en son hobbit beş ordunun savaşı filminde yalnız dağ'ın önünde elfler ve cüceler savaşırken bir anda ortama orkların gelmesiyle birlik olup onlara karşı savaşmaya başladıklarında gözlerim dolmuştu. özellikle cüceler kapanıp defansa geçtiklerinde savaşmayacak zannettiğimiz elflerin onların üzerinde atlayıp olaya dahil oldukları sahnede.
şurası :
zaman zaman duygusal anlamda zorlu süreçlerden geçerken bunlar da insanı ağlatabiliyor. değişik şeyler.
Bakın ben normal hayatında sinirlendiği zanlar dışında ağlayan biri değilim. Filmlere falan da ağlamam kolay kolay.
Gece 2 sularında izlemiştim bu filmi komik bir şekilde burnumun ucu sızlamıştı.
Çok azı gerçekten ağlatan oalrak nitelenebilecek filmlerin bulunduğu başlık. Abi duygusal film çok. istiyoruz ki izlerken amımıza koysun, haykıra höyküre akıtalım gözyaşlarımızı.
belki size ezikce gelecek ama ben bir erkek oldugum halde ve "delibal" adli filmi 23 kez izledim ve o sahnelerde agladim. simdi erkekler aglar mi lan derler
Her filmde illa ağlayacak bir şey buluyorum. Yalnız dram dozu yüksek olan filmlerde ağlamıyorum, resmen gözyaşı dökmekten geberiyorum. Özellikle ne zaman izlesem, babam ve oğlum filmi gözyaşı şiddetini koruyor.
Kesinlikle bir başyapıt olarak the pianisttir.
Film insanlardaki dram duygusunu sömürmüyor olaylar direkt tarihin orjinalliğiyle gözler önüne seriliyor yani ayrıca bir dramatize etme çabası yok ve bu alkışları toplamasına yetiyor.