Aşk yara almaktır. Kanayan bir yaraya sahip olmaktır. Ve iki kişi de bu Yaradan beslenirler. Kısmen acı olur kısmen ise acıdan sonra teselli. Teselli olmadan aşk olmaz. Lâkin teselli olmayan aşık olur. Çünkü aşkının tesellisi, karşılığı yoktur. Bu yüzden aşık olanda pişman olmayanda.
Acıdan sonra teselli edilmeyen yara, iltihap kapar ve artık acıyla beslenir kişi. Teselli ye ihtiyacı kalmamıştır. Kendi giyer melamet hırkasını kendi söker.
Tıpkı nesiminin dediği gibi;
Nesimi’yi Sorsalar
Yarin ile Hoş Musun
Hoş Olam Ya Olmayayım
O Yar Benim Kime Ne
......
bir arkadaşı sevdim. bu güvensizlik değil. sadece o günlerde ne hissettiğimi unuttum.
ve o gün ilk defa bu hissi yaşayacaktım. yani ne olduğunu pek bilmiyordum aslında. ama çok istiyordum aynı zamanda. bugün o hissin ne olduğuna dair en ufak bi fikrim yok ve açıkcası neler yaşamıştım hatırlayamıyorum zor geliyo.
yani sanırım benim aşka dair bi hayat görüşüm yok. insanların siyasi görüşünü açıklayamaması gibi.
sanıyorum olay benlik değil. ama öleceğim ben. öyle düşünüyorum ölüler yalnızlıktan şikayet etmez, hissizleşir. hayatta şu var diyemiyorum.
bilmiyorum. gerçekten naparım bilmiyorum. bir daha bir arkadaşı sevebilecek miyim bilmiyorum o yüzden güvensizlik ile alakası yok. güvenmeyi de hatırlamıyorum.
bugün nereden geldi aklıma, maçonun önde gideni olan, kafası atarsa ayrılığı çok kolay bi şekilde gerçekleştiren bi arkadaşım aşık olmuş. sevgilisinin adını yazmış whatsapp'e. çocuk fransada başka türlü haberleşemiyoruz. nasılsın kanka yazacaktım listeden bakarken gördüm.
şöyle geriye dönüp baktım ben de işte. 4 yıl geçmiş. nasıl. ben nasıl aşık olmuştum. nasıl her saniye sevdiğim kişiyi düşünmüştüm. bazen yorganı kafama çekiyordum utanıp.
hiç unutmuyorum böyle bi buluştuk falan. arkadaş ortamıydı tabi. ondan önce de çok kez buluştuk. o gün sevgili olduğumuzu uykuya dalarken öğrendim ben işte. seni seviyorum dedi kapattı telefonu. o an utanıp yorganı kafama çekmiştim. yaşadıklarım net olarak kafamın içinde.
bi kaç bişe hatırlatıyor kendisini. birisi ilk sevdiğini söylediği geceye dairdi. üşüdüm, midem bulandı, sıcak bastı, terledim. neler yaşamadım ki ben. aptalca şeyler belki de.
bir de ayrılığımızı konuştuğumuzda. hiç düştünüz mü yüksek bi yerden bilmem. ben bi kere düştüm. boğazımdan da bir şey düştü ayrılık konuşmasında. nefes alamadım burnum tıkandı. grip o gün bi anda geldi bana. kulaklarım tıkandı. uçakta yaşarsınız ya aynısı. sonrasında 1 ay sokaklarda salak gibi gezdim. huyum değildir kahvehaneye gittim. huyum değildir gidip kuaförle sohbet ettim baya bi. atlatmak kolay olmadı 6-7 ay sancı gibi.
sadece hislerimi unuttum. nasıl kullanıyoduk biz bu şeyi. bigün belki hatırlarım bilmiyorum. sadece tavsiyem mutlu olun. gereksiz kırgınlıklarla inancınızı kaybetmeyin bazı şeylere.
büyüteçle göremeyeceğiniz nedenlerden dolayı hayata anlam katan şeylere küsmeyin.
ya da siz beni siktir edin. yazdıklarımı umursamayın. benim ilk sevdiğim arkadaştı kendisi. sonrasında başka birisini sevmedim zaten. sanırım o yüzden böyleyim.
bende aşık olamıyorum artık, çünkü bir kez oluyor insan aşık.
herkesi onun gibi bulmak gormek hıssetmek anlamak istiyorsun,
ama bu istenilen hic bir zaman olmuyor.
3 yıl önce bir kıza aşık oldum hala seviyorum ama bir türlü açılamadım galiba da açılamayacağım aynı okuldayız ama kızı görünce sessiz sinema oynuyorum.