sevgin asla içimden kopup gitmeyecek.hayat bana seni vermeyecek...şehirlerarası otobüslerde koştuğum aşkım,telefonlarda yaşadığım mutluluk veren dakikalar artık olmayacak ve artık ben hiçbir telefon şebekesinin promosyonlarını daha çok konuşmak için takip etmeyeceğim..korkarak ve istemeyerekde olsa sana kuru bir elveda.elveda bitanem,elveda aşkım,elveda sevgilim,elveda sessiz sedasız biten aşkın efendisi... (bkz: http://ayrilikgunlugu.blogspot.com/)
Yarım bırakmış yada bırakılmışlıktır. Sevgisizlik kadar zor değildir ayrılık.Herşeyi bırakırsın olduğu gibi, çıkarsın sonu belli olmayan uçsuz bir yola, habersiz sürgüne gider gibi, dönüp dönülemeyeceği belli olmayan bir yola gider gibi eksik, tedirgin ve tek....
ayrılık, bir insanın bir parçasını verdiği insandan kopması olayıdır.
hiç bir zaman kabullenemez, istemez.
kimi zaman bir dost ile kimi zaman bir akraba ile kimi zaman ise bir sevgili ile.
sonrasında anlar ancak ayrılık insanın aslında kalbinin suyu sabunu.
ayrılık acısı kalbin bir kere daha yaşadığının kanıtı, insanın bir kere daha piştiği bir çıta atladığı andır.
ayrılık acısı çok koyar, çok acıtır, çok inletir. Fakat ayrılıklar olmasa biz mutluluğu nasıl tanımlardık?
iyi ki varsın ayrılık. Sayende akan suyun bile değerini anlayabiliyoruz...*
esnasında ve sonrasında garip semptomlar gözlenir.
bir kere, niye açılır o şarkılar? ayrılığın altını çizmek için mi? onunla dinlediğin, onu düşünerek onsuz dinlediğin, onun seni düşünerek dinlediği ve tüm sevgililerin sevgililerini düşünerek dinlediği kitlelere malolmuş o bütün şarkılar? kişi ayrılıkta yalnız olmadığına kanıt mı arar? ayrılığını taçlandırmak mı ister? mazoşist midir nedir ki?
ayrılık sonrası söz konusu garip semptomumuzun adı:
-damar şarkıları karanlıkta dinleyip hüznünün üstüne gitmek idi.
katılımcı arkadaşlara bol minörler dilerim.
pana film'in show tv'de yayınlanacak yeni dizi projesinin adıdır. konusu 1970'lerin türkiye'sinde ermeni kızı maria ile türk genci yunus arasında yaşanan sevda çevresinde hem ayrı düşülmüş sevdaların, hem de aynı topraklarda aynı türkülerle büyüyüp, ayrı düşürülmüş iki halkın hikayesidir.
hep zamansiz gelen, hep yarim birakan. arkasindan daha acisi huzun ve hasreti getirendir ayrilik. her gune kapkaranlik uyandirir, suratina vuran her ruzgarda aklini ba$indan alir.
Islak bir sokakta bulursun kendini
Yüreğin taş, dudakların yok
Yaşadığını zannedip yürümek istersin
Ellerin titer, gözlerin dolar
Yüreğinde ne varsa yaş olup akar gözlerinden
Üşüdüğünü zannedersin; ölmektesindir
Sıkı dur bebeğim buna AYRILIK derler.....
senin ile ben kuzey ile güney kutbu gibi birbirimizden uzağız, bir anlamda da ekvator ile kutup gibiyiz.bende kıştır, borandır, hazandır. sende yeni tomurcuklanan çiçekler vardır. yürüyemezsin karanlıklarımda.