Aslında kişiden kişiye değişir önemli olan kabullenmek
Ama asıl şey kabullendikten sonra başlıyor
Sigara ve kahvenin ana öğün yemeği gibi geçtiği geceler anlatılmaz ki anlatılamaz ki insan o gecelerde kendi deliliğinin sınırını görüyor sürekli bir gerginlik sürekli kırgınlık hissi (herşeye karşı) genel etkileri bunlar benim tarafımca.
Izdırabın sonu yok sanma, bu alem de geçer,
Ömr-i fani gibidir, gün de geçer, dem de geçer,
Gam karar eyliyemez hande-i hurrem de geçer,
Devr-i şadi de geçer, gussa-i matem de geçer,
Gece gündüz yok olur, an-ı dem adem de geçer
(bkz: neyzen tevfik)
ilacı zaman derler. Zaman sadece 'zamanla' bizden bir şeyler alır ve götürür. Alınan şeylerin yerinde boşluk bırakır. Zamanla ilgili her şey yeniden gündeme gelir. Bunu yaşayan tek siz olmadığını bilen aklınız ve böyle bir acı olamaz diyen kalbiniz birbiriyle çatışır. Hepsi geçer, zamanla değil ancak kaybederek. Hepsi geçer.
Allah der ki: "Kimi benden çok seversen, onu senden alırım" ve ekler: "Onsuz yaşayamam deme, seni onsuz da yaşatırım.." ve mevsim geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar, canından saydığın yar bile bir gün el olur.. Aklın şaşar, dostun düşmana dönüşür, düşman kalkar dost olur, öyle garip bir dünya.. Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur.. Düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın. En garibi de budur ya.. Öldüm der durur, yine de yaşarsın!...