aşk intihar biçimidir ölürcesine sevenler bilir

entry1 galeri0
    ?.
  1. Ojelerinde yalan bir renk ve denk gelirse dudaklarında hep eskimiş muazzam bir hüzzam olur..

    Yani biraz SANA't müziği yalnızlığı da olabilir çok kulak vermedim öpmekten,
    Saltanat sürerken süresiz ve resimsiz gibi görünürken öperken..

    "Aşk, intihar biçimidir..
    Malum, ölürcesine sevenler bilir.."

    Gözlerim kuyu dibine sana düşkünken düşerken, ellerimde bir yalan ağzımda biber acısıyla yanan..
    Yalan söyleyen bir kadına inanmaktan yorulmaktan,
    inanmadığım anlarda yemin duymaktan sonradan defalarda sefer damlamaktan,
    Duyulmaktan bir tanıdık adın ardından küserek kalkarken sofradan öylece,
    Gidiyor sevmelerim içimden hep yol üstü bir suçüstüne yakalanmalarından aranıyorken söylediğim sözlerce, taşıyorken diclesinde bir yatak, odalar kadar boş görünmekten dökülüyorken kendinden..

    Ama işte malum,
    Ödün veriyormuş gibi ödü kopuyorken ve ödül yerine sadece bir ses vermekten ileri gitmiyorken gelişlerinden,
    Geri gelmekten söz ederken gitmeyi deniyorken,
    ibret bir izmir kaldırımında yalnızlık hissetmekten kırılan,
    Yani hep şaşılmak üzere bakılmış bir şaşılığın teninde oksijen tüketmekten,
    Malum iki ses arası yerden öpmeye utanmaktan,
    Bir sancı ardına dürtmekten ağrıyorken ten,
    Sessiz bir kadın zikrinde fikir üzmekten,
    Sigara yanığı bir çarşafın altında gülerken, taşınmış içime komşu olan en tanıdık tanıdıklarımızdan seni sormalardan usanmalardan..

    Ojelerinde eski bir kırmızının hikâyesi..
    Malum..

    "Bir aşk biçimidir intihar..
    Ölürken bile sevenler bilir.."

    Saçlarına dolanmış sessiz kavimsiz nerden geldiği yada getirildiği kimse tarafından bilinmeyen, konusu geçirilmeyen geçse bile başka bir lafla geçiştirilen bir soğuk ürpertiyle gözyaşındaki tuzdan yaraya basılmaktan fikrimce ziyan,
    Ziyanlarda figan,
    isyanların sürgününde..
    ..
    Bile bile yoruyorlar,
    "Yorgunum" desemde zorluyorlar,
    Sesim sende kalmış olmalıdır ki,
    Ne kadar konuşsam da duymuyorlar..

    Soğuk..
    Algınlığımdan değil, Ankara'dan..
    Gri bir taş örtüsü sokaktan, başörtüsü hep yalnızlık olmuş bir aşkın, kış örtüsü iklime dağılmasından..

    Soğuk..
    Alınganlığımdan değil, bir sabah kahvaltısından..
    Simit yerken susulan çay içerken konuşulmayan bir zaman kavramından..

    Soğuk..
    Bir kavramdan öte, zaman kavrayamayacak kadar berime çekilmiş gerimden..
    Geçmişten..
    Bir gün,
    Birden erkenden kış yağışından..

    Malum,
    Sadece hatırladıklarımdan yorgunum..

    Demiştim ya,
    Günlük değil, yazdıklarım yıllık..

    Şimdi,

    Aklım,

    Acım,

    Sancım,

    Devren satılık..

    Emre GÖKçE
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük