karmaşık bir durum.. istediğiniz kadar yakışıklı olun aşık olduğunuz kıza açılamıyorsunuz. tabi özgüven den midir bilemedim. o bal surat o endam... birde 1 60 boyu var minnacık.
farklı birine selam verse kıskanıyorsun. yanında değilken izliyorsun, konuşuyor; korkuyorsun.
onda senin gördüğünü görecekler diye odun kopuyor.
(bkz: Özdemir asaf)
Hiç aklından çıkmıyorsa , en olmadık zamanda aklına geliyorsa , onu görünce içinde heyecan ve sevgiyle karışık bir his oluşuyorsa , sırf onla biraz daha konuşabilmek ve görebilmek için yanıp tutuşuyorsanız aşık olmuşsunuz demektir. (bkz: ben)
ne güzel duygudur o, belki sevdiğin içinde ne fırtınalar kopuyor anlamaz, sen için için yanarken. dokunsan elin yanacak gibi olur gözlerinde kaybolmaktan korkup göz göze gelmeye çekinirsin. bu halini fark edip gülersin kendine.
Zannedersin ki o herkes için çok güzeldir, böyle bir varlık herkes tarafından büyük beğeni topluyordur kesin dersin. Fakat hakikat öyle değildir. O, diğer hemcinslerine göre vasat bir güzelliğe sahiptir aslında. Bu gerçeğe inanasın gelmez çünkü o dünyanın en çekici kızıdır sana göre.
gece yatarken-sabah uyandığında aklına geliyorsa, onun ne yaptığını merak ediyorsan, kıskanıyorsan, onunla olduğun vakitlerde kalp ritminde bi değişim varsa, mutluysan, hep hayatında olsun istiyorsan... evet aşık olduğunu anlayabilirsin.
onu gördüğünüzde ellerinizi koyacak yer bulamayıp, kesip atmak istediğiniz, onun yüzüne bakamadığınız, onunla konuşurken konuşmak istediklerinizle ağzınızdan çıkan sözlerin bambaşka olduğu durumdur. sırf birkaç kelime daha konuşup onu birazcık daha görebilmek adına saçmalama rekoru kırmaya göze almaktır. özlersiniz, deli gibi özler ama yine de ulaşamazsınız. en son ne zaman gördüğünüzü de hatırlayamazsınız ama bir yerlerde olduğunu, iyi olduğunu bilmek yeterlidir sizin için. onsuz bir an bile geçmesin isterken, sosyal medya hesaplarından birinde onu yan sekmede online görmek bile sizi mutlu etmeye yeter. 'şükürler olsun bugün de iyi' derken gözleriniz belli belirsiz uzağa dalar. oynadığınız bir tavla akla gelir, bayramda size getirdiği bir şeker, ya da bir kafede otururken ramazan ayı olduğundan yiyemediğiniz bir çikolata. aşık olduğunu anlamak büyük mutluluktur sözlük. onsuz kalmayı göze almak pahasına sevmekten vazgeçmemektir.
çok kötü bir andır. çünkü kabullenmek gerçekten zordur ve uzun süre "yok yaa ne aşık olacağım, hoşlanıyorum" diye saçmalarsınız. bir süre sonra başka kimseden hoşlanmadığınızı farkedersiniz. hala "kafam karışık biraz, ne aşkı canım, çocuk muyuz, kaç yaşındayım" diye kendinizi teselli edersiniz. ama bir an gelir, ne bileyim kıskandığınız bir an olabilir, aslında yenildiğiniz andır o an. "kızım kendini kandırma basbaya aşık oldun, dur bakalım nasıl kurtaracağız durumu" diye düşünürsünüz. ama kurtulmak o kadar da kolay değildir, hatta hiç kolay değildir, moral bozmak istemem ama çoğu zaman mümkün bile değildir.
sürekli aklında o varsa, bir şey izlerken baş kahraman ile onu özdeşletiriyorsan, elin sürekli telefondaysa ve mesaj geldiğinde acaba ne yazmış diye bekliyorsan, o da beni düşünüyor mudur acaaba diyip hayallerinin merkezine onu yerleştiriyorsan, gördüğünde kalbin yerinden fırlayacak gibi oluyorsa sen aşıksın arkadaş.
Icinde bir yumruk nefes borunu sıkıyorsa surekli ve senin baska herseye oldugu gibi buna itirazın yoksa, bile bile paralıyorsan kendini, ezber bozduruyorsa her hareketin ve hayal ettiğini değilde belki de hic uyuşmadığını seviyorsan ve hatta onun için herseye varsan aşıksındır. gecmiş olsun.