yazar olmadan önce türkçe öğrenmesi gereken kişidir. fularla fotoğraf çektirmek yerine bahsi geçen entrydeki hatasını bulup iki deahmet buhan testi çözmelidir. yok ben uğraşmam derse, hala sözlük okuyorsa falan benden bilgi olsun, "maruz" canım, "mağruz" diye bir şey yok. hatta "abi" veya "ağabey", "ağbi" diye bir şey yok. benim entrylerimdeki "ağbi"yle ayar vermeye kalkışmayasın, bilinçli yapıyorum beybi.
meyve veren/verecek olan ağaçtır bu çocuk.
amma...
türkiye'nin en genç yazarı ünvanını kendi vermemiştir umarım kendisine. bu ünvanlarla işi olmamalı zaten, yazmak/okumak bir sevda olmuş ya onun için, hiç durma kardeşim, devam et.
bu aşkla yazmaya devam edersen, belki bir on yıl sonra şu anda yazmış olduklarını beğenmeyeceksin sen de. senden 10 yaş 20 yaş hatta 30 yaş büyük adamlar var bu sözlükte. -büyük oluşlarıyla, okumuş oldukları sayfa/kitap sayısını doğru orantılı düşünüyorum- bu yüzden takdir etmelisin ki beğenmeyebiliriz, birşey ifade etmeyebilir bize yazdıkların.
ama bu sevdayla yazmaya devam ettikçe sen, bir gün gelecek ve herkesin yazarı olucaksın. herkes, daha önce okumadığı bir şeyi okuyacak sende.
yazar adayı genç kardeşimiz. omuzundaki yük ağır, azimle devam etmesini diliyorum.
bu arada şöyle bir baktım ki çok yüklenilmiş kendisine. sen, aynı zamanda kimilerimizin senin yaşlarında iken yapmak isteyip te üşendiği, vazgeçtiği yolda kararlılıkla yürüyorsun. senin başarınla biz de sevineceğiz. unutma ki meyve veren ağaç taşlanır ve daha yolun başında iken bu tür sorunlar devede kulak. yılmak yok mücadeleye devam !
edit : bunları yazarken lisede ki edebiyat hocam aklıma geldi. " çok güzel yazıyorsun ama şöyle komik değilde adam gibi* ciddi şeyler yazarsan ileride yazar olabilirsin " demişti deli karı. * halbuki komedi de daha çok para varmış lan. *
17 yaşında yazar olunur mu ? olunur, hatta tadından yenmez. ileride işle güçle uğraşmaya başlayınca ne yazsam kaç para ederdi diye muhasebe yapıyorsun bak. *
Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak... *
yaşında bir problem olmayan yazardır bence. adam 17 yaşında lan hatta 18. her türlü seneye ehliyet alacak. 'yaşını görünce şaşırdığım' şeklinde yorumları anlamıyorum. sanki 5 yaşında çıktı da ağzımız açık kaldı. seneye üniversiteli olacak bi adam bu.
üzerine gidilmemesi gereken, yazdığı kaliteli yazılarını internette paylaşan zeki yazardır. evet zekidir, bu adam hiçbir bok yapamıyor dahi olsa facebook fasilitesinde ciddi ciddi 3 bin hayrana sahip bir sayfaya şeydir, neydir; sahiptir lan işte. küçüklüğümde yaptığım girişimleri hatırlatıp "ben de yapacam lan" dedirtmiştir. zamanında mynet'ten açtığım saçmasapan şeylerle ben de paylaşırdım yazılarımı, hatta 9 yaşında falandım, o kadar küçük. 3000 hayranım yoktu ama sayaç takardım sayfama, 3000 kişi ziyaret ederdi, eheh, çok hoş olurdu lan; renkli bıngıllı bir sayaç. roman işine girmiştim ben direkt, deneme falan geç hoca; 5 yaşında bitirdim ben o işleri. bir kurgulamışım ki aman aman. 15 yaşında kızlar falan yavşardı o zaman, pipimin varlığından haberim yok tabi; ulan niye bunlar etrafımda diyorum. elimde sigaram.
velhasıl kelam, zamanında yapamadığımı azmedip başarmış yazardır. aklıma da iş düşürmüştür. ayrıca egomu, götümü tavana vurdurarak tekrar tekrar söylemekten zevk alırım ki kitabını benim sayemde bastırabilmiştir, hatta bastıramadı lan! her neyse, bildiğin abazan edebiyatçıdır; benden sonra en genç yazar olacaktır.
