engel olamazsın ki benim gibi gözpınarları kurumuş insandım en son dedemi hastanede yatarken ağlamıştım, anlamsızdı belki ağlamak.. güçsüz olduğumu göstermek istememiştim, sudan bahanelerle ağlamak istiyorum itiraf etmem gerekirse sanırım iyi gelicek gibi.
duygu patlaması, içinde olduğum hal, durum. bir an önce yapmak istediğim eylemdir. ama gözler yok mu gözler, kuruyor tabi bir vakit sonra kağıtlara baka baka... o yüzden yapamaz durumlara düşürüyor."yürü ya kulum" u alamamanın ağır mutsuzluğu içinde ekrandan kafayı çektirendir.
ilginç bir şeydir. öyle takılır kalırım. sanki her şey birikir birikir, düğüm olur. aynı anda onlarca şarkı çalar kafamda, zamansızca gözlerim dolar, burun direğim sızlar, sanki bir ağlasam çözülecek, ama tutarım kendimi. çünkü ne de olsa ağlamayı sevmem ben. hoş değil.
Birikmiş olan her şeyin üzerine bi gece oturup, muzigi açıp belki sigara yakip, belki kafayi bulup, belki öylece yatagin üstüne oturup ağlamak istenir.
Ağladığı zaman kalbinin de arinacagini dusunur belki de. icindeki her sorunun akip gideceğini düşünür. Sadece o anlık döker içini. Sonrasi güneş doğduğu zaman anlaşılır. Her şey aynıdır. Degisen hic bir sey yok.
okuldaki ilk senem yaşadığım yere alışamamış üstüne üstlük yurtta birkaç sorun yaşamıştım. okulu bırakmayı düşündüğüm dönemlerdi vize notlarımın nerdeyse hepsi ff ya da fd. vizeden sonraki hafta oda arkadaşımla kavga etmiştim ve kimseyle tek kelime konuşmuyodum, okulda da öyle tabi. yapayalnızım yani.
bi gün sabah ben uyurken deprem oldu korkuyla uyandım baktım etrafımda kimse yok. yurdun yanındaki evde de cenaze varmış o gün. sela verirlerken duydum.
neyse ben selayı duyunca ağlama krizine girdim, ozanın ölüm haberini alan nihan gibi ağlıyorum. içim o kadar dolmuş ki tutamıyorum kendimi sesli bir şekilde ağlıyorum. üst katlardan sesimi duyup yanıma gelmişlerdi.
asla unutamam o günü.
Duyguları normal bir biçimde dışa vuramamanın sonuçudur. Sadece dert-tasa ile alakası yoktur. Herhangi bir pozitif ve ya negatif duygunun taşmasıyla yaranan istektir.