bugün

şanslı olan veya başarılı olan insanlar için kullanılan deyim.
(bkz: burhan altıntop)
kaşık olduğundan eminsek sorun olmayacak eylemdir.
muhtemelen anasının göbek bağına gümüş kaşık sokması ve çocuğun onu ağzına alarak doğmasıdır. saçma ve imkansızdır.
altın emzik'dir o.
insanoğlu olarak hayat koşullarımızı kendimiz belirliyemediğimizin vurgusudur aynı zamanda. şu sözleri söyletir genellikle; 'gerçekten gümüş kaşıkla doğmadım. hep bir çaba, hep bir yarım kalmış hevesle tırnakladım hayatı. amaca ulaşmak için alnımın terini döktüm emeğimin üstüne. karşılığını da hiç tam olarak almadım çünkü ağzımda gümüş kaşıkla doğmadım gerçekten...'
hayat tarafından torpilli insanlar için kullanılan söz. güzel-yakışıklı olduğu yetmez, bir de zengindir, en iyi okulu kazanıp oradan birincilikle mezun olur, maddi sıkıntı çekmez, hasta olmaz, aldatılmaz, ağlatılmaz, sevilir, sayılır, herkes onlara pek bir ayılır bayılır.
deyimin hikayesi:
16. yüzyılda ingiliz soylularının kullandıkları çatal, bıçak ve bardakları hastalıktan korunmak amacıyla gümüşten yapılırdı. zenginler yeni doğan çocuklara emmesi için gümüş kaşıklar verirlerdi. böylece çocukları hastalıktan korumuş olurdu.
''zengin çocuğu olmak'', ''doğuştan şanslı olmak'' anlamına gelen bir deyimdir.
kim istemez ki böyle bir şansı. elbette ki hayat herkese eşit davranmıyor. kimimiz şanslı kimimiz şanssız. ''şanslı olanın horozu da yumurtlar'' diye ah vah etmenin alemi de yok. hatalarımızı, başarısızlığımızı hep şanssızlığa, kadere yüklemeyelim. insan, kötü talihini şansa dönüştürme gücüne ve yeteneğine de sahiptir, deyip sözü bitirelim.
hayat tarafından torpilli insanlar için kullanılan söz. güzel-yakışıklı olduğu yetmez, bir de zengindir, en iyi okulu kazanıp oradan birincilikle mezun olur, maddi sıkıntı çekmez, hasta olmaz, aldatılmaz, ağlatılmaz, sevilir, sayılır, herkes onlara pek bir ayılır bayılır.
Altını yokmuydu?! diye cıyaklardık kesin. Doyumsuzluk diz boyu, yetinemiyoruz.
(bkz: Burhan Altıntop)
şanssız bir insandır. çünkü anne karnında toksik etkiye maruz kalmıştır.
Var böyle insanlar. Karşısına hep güzel fırsatlar çıkar, kısmeti açıktır, kötülükler ona ulaşamaz.
Bırak gümüş kaşığı plastik bile yokmuş.