bunun daha gelişmiş olanları da vardır.
tam diktatörlüklerde oy pusulasına; telefon numarası, ev adresi falan da yazdırılır.
bu nedenle saddam hüseyin falan yüzde doksan yedilere varan oranlarla sürekli devlet başkanı seçilirlerdi.
1946 genel seçimlerinde chp'nin de iktidarı kaybetme endişesinden dolayı uyguladığı seçim sistemi. tabi ne olmuştur? 1950 seçimlerinde gizli oy açık tasnif sistemi benimsenmiş, chp alaşağı olmuştur.
tarihi hataları günışığına çıkarmak tekerrür etmemesi niyetiyle mi yapılır yoksa ucuz voleler vuralım zihniyetiyle mi sorusunun cevabını başbakanın bir mitingde "-Bunların zamanında ekmek karneyle veriliyordu" sözüyle bulmuştum.. Evet kesinlikle ucuz siyasi muhalefet, tarihi gerçeklerin kenarına dokunup kendi ideolojisini savunacak sağlam argüman üretemeyen zihniyetlerin yaptığı basit ayak oyunları.. illa birileri tarafından eski defterler açılıp karşı cenaha yüklenilecekse, önce durup benim savunduğumun evveliyatı neydi de ben şimdi sağa sola bulaşıyorum denmeli.
1946 yılında chp nin tek parti olarak ülkeyi yönettiği ve demokrasinin henüz gelişmediği bir dönemde yapılmış bir seçim modelidir.
(bkz: tek partili döneme geri dönmek)
cumhuriyetin kuruluş yıllarını ve o yıllardaki durumu bileyen insanların: chp nin durumu o zamandan belliymiş ahaha şeklinde zırvaladıkları sayımdır.
o yıllarda halk zaten bilgisiz, halka demokrasiyi getiriyorsun özgürlük diyorsun birbirini öldürüyor özgürlüğü öyle algılıyor.
o yıllarda elbetteki sayım gizli olacak çünkü halka bıraksan zaten chp yi seçmek istemiyor(her ne kadar başka alternatif olmasa da). herkes yapılan devrimlerden dolayı rahatsız. saltanat, hilafet kaldırılmış.
her olay kendi döneminde değerlendirilmeli diyor e bu konuyu tartışmak isteyenlere özel mesajla tartışma kapımı açık bırakıyorum.
türkiye nin o zamanki durumunu chp nin yöneticileri herhalde atatürk den daha iyi biliyor(!) olacaklar ki atatürk döneminden sonra 46 seçimlerinden hemen önce yasa değişikliği yaparak açık oylama kapalı sayım sistemine geçtiler.
o zihniyet halkı o zaman nasıl küçümsüyor nasıl hiçe sayıyorsa o zihniyetin aynısı şimdi halka cahil, oy verecek kapasitede değil hatta oyunu satıyor yakıştırmaları yapıyor.
halka akıllarına gelebilecek her türlü hakareti eden bu insanlar bir de utanmadan halktan seçimlerde oy istiyorlar ve doğal olarak oy alamayınca yine aynı hakaretlere başvuruyorlar.
tarihte neyin ne olduğu belli zaten. o zamanlar yapılan rezillikleri zamanında öyle gerekiyordu diyerek kapatmak, yok saymak ve şimdi benzerlerini yapmak normal değil.
şimdiki seçimlerin çok da farkı yok, elektrikler kesilir bilgisayarlar çöker bazı yerlerde seçime katılım oranı %105 dir vs vs. birisi 1946 birisi 2009 değişen çok bişey yok.
hakkında
türkiye nin o zamanki durumunu chp nin yöneticileri herhalde atatürk den daha iyi biliyor(!) olacaklar ki atatürk döneminden sonra 46 seçimlerinden hemen önce yasa değişikliği yaparak açık oylama kapalı sayım sistemine geçtiler.
şeklinde savunma yapan insanların, atatürk'ün zamanında seçimlerin nasıl gerçekleştiğini bilmediğinden emin olduğum seçimlerdir.
zira atatürk döneminde * milletvekili adayları meclis tarafından seçilirdi, bu milletvekili adayları arasından millet vekli olcak insanlar halk tarafından seçilirdi. fakat atatürk meclisi kendi istediği gibi kurduğundan
(2. meclise geçiş döneminde, 1. meclisin 2. grubundaki insanların çoğunu eleyerek çoğunlukla 1. gruptaki insanların 2. mecliste olması)
seçimleri de kendi istediği gibi sonuçlandırmıştır. çünkü seçimi halka bırakırsa ne olacağını iyi bilmektedir.
serbest cumhuriyet fırkasını kapatmak için fethi okyara mektup yazıp altına imza olarak "cumhurbaşkanı ve chp kurucusu" yazıp ben hala chp nin başındayım mesajı verip serbest cumhuriyet fırkasını kapattıran da atatürk değil midir?
kanun haline getirenlere selam. merak etmeyin takipçileriniz çok sadıklar size. ülke sizin yolunuzdan biraz saptı ama gayretle o özlenen demokrasi günlerine dönmek için çalışıyorlar.
1946 YILI GENEL SEÇiMLERiNDE CHP NiN NAM-I DEGER (bkz: MiLLi ŞEF) (bkz: iSMET iNÖNÜ)NÜN iKTiDARI KAYBETME KORKUSU iLE UYGULADIĞI "DiKDATÖR DEMOKRASi"!!! YÖNTEMiDiR. 1946 yılında yapılan milletvekili genel seçimleri SONUCUNDA Cumhuriyet Halk Partisi 396, Demokrat Parti 65 ve bağımsızlar 7 milletvekilliği kazanmıştır. MEMLEKETiMiZDEKi iLK ÇOK PARTiLi SEÇiM iŞTE BU YÖNTEM iLE DÜNYA SiYASET TARiHiNDE UTANILACAK BiR SEÇiM OLARAK YERiNi ALMIŞTIR. AMA DAHA ÜZÜNTÜ VERiCi OLANI iSE BUGÜN BiLE BU UYGULAMAYI DESTEKLEYECEK ZiHNiYETTE iNSANLARIN YAŞIYOR OLMASIDIR.