akp'ye muhalif, bu vatanın gelecegi hakkında umut kesmememizi, zira arkadan gelenlerin de kuvvetli oldugunu bize hissettiren az sayıdaki yazarlardandır. bagımsız dusunen yazardır. bu da guclu kisiligi oldugunu bize tokat gibi gosterir. helaldir.
ask uzerine ettigi kelamlar cok yerinde olan, sozlukte yasamsal tespitleri, okurken insani baymayacak kadar makul uzunluktaki yazilari ve esprileriyle okumaktan keyif alinan yazar.
Küçük bedeninde büyük bir ruh taşıyan yazar. Yazar ama ciddi anlamda bu işi yapan yazar. Hatta kendisi facebook gibi bir ortamda bile yüzlerce hayrana sahip Türkiye'nin En Genç Yazarı.
Hakkındaki 5 sayfa girdiyi görünce fark ettim ve şu linke rastladım;
'' Bir kitap okuyucu ve yazar arasında karşılıklı bir sohbet tarzında mı olmalı yoksa her satırında yeni bir bilgi mi içermeli bilmiyorum fakat elimden gelen her şey bu sayfalara yazıldı.
Ben Ahmet Altan gibi nice aşk yitirmedim ya da bu satırlar her gece başka birisinin koynunda yattığım için ortaya çıkmadı sadece iyi bir izleyici oldum, bütün yaşananları bir tiyatro bütün insanları da oyuncu yerine koyup izledim ve hayallerimle süsledim yaşantılarını.
Beni sizin o anki psikolojinize ya da bakış açınıza göre okuduğunuz bir yazımdan ötürü şerefsiz yerine koymayın.
Zamanın neler göstereceği gerçekten belli olmuyor.
Eskiden size çok absürt gelen bir olay yıllar sonra size zevk verebiliyor ya da bir düşünce akımını yıllar sonra benimseyebiliyorsunuz. Hatta sırf bu yüzden siyasi gazetelerin hepsini okur, bütün yorumlardan faydalanmaya çalışırım. Tek taraflı olmam çünkü insanoğlunun görüş açıları sıkça değişebilir.
16 gerçekten ince bir yaş.
insan kendini tanır, yani belirli bir suratı ve fiziği vardır fakat ben her aynaya baktığımda farklı birisini görüyorum. Çoğu kez de bu değişimlere ısınamayacağımı bildiğim için geçiştiriyorum aynaya yabancılaşmaları.
Aynı anda bütün Dünya'ya bir şey söyleme yetkim olsaydı haykırarak ''Birbirinizi sevin!'' derdim. Çünkü en iyi ben bilirim özünde herkesin çok iyi insanlar olduğunu.
Katillerin nice pişmanlıklarına ve kalpleri sıkışana kadar ağlamalarına da şahit olduğum en acımasız adamlarında bir tavşan edasında korktukları ve tanrıya sığındıkları ana da.
Bu yüzden kafamdaki tanrı profili kötü insanları kaynar kazanlarda yakıp cezalandıracak kadar acımasız değil. O sizin nice masumluklarınızı herkesten daha iyi biliyor.
Yazdıklarımı okuduktan sonra kafanızda oluşabilmesi muhtemel Aytuğ profilinin aksine ne iyi bir aile çocuğuyumdur, ne derslerim çok iyidir ne de masalarda en çok espri yapıp insanları kahkahalara boğan kişi benimdir.
Yazdıklarımı yapın ama yaptıklarımı yapmayın diyenlerdenim ve kendimi asla bir yazar olarak görmem.
Uğraşılan meslek kısmına yazar yazmak zordur, şereftir ve ben kendimi yazamaz olarak görürüm öyle ki günlerce bir cümle kurup da yazabilmek için kıvrandığım da olmuştur yaşanılan ya da hayal edilen bir olaydan sonra su gibi yazdığım yazılar da. ''
Başarılarının ve yazılarının devamını dileyip, mart sonunda çıkacak kitabını da merakla beklediğimi de ekleyip alnından öptüğüm kardeşimiz. *
entryleri sık sık dikkatimi çeken, bugün yaşını öğrendiğim ve gerçekten çok şaşırdığım, sözlükte ya da değil ama yazarlığından çok söz ettireceğe benzer nesildaş.
