Geçen bir kadın arkadaşım bir çocuğa çok aşık oldum dedi,bende içindem acaba ne çıkarı olabilir dedim.sonrada çocuğun sağa sola yaptığı harcamalardan bahsetmeye başladı laf arasında.inanmayan insan haklıdır.
Sağlıklı bir insan kendi hemcinsine aşık olamıyorsa yine de aşktan bahsedebilir miyiz, anlayın artık olay yalnızca kimyasal, aşk yalan, kandırılıyoruz, hormonlarınızın esiri olmayın, kırın zinciri üremek zorunda değilsiniz bu iğrenç ve ilkelce.
en büyük yalandır aşk. bir yalana inanırsın bazen tamam ama büyük hayal kırıklığı yaşarsın. gerçeklere inanıp hayal kırıklığı yaşamamak varken aşka inanıp hayal kırılığı yaşamayın bence.
tanımının farklı olduğuna inanmak şeklinde desteklenebilecek durumdur. farklı insanlarca tanımı ve yaşanışı farklı olan bi kavram, bu durum bi süre sonra kavramın doğruluğu hakkında sorgulamaya itebiliyor sizi. sonuçta teorikte var pratikte zordur dersiniz veya toptan inkar edersiniz size kalmış. ama muhakkak farklılıkların getirdiği bi sorgulama süreci yaşanır, yaşanmazsa olmaz.
zira insan zarar vereceğini bile bile bir şeye inanmamalıdır, peşinden gitmemelidir. zaten varolup olmadığı konusu tartışmaya açık bir duygudur...
ayrıca aldatılmanın da özellikle kadını olmaz, genellikle erkeği olur. bir varlık, daha narin diye daha masum kabul edilemez. nice genç kadın tarafından darma duman edilen baba yiğitler gördü bu gözler. velhasılıkelam, mevzu bahis aldatma oranıysa eğer -bana göre- erkeklerin oranı kadınların oranının önünde diz çöker tövbe ister...