bugün

--spoiler--
''sakın tek bir kelime daha edeyim deme, sakın tek bi yalan daha söyleme, niye biliyor musun? çünkü inanırım.''
--spoiler--
şimdi o gidiyor ya. ikiden bir çıkınca ne kalır bir kalır değil mi? öyle değilmiş işte, yarım kalıyormuşsun.
Replik sayılmaz belki ama, hep hoşuma gitmiştir..
görsel
''bi gece bi büyükle eve geldim. hepsini içtim. zurnayım tabi. bi ara gözümü açıp baktım: karlı dağlar geçiyo. bi daa açtım, başımda bi çocuk, kalk abi, diyarbakır'a geldik diyo. baktım, sahiden diyarbakır'dayım.''
Birlikte olmayı haketmeyen milyonlarca insan yanyanayken ben neden hala senden ayrı nefes alıyorum?
benim için olmayan repliktir

aşk denilen melet bi bana uğramamıştır. aşık olmadan öleceğiz deseneze.
allah'ıma kitabıma karı trafo gibi lan.
aşk bu kızıl ötesi.

edit: dalga amaçlı değildir.
Takıldık bir orospunun peşine tam 20 yıl geçti dir.
Sevgi neydi; sevgi etmekti.
emine sen eşekten daha güzelsin.
ah romeo, romeo! neden romeosun sen?
görsel
"seni dogdugum nefes aldigim gunden beri,
topragin sicagi avucladigindan beri, agacin dibine oturup yaktigim turkulerden beri seviyorum."

(bkz: yedi numara)
görsel
--spoiler--
tam göğsünün ortasında bir yerin acıyacak. evinin seni içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu farkedeceksin. sokağa fırlayacaksın. sokaklar da dar gelecek. tıpkı vücudunun yüreğine dar geldiği gibi. ne denizin mavisi açacak içini, ne pırıl pırıl gökyüzü. kendini taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksin. birileri sana bir şeyler anlatacak durmadan. "önemli olan sağlık." "yaşamak güzel." "boş ver, her şey unutulur."sen hiçbirini duymayacaksın. göz yaşlarından etrafı göremez hale geleceksin. ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksin.

hep ondan bahsetmek isteyeceksin. "ölüme çare bulundu" ya da "yarın kıyamet kopacakmış" deselerbaşını kaldırıp ne dedin?" diye sormayacaksın. yalnız kalmak isteyeceksin. hem de kalabalıkların arasında kaybolmak. ikisi de yetmeyecek.

geçmişi düşüneceksin. neredeyse dakika dakika. ama kötüleri atlayarak. onunla geçtiğin yerlerden geçmek isteyeceksin. gittiğin yerlere gitmek. bu sana hiç iyi gelmeyecek. ama bile bile yapacaksın. biri sana içindeki acıyı söküp atabileceğini söylese, kaçacaksın. aslında kurtulmak istediğin halde, o acıyı yaşamak için direneceksin. hayatının geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksin. aksini iddia edenlerden nefret edeceksin. herkesi ona benzetip kimseyi onun yerine koyamayacaksın. hiçbir şey oyalamayacak seni. ilaçlara sığınacaksın... birkaç saat kafanı bulandıran ama asla onu unutturmayan.sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren.
bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek. boğazın düğümlenecek, dinleyemeyeceksin. uyumak zor, uyanmak kolay olacak. sabahı iple çekeceksin. bazen de "hiç güneş doğmasa" diyeceksin. ne geceler rahatlatacak seni ne gündüzler. ölmeyi isteyip, ölemeyeceksin...belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önüne çıkana sarılmak isteyeceksin.nafile... düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek. rüyalar göreceksin, gerçek olmasını istediğin. her sıçrayarak uyandığında onun adını söylediğini fark edeceksin... telefonun çalmasını bekleyeceksin... aramayacağını bile bile...her çaldığında yüreğin ağzına gelecek. ağlamaklı konuşacaksın arayanlarla. yüreğin burkulacak,canın yanacak. bir daha sevmemeye yemin edeceksin. hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinden. onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksın...

defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğin için kendinden nefret edeceksin. yaşadığın şehri terk etmek isteyeceksin. onunla hiçbir anının olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek. ama bir umut...onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu...bu umut seni gitmekten alıkoyacak. gel gitler içinde yaşayacaksın. buna yaşamak denirse...
--spoiler--
görsel
Birlikte olmayı hak etmeyen milyonlarca insan yan yanayken, ben neden hala senden ayrı nefes alıyorum? City of Angels
görsel
Fakat en güzel necdet sevdi...

görsel
Gegen die wand filmindeki atlı karınca benzetmesi.
Aşk nedir biliyor musun, atlı karınca gibidir tıntıntın hoşuna gider bir yere gidiyorsun sanarsın, hiçbir yere varmazsın ama.
(bkz: aşkın aslında bir libido salgısı olması)
Bana aşkı öğrettiğin için seni asla affetmeyeceğim.
The libertine.
oysa herkes öldürür sevdiğini
kulak verin bu dediklerime
kimi bir bakışıyla yapar bunu
kimi dalkavukça sözlerle.
aşk bir saçmalıktan ibarettir.
daha saçma olan ise bu kadar değer verdikleri aşkı film repliklerinden öğrenenler.