aslında hemen her zaman başa gelendir. aşk öyle bir büyütmene ve kendi zihnindeki ideale oturtmana yol açar ki karşındakini, çok iyi tanıdığın o insanı aşk sona erdiğinde hiç tanımamış olduğunu anlarsın.
sahi kimdi o?
uzun bir araştırma sürecine girmenize sebep olacak durumdur. hakkında zorlu koşullarda bir sürü bilgi edinirsiniz fakat elinizde patlar.*
doğal bir süreçtir, panik yapmazsanız eğer ufak sıyrıklarla atlatabilirsiniz.
olan şeyin aşk değil görünüşü beğenmek olduğuna delalet eder. beğenilen kişi ile ilgili bir şeyler öğrenildiğinde de mevcut saplantının bitivermesi durumu da vardır ki, eğer bu olay platonikse muhteşem bir rahatlamadır.
çirkin bir erkek olarak hoşlandığım güzel durumdur. tanıdıkça bağlanmaktan, onu tanıdıkça beni sevmesinin imkansız olduğunu bilmektense onu beynimin en güzel kıvrımına yerleştirmeyi tercih ediyorum onunla hayaller kurup aynaya bakıp olmayacak lan kendini kandırma diyorum.
daha sonraki süreç benim için unutmak, tanımadığın birini daha çabuk unutuyorsun pek tabi.
Gayet doğal durumdur. Zira bir insanı severseniz, yeni yönlerini öğrendikçe muhabbetiniz artar. Bu böyle olmazsa olayınızın bir esrarengizliği ve çekiciliği kalmaz.
- aaaa senin kız kardeşin de mi var?
- yok benim baldızım.
-abin evli mi?
- sayılır, yani bu gece evlendi...
-peki ne zaman , nasıl?
- kız hamileydi , yıldırım hızıyla oldu.
- peki bunları neden en son ben öğrendim ha?
-çünkü bunlar detay caaan, önemli olan sevişmek.
hissedilen aşkın henüz yeni ve platonik olduğuna delalettir. yoksa iletişime geçtiğiniz hatta sevgiliniz olan biri hakkında hiçbir şey bilmemek, bi şeyleri sorgulamayı gerektirir sanki.
kara sevdaya tutulmaktır.
ilk görüşte aşık olmaktır.
utancından gözlerine bakamadığın yegane kişiyi kalbinde taşımaktır.
bazen de karacaoğlan gibi her çeşmebaşı güzeline şiir yazmaktır.