kim çıkardıysa boynu altında kalsın saçmalığıdır. bu ne lan, aşık olunana kalkmaz aşık olunmayana kalkmaz şişmana kalkmaz çirkine kalkmaz komşu kızına kalkmaz emekli dul yetime kalkmaz. nerde o nefes alsın yeter diyen gözü gönlü tok kanaatkar kardeşlerim.
Türk erkekleri ve onlar gibi olan diğer ırk erkeklerinin saçmalığıdir. Çünkü olaya sevişmek değilde dikmek gözüyle bakarlar. içlerindeki hayvan karşı cinsle sevismez onu kullanir. Bu yüzden böyle tipler evlendikten sonra aldatirlar. Normal erkekler ise sevmedikleri birşey hissetmedikleri kadına dokunamazlar.
saçmalığın daniskasıdır hatta. birde, "malafat başka kızlara kalkmalı" denilerek savunulmuş bu saçmalık. iyi o halde, sen başkasının aşık olduğu kıza malafat kaldır, onun ki de senin kıza kaldırsın, malafatı!
saçmalıkların en alasıdır. neymiş efendim "ben aşık olunca sevişemem" sen normalde de sevişemiyorsun demektir bu, sevişmek sadece bedenle yapılmaz, sadece bedenle yaptığın zaman onun adı "sikmek" olur. Gavurun make a love dediği hadise için bedenin ve ruhun birlikte olmalıdır, hem bedenin hem ruhunla sevişebiliyorsan o zaman gerçekten sevişmiş olursun ve bu aşık olmadan gerçekleşecek bir hadise değildir.
Adına sevişmek de deseniz, nasıl seyreltirseniz seyreltin içinde cinsellik olan bir eylem birazcık da olsa ayıplı bir şeydir. Yani içinde haşinlik, haşmetlilik söz konusudur.
Ama yine de duyguların baskın olduğu sevişmelerde bunlar gözardı edilebilir ya da duyguların yoluna çekilebilirler. Bizi de utandırmış olamazlar o vakit.
Yanisi siz de aşık olduğunuz kızın meme ucunu yalamayıverin de kulak memesini emin canım ne biliyim.
"Sen aşk nedir bilir misin" cümlesindeki aşk tanımını henüz kavrayamamış insandır. ileride zamanla öğrenir. Öte yanda şöyle bir gerçek de var, sevmek yürekle gerçekleşen bir eylemdir, malafatla yada malzemeyle değil. Lakin hayat sevmekten ibaret de değil. Enteresan olan yanı da bu zaten. Yani nefis denilen biyolojik bedende hayvani duyguların (hormonların) ve ruhtan gelen saf sevginin iç içe geçmiş karma hali gibi. Belki ergen bi dönemde yada öncesinde bir yan ağır basar. Olmuştur. Olabilir. Hep Yaşadık. Fakat fazla sürmez. Sürmemeli. Normale döner. Dönmek zorunda, yoksa aksi halde bu fıtrata aykırı. Zira ortada toplum aile evlilik karşıt cinsler beklentiler (aile eş yuva çocuk huzur mutluluk düzen ruhen ve bedenen tatmin) bedensel duygusal paylaşım maddi manevi ihtiyaçlar sorumluluk mecburiyet hukuk gibi realiteler ve somut kavramlar varken bu komplike insani yapıyı, çocuksu bir yaklaşımla, şehvet gibi fıtri ve insana aile kurmak için verilmiş asli bir unsurdan ayrıştırıp, salt sevgi boyutuna indirgemek yada gelişemeden o seviyede kalmak arızadır. Çünkü insan tek boyutlu bir canlı değildir. Geneli itibariyle Ruhun huzuru ve sükunu, bedenin ihtiyaçlarının meşru dairede tatminine endekslidir. Tabi yine istisnalar kaideyi bozmaz..
ilk ergenlikte aklına gelmiyor insanın. Sadece seviyorsun ve görünce heyecandan bayılacak gibi oluyorsun bu bambaşka bir duygu tekrar aşık olsam keşke öyle ama biliyorum ki teenage çağına ait bir olgu bu sadece..
çok da saçma değildir. evlenilen kadın veya eş olarak düşünülen kadın, yasak ensest figürü hatırlattığı durumlarda yaşanır bu. aynı zamanda şu da söylenir "arzuladığımı sevemiyorum, sevdiğimi arzulayamıyorum".
bu durum abartılıysa sertleşme sorununa neden olabilir. veya evlilik biter. veya bilmiyorum ne halt olursa olur.
tabi olayı kültürel bağlamda da düşünmek gerekir. cinselliği sikişme diye adlandırıp, sikme-sikilme gibi kavramları da sinirlendiğimiz kişiye küfür maksatlı söylediğimiz için cinsellik bize ekstra kötü gelmektedir. zaten tabu, zaten ayıp olarak görülen bu duruma daha da negatif anlamlar yüklersek işler hepten bombok olur zannımca.*
Derinlere indikçe saçmalık olmadığı anlaşılan durumdur.
Yani temiz duygular beslediğin, ileride evlilik düşündüğün bir kızla nasıl sevişeceksin? Bu ayıbı nasıl yapacaksın?
Aşık olduğun kızla, el ele tutuşup yıldızları izlersin ancak. Malafat işleri falan olmaz. Olmamalı.