--spoiler--
aşkın tarifini isteme benden.
gönüllere her gün doğan güneştir,
onun kaynağından bir yudum tadan,
deli divanedir, yanan ateştir.
--spoiler--
uyumak için başını yastığa koyarsın, yukarı doğru bir an bakakalırsın yatar biçimde. çünkü kalbinin sana göre biraz sağ tarafında yani iki göğsünün ortasına doğru kalbe daha yakın yerde bir şey hissedersin ışık gibi acı gibi badem gibi bir şey.
Aşkın tarifi var mıdır? Bilmem ama tadının çok değişik olduğu kesindir. Bir tutam acı vardır, bir tutam mutluluk, bolca sevgi. Biraz soğan konur içine ağlamanız bu yüzdendir. Pişerken mis kokar o, baş döndürücüdür. Ona baktığınızda çocukça gülümsersiniz ve bunu kimse hatta o bile görmesin istersiniz. Eğer içine tüm malzemeleri koyarsanız pişer ve yenip bitmesi gerekir her zaman tarife yeni bir şeyler eklemelisiniz. Ama başkasının tarifi aklınızdan bile geçmemelidir. Ona kocaman sarılmak, hiç konuşmadan uzun uzun bakmak ve sıcacık gülümsemek istersiniz. Seni seviyorum değil de hiçkimseyi senin kadar sevmedim demek istersiniz. Onun en kötü anlarında elinden tutan olursunuz bazen de süprizlerinizle onu mutluluklara boğansınızdır. Kimi zaman en berbat durumda onun adını duymanız her şeyi unutturur. Küçücük bir sözü sizi çocuklar kadar mutlu eder. Kalbiniz bedeninizden bağımsızdır ona doğru akan bi nehirdir çoğu zaman. içinize bir şeyler sığmaz ve dışarı vurursunuz kağıtlara, sözcüklere, hediyelere, şarkılara. Ve siz asla gerçekten aşık olduğunuz insana kavuşamayacaksınızdır çünkü kavuşsanız o aşk sizi bu kadar etkilemeyecektir. O ulaşılmaz olduğunu için aşk olmuştur. Yani bir gün yemeğiniz bitecektir önemli olan o bitinceye kadar ona neler kattığınız, bütün bunların sizde uyandırdı hislerdir ve herkesin Aşk tarifine derinden gelen kocaman bir gülümseme ile veda etmesi dileği ile tuhafbirhayalperest.
şurdan git birader ilerdeki sapaktan sola dön sırtını camiye ver hemen karşında bulamazsan buraya geri dön hemen. gerçi burayı da bulamazsın dönecek yolun kalmaz oraya vardıktan sonra.
başlangıçta insanı ağaçlara tırmandıran , ota boka güldüren , heyecanlandıran , aklını bulutların üstüne çıkartan ,vücudunuzu sebebi bilinmeyen gereksiz ve bolca mutluluk ile dolup taşırandır ( bunlara cicim ve tanışma ayları diyoruz ) ;
sonra mı ? o mutluluk perdesinin aralandığı ve o aradan karanlık ve kötü hislerin saldırmaya başladığı anlar gelir , alabildiğine karamsarlık ve mutsuzluk örter üstünü , kasvet artık en iyi bildiğin histir , gündelik hayatında yaptığın ve keyif aldığın şeyler artık keyif vermez , işten sıkılırsın , arkadaşlar hatta aile bile anlamsız gelmeye başlar işte aşk özet olarak budur .