Jehan barbur mu yoksa ezginin günlüğü mü daha iyi söylüyor diye beynimin içinde yer alan, ara ara kendini sorgulatan sorunun baş aktörüdür. müziğiyle başka diyarlara götürür sizi. Sözleri de bir o kadar güzeldir.
aşk bitti
elimden sanki minik bir balık kayıp gitti
aşk bitti
içimden sanki bir şeyler kopup gitti
aşk hiç biter mi
hiç bir şey olmamış gibi
boşlukta kaybolup gider mi
aşk hiç biter mi
kalır adımızla
bir sokak duvarında
bir ağaç kabuğunda
bir takvim kenarında
kalır bir çiçekte
bir defter arasında
bir tırnak yarasında
bir dolmuş sırasında
kalır bir odada
bir yastık oyasında
bir mum ışığında
bir yer yatağında
aşk hiç biter mi
kalır dilimizde
yinelenen bir şarkıda
bir okul çıkışında
bir çocuk bakışında
kalır bir kitapta
bir masal perisinde
bir hasta odasında
bir gece yarısında
kalır bir durakta
yırtık bir afişte
buruk bir gülüşte
dağılmış yürüyüşte
aşk hiç biter mi
kalır bir sokakta
bir genel telefonda
bir soru yanıtında
bir komşu suratında
kalır bir pazarda
bir kahve kokusunda
bir tavşan niyetinde
bir çorap fiyatında
kalır bir yosunda
bir deniz kıyısında
bir martı kanadında
bir vapur bacasında
aşk hiç biter mi?
Şarkıda saydığı her mekanda kendim canlanıyor gözümde. Hasta yatağında, mum ışığında ya da takvim kenarında. içim ürperiyor. Sanki yaşlılığımdan bu günümü anıp da ürperiyor gibiyim.
bizce bitmese bile, başkalarında bitebilen şeydir aşk.
bizce uğruna fedakarlık edilebilecek şey iken, başkalarının pragmatizmle kolayca ezebildiği şeydir aşk.
bizce uğruna gurur yapılmayan şey iken, başkalarına göre karakterin oturmamasının adıdır aşk.
bizce vazgeçilmeyecek şey iken, bazıları için usanılan bir şeydir aşk.
aşk insandan insana değişebilen şeydir tahminimce.
ondan bu farklılıklar.
ondan bu ayrılıklar.
şarkı sözleri için;
''..
kalır bir sokakta
bir genel telefonda
bir soru yanıtında
bir komşu suratında
kalır bir pazarda
bir kahve kokusunda
bir tavşan niyetinde
bir çorap fiyatında
kalır bir yosunda
bir deniz kıyısında
bir martı kanadında
bir vapur bacasında
aşk hiç biter mi?''
Melike'nin kendine has, kulağı okşayan bir sesi var. insanı 'sabah ezancıları' gibi rahatsız da etmiyor tavrı.
Şarkı aslında aşkın varlığına dair tüm umutların tükendiği yerde bile, o umutları tekrar bulma telaşıyla uğradığımız yerleri dolaşıyor teker teker. Takvim kenarı, defter arası, tırnak yarası, genel telefon birçok yerde.
Fakat Melike okuyuşundaki tavrıyla, bu umutları, bulamayacağını bilerek arıyor.