aşkı aramak

    41.
  1. aşk aranmaz, aranınca zaten bulunmaz. aşk zamansız gelir saati vakti hiç bir zaman belli değildir. aşk insandan giderken bazen belli eder ama genelde habersiz gider yani ne geldiği bellidir ne gittiği. o yüzden zamanı belli olmayan bir şeyi aramak yerine beklemek daha güzeldir.
    6 ...
  2. 53.
  3. Aranacak şey değil. O kendi gelir efem, telaşa ve aceleye lüzum yok. Sevgiler.
    3 ...
  4. 26.
  5. götümüze giren aşkı çıkardık yenisi kaldı demekten kendimi alamadığım durum.
    3 ...
  6. 48.
  7. Olmayan sevgiliyi beklemek aşkı utandırmaktır mıydı nasıldı o söz.oyle bir şey işte.
    2 ...
  8. 7.
  9. o seni bulur zaten, aranmaz...hen de en beklenmedik anlarda inanamazsın...
    2 ...
  10. 50.
  11. bulunduğunda yüzde gülücükler açacağı kesindir.

    kısmet diye buna diyoruz işte.
    2 ...
  12. 4.
  13. çırpınırsın bulabilmek için ama yalnızlığın bir adım daha yakındır sana ve elini uzattığı anda ulaşır, aramana bile izin vermez çoğu zaman o seni bulsun der beklersin ama ne gelen vardır ne de giden.
    2 ...
  14. 25.
  15. yıldızlar hep geceleri çıktı güneş gittikten sonra. sadece güneş vardı herkesi ısıtan. geceleri çıkan yıldız, güneş varken de oradaydı... güneş o kadar etkilemişti ki onu kör oldu göremedi orada duran yıldızları. bir gece göz kırptı yıldızın biri ya da ona öyle geldi, ama o onun için göz kırpmıştı biliyordu, uzun uzun yıldızı seyretti benim için parlıyor dedi, onu düşünmeye başladı. yorulmuştu orada uyuya kaldı. uyandığında güneş vardı, rüyamı gerçek mi anlayamadı bir an. sonra güneş varken de onu göremeyeceğini bile bile derin boşluklara baktı, onu düşündükçe iyice bağlanmıştı. bu gece de dün ki gibi aynı saatlerde yine ona göz kırpacaktı, onun için parlayacaktı. delicesine bekliyordu onu, güneş kayboldukça içini büyük bir heyecan kapladı. çok yıldız ortaya çıktı, ama hiç biri onun gibi parlamıyordu, gözleri onu aradı. içine şüphe ve korku düştü, sanki bir çok yıldız ona benziyordu. göz kırpmasını bekledi... olmadı. o büyük heyecanın yerini korku aldı bakamadı yıldızlara. sarılıp yastığına uyudu. uyandığında yine güneş vardı. ısıttığını, onun korkusunu aldığını fark etti. sonra, güneşi düşündü o da bir yıldız, hem de çok yakın ve hep uyandığında yanında olan bir yıldız. daha önceden hiç böyle hissetmemişti güneşe karşı. tekrar ona göz kırpan yıldızı düşündü; onun diğer yıldızlardan farkı yok. hepsi uzak, hepsi erişilmez ve hep yanımda olan güneş kaybolduğunda onlar çıktı.

    aradan zaman geçti güneşi yine seviyordu, ama yine sıradan olmaya başladı... özlemişti, heyecanlarını, korkularını.
    göz kırpan yıldızı düşündü tekrar;
    evet erişilmez, uzaktı ama o bana göz kırpmıştı, benim için parlamıştı belki işi vardı geri gelecek dedi ve hep geceleri onun göz kırpmasını bekledi gördüğü yıldızlardan haber gönderdi, haber bekledi.
    3 ...
  16. 51.
  17. Aramakla bulunan birsey degildir bazen kendisi mesaj atar.
    2 ...
  18. 42.
© 2025 uludağ sözlük