ayrılık şöyle gerçekleşir.3-4 gündür sesi soluğu çıkmayan, msjlarınızı ısrarla görmeyen sevgiliyi aramak için son bahene bayramı beklersiniz bayramlık giysileri başucunuza astığınız gibi arefeden sevgiliye edilcek sitem ve özlem msjları baş ucunuzda baloncuk baloncuk belirir nihayet bayram olur sabah ilk onu ararsınız sizin bayramınız onunla başlar tel.açmaz mecbur bayram tebriği gonderirsiniz saatler sonra el cevap buyrulur hayatta mutluluklar iyi bayramlar!. içinizden senin her günün benim bu bayramım gibi olsun dersiniz. işte ayrılık ayrılık dediğiniz budur.
bazen vitaminsizlikten tırnağınız yarısına kadar ortadan kırılır, yetersiz beslenmeden.. bir yere eskaza sürttükçe daha da yırtılır ortasını bile geçer. ama tereddüt edersiniz o tırnağı orta yerinden kesmeye. çok acıtıcağını bilirsiniz çünkü. ama eğer öyle kalırsa her takılışında daha fazla işgence çekeceğinizi bilirsiniz, nasılsa kendiliğinden kopucağını da. öyle durumlarda en doğrusunun kestirip atmak olduğuna karar verirsiniz ve yaparsınız. **
Ayrılık acısını sonunda gösterdin ya
Sensizliğin sancısını sonunda çektirdin ya
Ayrılık acısını sonunda gösterdin ya
O kara gözlerinden mahrum bıraktın ya
Ellerin ellerimden uzakta çok uzakta
Yüreğim; sensiz, şerefsiz bir tuzakta..
Yollarım karanlık kendimi kaybettim ben
Bilirsin ki hiç birşey sensiz bu beden
Yollarım karanlık kendimi kaybettim ben
Yıkılan yarınları yeniden kuramam ben
Ellerin ellerimden uzakta çok uzakta
Yüreğim; sensiz, şerefsiz bir tuzakta..
senin ile ben kuzey ile güney kutbu gibi birbirimizden uzağız, bir anlamda da ekvator ile kutup gibiyiz.bende kıştır, borandır, hazandır. sende yeni tomurcuklanan çiçekler vardır. yürüyemezsin karanlıklarımda.
Islak bir sokakta bulursun kendini
Yüreğin taş, dudakların yok
Yaşadığını zannedip yürümek istersin
Ellerin titer, gözlerin dolar
Yüreğinde ne varsa yaş olup akar gözlerinden
Üşüdüğünü zannedersin; ölmektesindir
Sıkı dur bebeğim buna AYRILIK derler.....
hep zamansiz gelen, hep yarim birakan. arkasindan daha acisi huzun ve hasreti getirendir ayrilik. her gune kapkaranlik uyandirir, suratina vuran her ruzgarda aklini ba$indan alir.
pana film'in show tv'de yayınlanacak yeni dizi projesinin adıdır. konusu 1970'lerin türkiye'sinde ermeni kızı maria ile türk genci yunus arasında yaşanan sevda çevresinde hem ayrı düşülmüş sevdaların, hem de aynı topraklarda aynı türkülerle büyüyüp, ayrı düşürülmüş iki halkın hikayesidir.
esnasında ve sonrasında garip semptomlar gözlenir.
bir kere, niye açılır o şarkılar? ayrılığın altını çizmek için mi? onunla dinlediğin, onu düşünerek onsuz dinlediğin, onun seni düşünerek dinlediği ve tüm sevgililerin sevgililerini düşünerek dinlediği kitlelere malolmuş o bütün şarkılar? kişi ayrılıkta yalnız olmadığına kanıt mı arar? ayrılığını taçlandırmak mı ister? mazoşist midir nedir ki?
ayrılık sonrası söz konusu garip semptomumuzun adı:
-damar şarkıları karanlıkta dinleyip hüznünün üstüne gitmek idi.
katılımcı arkadaşlara bol minörler dilerim.
ayrılık, bir insanın bir parçasını verdiği insandan kopması olayıdır.
hiç bir zaman kabullenemez, istemez.
kimi zaman bir dost ile kimi zaman bir akraba ile kimi zaman ise bir sevgili ile.
sonrasında anlar ancak ayrılık insanın aslında kalbinin suyu sabunu.
ayrılık acısı kalbin bir kere daha yaşadığının kanıtı, insanın bir kere daha piştiği bir çıta atladığı andır.
ayrılık acısı çok koyar, çok acıtır, çok inletir. Fakat ayrılıklar olmasa biz mutluluğu nasıl tanımlardık?
iyi ki varsın ayrılık. Sayende akan suyun bile değerini anlayabiliyoruz...*
Yarım bırakmış yada bırakılmışlıktır. Sevgisizlik kadar zor değildir ayrılık.Herşeyi bırakırsın olduğu gibi, çıkarsın sonu belli olmayan uçsuz bir yola, habersiz sürgüne gider gibi, dönüp dönülemeyeceği belli olmayan bir yola gider gibi eksik, tedirgin ve tek....