necip fazıl'ı, tutukluluk günlerinde menderes'e yazdığı adeta yalvaran ve şefahat dileyen tavırdaki mektuplarından dolayı insan olarak sevmem, daha doğrusu; bir sanatçıya böylesine aciz bir tavrı yakıştıramam. lakin, takdir edilesi bir sanatçı olduğunu asla inkar edemem.
onun, böylesine aşağılık bir ithamda bulunabileceğini kesinlikle tahmin etmiyorum. kaldı ki bildiğim kadarı ile çok sevdiği eşi 'neslihan hanım' da başı açık bir kadıncağızdı.
ancak, necip fazıl ismini kullanarak; hangi uzvundan çıkardığı belli olmayan kusmuğunu, oraya-buraya bulamaya çalışan, kendi söyleminin ardında erkekçe durabilme basiretinden yoksun bir halde, açtığı başlığı da terk edip gitmiş olan kişiye, affınıza mağruren şunu da söylemekten kendimi alamayacağım;
- seni sevdiğini düşündüğün, bu hareketinle bir kulu olarak seni daha da seveceğine, takdir edeceğine, sevap hanene bir şeyler yazacağına inandığın o allah: senin belanı versin!..
necip fazıl'ın böyle bir sözü yok. bunu söyleyen dünyanın en gereksiz ve aciz adamlarından biri olduğunu ispatlayan ''akp ünye ilçe tanıtım ve medya başkanı'' süleyman demirci imiş. yanlış adama küfretmeyin diye belirtiyorum. bir nevi kamu hizmeti. *