aşka ve kadınlara dair

entry19 galeri0
    1.
  1. '' kadın dediğin saçı uzun ,aklı kısa modern bir hayvandır'' diye buyurmuş olan Arthur Schopenhauer'ın kadınlara dair sanrıları üzerinden aşkı ve kadınları ele aldığı yapıtı.

    kadınların yanılsamaların etkisinde kalıp,yanılsanılanı gerçek olarak algılayıp,algılanan yanılsamaya kendilerini hapsettiklerini anlatır.
    0 ...
  2. 2.
  3. --spoiler--
    Bir şey ne kadar soylu ve mükemmel ise onun olgunluğa erişmesi de o kadar geç ve yavaştır. Erkek akli melekesinin ve ruhi kabiliyetlerin olgunluğuna yirmi sekizinden önce nadiren ulaşır; kadınlar ise henüz on sekiz yaşlarında; fakat kadınların durumunda bu çok zayıf ve dar sınırlar dahilinde gerçekleşir.Bu sebepten ötürüdür ki kadınlar bütün hayatları boyunca çocuk kalırlar,çünkü her zaman içinde bulundukları ana sıkı sıkıya bağlı kalarak sadece kendilerine en yakın olanı, olmak üzere olanı görürler, gerçek yerine bir şeyin görünüşüne teslim olurlar ve en önemli işlere karşı önemsiz şeyleri tercih ederler...Eski zamanlarda Almanların yaptığı, güç ve nazik meselelerde kadınlara danışmak hiçbir surette hafife alınacak bir mevzu değildir; çünkü onların meseleleri kavrayış ve değerlendiriliş şekli bizimkinden oldukça farklıdır.
    --spoiler--
    1 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. Ayrılıkları düşündüm, ne kadar zor olduklarını. Ama bir kadınla ayrılmadan başka bir kadınla ilişkiye giremiyordun. Kadınları gerçekten tanımak, içlerine nüfuz etmek için onların tadına bakmak gerekiyordu. Erkeği kafamda tasarlayabiliyordum, çünkü bende erkektim; ama kadınları yeterince tanımadığım için onlar hakkında yazamıyordum. Bu yüzden de onları elimden geldiğince araştırıyor, içlerinde insani şeyler keşfediyordum. Yazma faslı unutulmalıydı. Yaşanan tamamlanmadan hakkında yazıyı yazmak, yazıyı yaşananın gölgesinde bırakmak demektir. Yazmak işin tortusuydu sadece. Bir erkeğin kendini hissedebileceği kadar sahici hissetmesi için bir kadın tanıması gerekmiyordu, ama bir kaç tane tanımanın da zararı yoktu. Böylece ilişki bittiğinde kendini gerçekten yalnız ve delirmek üzere hissetmenin ne olduğunu öğreniyor, sonun geldiğinde neyle yüzleşeceğine dair fikir sahibi olabiliyordun..
    Charles Bukowski - Kadınlar adlı kitabından.
    0 ...
  7. 5.
  8. oscar wilde noktayı koymuştur:

    "kadınlar; ilk önce sevdiklerine aşık olurlar, daha sonraları, aşık olmaya..."
    2 ...
  9. 6.
  10. anlaşılamamak üzere yaratılmışlardır...
    0 ...
  11. 7.
  12. Schopenhauer'in say yayınları'ndan çıkan kitabı.

    "...zira nasıl ki aslanlar penceler ve dişleri, filler ve domuzlar azı dişleri, boğalar boynuzları, mürekkep balığı suyu karartan mürekkebimsi sıvı ile donatılmışsa tabiat, kadınları da kendi kendini koruması ve savunması icin ikiyüzlülük yahut riyakarlık melekesiyle teçhiz etmiştir. tabiat, erkeklere fiziki güç ve akli meleke biçiminde bahşettiği kabiliyetin tamamını kadınlara bu şekilde bağışlamıştır..."
    1 ...
  13. 8.
  14. bir kuşu sever gibi sevmelisin kadınları dostum.
    bir kuşu sever gibi.
    fazla yıpratmadan yahut bokunu çıkarmadan.

