şimdilerde türkiye de şöyle bir algı oluşturulmaya çalışılıyor; ------------aşk varsa her şey mubahtır-----------
genellikle bunu özendiren dizi ve yapımlar ve senaryolar üzerinden yapılıyor bu algı operasyonu. aile kurumu safdışı bırakılmak isteniyor. aslında amaçlanan bu. evlilik dışı gayri meşru yaşamlar farkı makyajlama yöntemleriyle ısıtılıp ısıtılıp önümüze geliyor, gözümüze sokuluyor hemen her gün. gencecik kızlar / erkekler fütursuzca aşk adı altında ---seviştirliyor----- ekranlarda.
ilk zamanlar ---ama bizim çok seviyeli bir ilişkimiz vaaaar. diye dillendirilip, masum rolü biçiliyordu bu tip ilişkilere. sonra kabak gibi meydana dökülünce o seviyeli ilişkiler, ağız değiştirdiler. diyorlar ki çağdaş yaşam bu. vay anasını. artık kimsenin kimseyi taktığı filanda yok üstelik. zaten gençlerde duygular/arzular şelale. tam istedikleri gibi. aileler gençlere söz geçiremez olmuş durumda.
biz napıyoruz ? susuyoruz sadece. sadece salak salak seyrediyoruz. gerçek bu işte.
zinanın kılıfı --aşk-- olmuş canım türkiyemde.
ayrıca sekülerleşmiş bu işler artık normalleşmeye başlamış vaziyette maalesef toplumun bazı kesimlerinde üzüntü verici seviyede.
"her seviştiğine aşık olmana gerek yok ama her aşık olduğunla sevişmelisin" demişti zamanında birileri bir filmde. cümlenin karşı çıktığım tek tarafı; aşkın birden çok olabileceğinin de savunulmasıdır.
%70'imizin anası ve babasıdır bunlar. Evet, şimdi yazdıklarınızı bu gerçekle birleştirip tekrar okuyun. Neden bu kadar skimsonik bir durumda olduğunuzu anlayacaksınız. saygılar.
O anda icinde bulunulan duruma ve hormon duzeyine gore gayet normal olan durumdur.hem kadin hem erkek icin gecerlidir.dogrulugu yanlisligi ayri bir konudur.
soyle bir baktigimda sozlugun yarisiindan fazlasinin tu kaka dedigi sahistir.biz mi yanlis goruyoz yoksa gunlik hayatta heryer bu tiplerden kayniyor ama bakilirsa oldukca gizli bir takim gizli sevisiciler insani bunlar burdaki herkes sutten cikmis akkasik zira.