hatırladığım bir tanesi,yalnız güneş şahitti adlı filmde emrah ın üvey kardeşine aşık olmasının akabinde aynada kendine küfür ederken, elindeki fiski bardağını aynaya fırlatarak karizma yaptığı sahnedir. emrah ın bu sahnede çok kızgın olduğu açılıp kapanan burun deliklerinden ve faltaşı gibi açılmış gözlerinden bellidir.
gördüğü şeyden nefret eden insanın hareketidir. aynaya uzun uzun bakar ve birden bire o aynada gördükleri aynada görünenin yaptıkları aklına gelir. elindeki bardak ve bardaktaki su aynayla hemhal olur.
ayna neden vardır? neden ayna kullanırız? ayna, "görmek istediğimizi" bize gösterir. olduğu gibi göstermez ayna. biz nasıl istersek öyle görürüz. peki ya görmek istemediklerimiz? istemediklerimiz göründüğünde, işte o an film kopar! bardak da kırılır, hayallerde de, kalpler de...