cevabı "bir tişört almak" olmayan sorudur herhalde. aşk için yapılabilecek en büyük fedakarlık, özellikle de toplumumuzda, bir kadının bir erkeğe evlenmeden önce kendini vermesidir.
erkeklere evlenmeden önce "ulan başkası olsa yaparmıydı" dedirtebilecek "yapardı tabi" diye cevap verilebilecek, erkeği bir felsefe ortamına götürebilecek bir cevaptır. ne erkeğin övünmesi gerekir bu durumda, ne de kadın bunu yapmamalıdır kanımca. aşk için yapılan fedakarlık, sizin için yapılmamıştır, size duyulan aşk için yapılmıştır. Siz veya başkası farketmeyecektir. kadın ise, sarhoşken yaptıklarına pişman olur nedense, nedeni de bellidir , ayıldığında yapılanla adledilen karşılaştırmasının ayık kafayla tahlilinden "değmezmiş" sonucunun çıkmış olmasıdır. kadının, aşk sayesinde herşeyine güvendiği erkeğin yüzde bir dürüst olmama ihtimalinden bile, yapmaması gerektiğini düşündüğüm eylemdir.
bir erkeğin bir kadına aşk için yapabileceği en büyük fedakarlık ise, delilerce sevmesine rağmen, kadına tırnak içinde elini sürmemesidir. ayrılık ıhtimalinin binde bir bile oldugunu düşünse kafasında, o ihtimale karşılık ona acı bir hatıra bırakmamasıdır. ona duyulan aşkı kötüye kullanmamasıdır. zordur, ama gerçekten fedakarlıktır.
vakti zamanında bir arkadaşım sen benim için ne fedakarlık yaptın? demişti sevgilisine erkek şahıs kişisi de '' ölüm ölüm dediğin nedir ki gülüm ben senin için aşamayı göze almışım'' cevabını sevgili arkadaşıma vermiş. bir daha birbirlerini görmediler. hemen ayrıldı tabi bizim de sayemizde. özetle ölmek en büyük fedakarlıktır aşk için. zira tersi ayrılık sebebiyetidir.
yağmur çamur dinlemeden okulunu, gözleri yaşlı sevgilisini o içi sıcacık evini bırakıp 90 dakika için kilometrelerce yol gitmektir.. sen bize bakma beşiktaşım biz senin baktığın heryerdeyiz