    çok sevmeyeceksin kadınları dostum.
    çok sevmeyeceksin.
    bazen uzaktan, bazen de hiç dokundurtmadan.

    giderler çünkü dostum,
    giderler ve arkalarında bıraktıkları ize bile bakmazlar.
    giderler ve hatta bir daha kimse gelemez gittiklerinde sana.

    gitti be dostum,
    parçaladı kana susamış bir canavar edasıyla.
    gitti ve bir daha hiç gelmemek şartıyla.

    gidenler bir daha asla geri dönmezler.
    kalan hala seviyorsa.
    2 ...
  15. 9.
  16. Kadın gider ve bunun şiir olduğu söylenir
    kadın gider ve bir şair doğar bundan
    (Ben hangi kadından şair olduğumu bilirim)
    "Yazın bittiği her yerde söylenir"se
    kadının gittiği de her yerde söylenir
    kadın gittiği her yerde şiir diye söylenir:
    Kadının gittiği yazın bittiğidir, her yerde
    yaz biter kadın giderse, bunun sonu şiirdir,
    yazın sonu şiirdir, şiirdir aşkın sonu...
    Şehir her semtiyle yazın peşine düşse
    yaz uzar bundan ve aşklar da nasiplenir,
    yazın peşinde şehir, kadının peşinde şiir
    eylülün semtine kadar böyle gidilir
    bir gecede gittimdi hazirandan eylüle
    eylül yazdan terkedilmişti, şiirse haziranda
    kadın tarafından terkedildi o söylenceye:
    Bütün oğullar anneyi bir şiire terkeder!
    O kadın beni terkederse şair olurum
    oğul olduğum kadın sakın beni terketme,
    şiirdir söylenir, yazdır biter, kadındır gider

    Bütün kadınlar şiiri bir kadına terkeder! (bkz: haydar ergülen) (bkz: kaçınılmaz son)
    0 ...
  17. 10.
  18. Aşk yaşanmalı , kadın sevilmeli.
    1 ...
  19. 11.
  20. 12.
  21. arthur schopenhauer'ın kadınları yerden yere vurduğu kitabının adı. kendisi her ne kadar bir "düşünür" olarak anılsa da bu kitabı yazarken pek düşünememiş, beynine oksijen gitmemiş. kadının bir birey olduğunu fark edemeyen, cinsiyeti sebebiyle insanları aşağılayıp, yerden yere vuran birine "düşünür" demek gerçek düşünürlere hakarettir. ayrıca kendisi çok eşliliği de savunur. kadınları "kafası fazla çalışmayan, sadece erkekleri eğlendirmek için varolan, çocuk doğurup büyütmesi gereken, savurgan, miras hakkından mahrum olmaları gereken, erkekle aynı hakları almaya layık olmayan" canlılar olarak tanımlamış kendisi. bugün "yobaz" dediğimiz insanları bile aşmış düşünceleri. ayrıca 'vikitap' ve '1000kitap' gibi sanal kütüphane sitelerinde bu kitaba yüksek puan verip, olumlu yorumlar yapan kadınlardan tiksiniyorum, hakaret hoşlarına gidiyorsa demek...
    2 ...
  22. 13.
  23. schopenhauer'un(adı böyle herhalde entry yazmadan önce 7. yada o sıralardaki yazarın yazışına çaktırmadan dikkat ettim) uçağa binmeden önce girdiğim D&R'da aldığım kitabı. Kitap ile ilgili tek önerim ve yorumum, eğer erkekseniz alın okuyun ve Bayanlardan uzak tutun. Eğer bayansanız (kadın kadındır, bayan babandır), uzak durun.
    1 ...
  24. 14.
  25. 30. sayfasında olduğum ilginç kitap. bi kaç saate bitirmiş olurum. bazı görüşlerine katılmasam da bazılarına hak verdim. okuyoruz bakalım...
    0 ...
  26. 15.
  27. arthur schopenhauer'ın kadınlara tekme tokat giriştiği kitap. resmen kadınlara nefret kusmuş. bu kadar dobra olması şaşırttı.
    0 ...
  28. 16.
  29. hahahahahahahahah!
    kadınların bile yorumlarda 5 yıldız verdiği bir kitaptır.

    kadınlara dair gerçekleri içeren bir felsefe kitabıdır.
    0 ...
  30. 17.
  31. arthur schopenhauer'un kitabıdır.

