çok güzel başlayıp çok güzel devam eden türklerinde süper aşk filmi yapabileceğinin kanıtı fekat sonunda bokunu koymuşlar o güzel filme o final gitmiş mi yani?
--spoiler--
Dünyanın her yerinde gecerli tek bir dil vardır, aşk. insan aşkın etkisendeyken kendisi ile hayat arasına sevgilisi girer tıpkı güneş tutulmasında dünyayla güneş arasına giren ay gibi... Bunada AŞK TUTULMASI denir.
--spoiler--
tahmin ettiğimden daha eğlenceli olan film. tolgahan sayışman'ın ne kadar hoş bir adam olduğunu farketmemi, fahriye evcen'in oyunculuğunu bir kez daha takdir etmemi sağlamıştır.
turkmax'ın neredeyse her gün verdiği film, vardır bir kerameti. fahriye evcen'i seyretmek pek güzel olsa da film genelindeki fenerbahçe teması sinir bozucu, bitime doğru bir yerlerde shabani nonda'nın 27 nisan 2008'de febe ağlarına yolladığı gol gösteriliyor, orası güzel bak.
hayatımda üç kez izlediğim ve daha da izleyebileceğim tek film. lakin kötü bi yanı var. tehlikeli bi film. mesela siz bu aralar bi kızın peşinden koşuyo olabilirsiniz ama bu filmi izledikten sonra "bana ne ya, daha da koşmam peşinden" diyerek tüm çabalarınızdan vazgecebilir, aşkı tesadüf eseri bulmayı göze alabilirsiniz. tabi...
içerisinde hatalar barındıran film. basroldeki eleman ugur'un, kankasıyla tavla macı yaptıgı sahnede hata var. kankası zarı atıyor ve sonra düşeş ya da dübeş diyor ve ardından ekliyor: mars!
lakin tavlayı az biraz bilen birisi hatayı kolayca fark eder. kamera tavlayı ilk gösterdiği anda iki oyuncu da pulları toplamaya başlamışlar. kısacası marslık bi durum yok ortada. ha tabi ki oyunun kuralları değiştiyse orasını bilemem.
-aşkım ben yapamayacağım yaa!!
-neden ??
-yarın beşiktaş macı var; bugun şey yaparsak yarın da beşiktaş bizi şey yapar...
-(sinirlilik ve ardından gelen sağlam bi tokat)
-şaka yaptım ya
-(öncekine göre daha sağlam bir tokat ve filmin kararmasıyla beraber gülüşmeler :D:D)
filmin güzel olmasının yanı sıra pınar'ın odasında ki audrey hepburn tablosuyla beni benden almış filmdir,öyleki tabloyu gördükten sonra hep acaba kızın odasına girerler mi,kızın odasın da bir olay olurda kamera ordan çekim alırmı diye kendi kendimi yedim ekran başında..
filmin tanıtımını izlediğimde, tamamının izlemeye değer olduğunu düşünmüştüm. izledim, öyle değilmiş. birşeyler eksik kalmış, sanki ne yapsalar tamamlanamayacakmış gibi.
klasik romantik-komedi filmlerinin dışına pek çıkamasa da diyaloglarıyla kendini sevdirmeyi başarmış bir filmdir. aynı yönetmenin bir diğer filmi için buyrun ; (bkz: aşk geliyorum demez)
başrolde yine tolgahan sayışman abimiz var lakin esas kız değişmiştir.
sadece fahriye evcen için bile izlenebilecek güzel bir filmidir. yaprak dökümündeki memoli modeli geriye yaslanmış saçı, soğuk bakışları ve donuk duruşuyla çok da sevemediğim fahriye evcen o kadar güleryüzlü, sevimli ve güzel ki bu filmde dediğim gibi sırf onun için izlenir. ayrıca zaten romantik komedi konusunda eksik olan sadece yarı çıplak kızların olduğu erotik temalı gençlik fimlerinin çekildiği türk sinemasında bu kadar sıcak, içten ve hoş bir yapımı görebilmek gerçekten takdire değer. murat şeker'in, sugarworkz'un ve tüm oyuncuların eline sağlık.
filmdeki karakterler tanıdık senden benden bizden. mekan bilindik her gün önünden geçtiğimizden. bir de fenerbahçeli iseniz tadından yenmeyecek bir film lakin o kadar. fazlası yok eksiği var hatta. o eksiği ancak fenerbahçe fanatizmi doldurabilir.
Tekdüze bir filmdir. izlenilmese de çok bir şey kaybedilmez. Ancak bazı sahneleri sıcak ve samimidir. Bu yönleri ile birçok hanım kızın gönlüne taht kurmuş filmdir.
türk işi romantik komedidir. maç, kaza, tesadüf vs. vs. gözünüzü seveyim mantık aramayın filmlerde. illa mantık arayan varsa matrix falan seyretsin.
(bkz: ya ne olacağıdı)