film izlerken, bunun yalnızca bir 'film' olduğunu ara ara aklıma getirdiğimden, ve o sahnede o sırada bir set ortamı kurulduğunu, ışıkçının, kameramanın, dublorün olduğunu düşündüğümden hiç bir filmdir efendim. bu sayede kolay kolay bir filmde bir duygusal yükselme yaşamam.
senaryosunda neredeyse hiçbir şey olmayan, tek başına bir silahın mermisi mahiyetinde kelimelerin, söyleneceği yerlerde, insanın göğsüne işleyebilen bir müzik ve kurguda eklenilen yavaşlatma efekti ile, izleyiciye içinde olmaması gerektiğini fark etmesine rağmen insanı içine çeken filmlerdir. sonra gözyaşları boşanır. tabii ağlamak kimine göre farklı organlarla da yapılabilir. bu yüzden bu filmleri iki çeşide ayırabiliriz.
(bkz: hoşçakal yarin) aklima ilk bu geldi bu aralar karisik duygular icindeyim de siyasetten baska birsey dusunemiyorum sevgili yazarlar. allah yardimcim olsun. (bkz: anarşik anarşik şeyler)