    -bir insanın aşkı, çok kere komik zaman zaman da trajik malzemeler sunar; çünkü aşık bu durumda tür ruhunun etkisi altında olduğundan hem onun tarafından yönlendirilir hem de artık kendi kendisine ait değildir.
    2 ...
  32. 18.
  33. Sabah sabah tekrar birkaç sayfa karıştırmak istedim. Schopenhauer’ın akıl zayıflığı, seçkinlik ve sıradanlık üzerine ve hayatın anlamı kitaplarını okudum. Açık ara en boktan ve laf ebeliği yaptığı kitabıdır. Mantıksal önerme, çıkarım ve temellendirmeden uzak bir metin. Bir şeyler sallamış ama bunu neyi ne şekilde gözlemleyip analiz ettini söylememiş ya da neden söylediği doğru bunu hiçbir akıllıca şeye dayandırmamış. Safsata.

    Mesela şundan bahsediyor, kadınların eksik akıl ve hep çocukça olandır. Bakın onları bir çocukla saatlerce sıkılmadan oynadığını, dans ettiğini görürsünüz ama bakın erkeklere onlar hep daha kabiliyetli ve beceriklidir. O kadar saçma ki bir çocukla vakit geçirmekten hoşlanmak neden eksik akıl veye çocukça sayılıyor. Saçmalık.

    Diğer iddia ettiği şey şu, tabiat kadını belirli yaş aralığında güzellik, cazibe ve dolgunlukla donatmıştır çünkü erkekleri etkileyip hayatta kalmaları kolaydır. Tabiatta dişiyi etkilemek için genelde erkekler çeşitli renklerle donatılmıştır ve erkek etkilemek için hediye ve danslar üretir. Evrim sürecinde tüm dişi ve erkek bireyler birlikte av ve toplayıcılık yapıyordu. Yani kadının hayatta kalması için bir erkeği meyve toplamasına ihtiyacı yoktu. Sadece erken doğan bebeklerin bakımını daha rahat sağlayabilmek için bir aileye, kabileye ihtiyaç duydu. Yani dişinin neslini devam ettirmek için savunmasız bebeğine bakma fedakarlığında bulunmasını erkeğe sığınmak olarak algılayan yobaz bir kafası var schopenhauerin. Kadın tarih boyunca eziklenip, evinin hanımı çocukların anası mottolarıyla küçültüldüğü ve schopenhauer gibi kanser düşünceli insanların kadınların eksik olduğunu düşündüğü için fırsat vermemesinden kaynaklıdır kadınladın pasif kalışı. Yani erkeklerin namus düşüncesiyle kadını çalıştırmaması, sosyal hayattan mahrum bırakması aynı zamanda bu kadınların da çocuklarını aynı kadın rolüyle büyütmesi ve evlendirmelerinin nedeni erkeklere sığınmaktır demek yanlıştır bu durum tamamiyle düşünsel ve eğitimsel bir hatadır. Bugün kız çocukları kendi ayakları üzerinde duran, girişken ve nitelik sahibi olacak fikriyle büyütüldüklerinden güçlüler. Erkek eline muhtaç değiller. Schopen gibi adamlar çocuklarını böyle büyütseydi bugün dünya bambaşka olurdu.
    3 ...
  34. 19.
  35. Olsa da olmuyor, olmasa da olmuyor.
    Arada eriyip gidiyoruz işte...
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük