin bir karakterdi, bir kadından fazlasıydı. kavram karmaşası yaşıyordu ama buna rağmen bir bütündü. hala hayranım.
Ylajalı
Neden bilmiyorum!
Kitapta ne tipi nede iç dünyası anlatılıyor
Ama ben adeta kitabın baş karakteri gibi aşık oldum.
(bkz: açlık) (bkz: knut hamsun)
Luthien
(Bkz:silmarillion)
Bögü alp.
Bozkurtların ölümü romanında ah keşke olsam dediğim karakterdir.
Edit : Tüh nasıl da faşist yazarın faşist romanından bir karakteri kendime yakın bulmuşum. gir profilime dünya kadar eksileyeceğin şey bulursun bunu eksileyecek kadar düşme.