mike wallace\'ın sorularını yanıtladığı siyah beyaz röportajda, ayn rand\'ın sık sık ürkek bakışlarını yönelttiği kamera arkasından ona silahını doğrultan adamlardan biri olan amerika\'daki amcamın söylediğine göre, aslında harbi kadınmış.
kollektivizme bok atmanın en duygu yüklenmiş ve bireyselciliğin en seksi halidir eserleri. öyle hayalperest ve saçmalıktır ki birçok argümanı (uzun olacak cümle lütfen sabredin); politik argümanları desteklemek için koyu kapitalistlerin ayn rand eserlerini referans göstermesini bırakın, kollektivist düşünür ve devlet adamları bireyselciliğe bok atmak için bile kullanmazlar bu eserleri.
fakat duygusal hissettiğiniz dönemlerde erotik thriller niyetine okuyabilirsiniz.
ağzını yüzünü kapitalizm sikesice insan. neyse ki kanserini o bok attığı ve minimal düzeye indirgenmesini istediği devlet ödemiş ve onu ve felsefesini gider ayak sikmiştir. amın kızı yine dellendirdi beni.
Birinden vazgeçmek güçlü olduğun anlamına
gelmez, eğer birinden vazgeçiyorsan yerine birini
koymuşsun demektir, doğa boşluğu sevmez, insanın
kalbi de.
objektivisttir ve bu küffar dünyadaki küffarları haklı çıkarma çabası içine girmiştir. bir nevi işçilerin hak ettiğini ancak iyi bir çalışma sonucunda alabileceğini savunur. bunun yanında godamanların aslında çalışarak ve alın teriyle yüklesliklerini savunur. atlas vageçti kitabı üslup ve kurgu açısından çok sağlamdır ancak ideolojik bakımdan altı boştur.
kapitalizmi haklı göstermeye çalışan bu ablamız elbette bir bilgi deryasıdır ancak vardığı yer kabul edilemeyecek bir noktadır.
kapitalizm: bilinmeyen ideal - capitalism: the unknown ideal isimli şahaserin yazarı olan hatun.* kitabın türkçe edisyonu için ön söz yazan atilla yayla demiş ki "hayatı değiştiren kitap bu kitaptır". hak vermemek elde değil. yıllardır süregelen kollektivist ezberleri teker teker yıkıyor ayn rand ve niye tek ahlaklı sistemin kapitalizm olduğunu şüpheye mahal bırakmayacak şekilde mükemmel anlatıyor.
diğer kitapları gibi bu kitabı da belli aralıklarla okunması gereken cinsten. tüm günahları kapitalizmin sırtına yükleyen günümüz insanının ufkunu açacak bir eser.
ayn rand, çok değerli bir filozof. 20.yy'ın en etkili filozoflarından ve tarihte eşi görülmemiş derecede güçlü bir kapitalizm savunucusu. adam smith ve klasik iktisatçılar yalnızca kapitalizm tarifleri yaparken ayn rand kapitalizm için bir felsefi temel biçti(ya da kapitalizmin barındırdığı ama bulunamayan felsefi dokuyu ortaya çıkardı). bunun önemi çok büyük. zira kendisinin de mütemadiyen vurguladığı üzere "felsefi dayanağı olmayan her sistem çöker".
ayn rand'ın her fikrine katılmayabilirsiniz ki bu kadar övmeme rağmen ben bile ayn rand'ı ve objektivizmi tamamen doğru bulmam. ama ayn rand'ın değeri ve önemi yadsınamaz.
aristo'yu tamamlayan kişi olarak bilinir.kurduğu objektivist felsefenin ekonomik hayata yansıması radikal kapitalizmdir.bu ekonomik modeli tam içeriğiyle uygulayan bir ülke yok şu an.
romanlarında esas oğlanları ilahlaştırken, esas oğlanın karşısındakileri itin g.tüne sokan yazar. onun edebiyatçıdan ziyade bir filozof olduğunu düşündüğümüzde bunun normal olduğunu anlarız. zira onun itin götüne soktuğu bütün kollektivist sistemlerdir.
düşüncelerine katılır yada karşı çıkabilirsiniz fakat yazarın özellikle romanlarını okuduğunuzda "bir kadın nasıl olurda bu kadar zeki olabilir" diyeceğinize eminim. romanlarındaki kurgu ve diyaloglar aşmış bi zekanın ürünüdür.
hayatın kaynağı ''the fountainhead'' adlı, tekrar tekrar okunması gereken, kitaplığın en göze çarpan yerine konmasını hak eden, eşe dosta önerilmesinin, hediye edilmesinin, hatta etrafa hibe edilmesinin çok büyük sevap olduğu harika kitabın yazarı.
pek fazla ilgimi çekmemişti bu güne kadar ayn rand. hatta itici bile geldiğini bile söyleyebilirim. cahil kafa işte, hiç bir kitabını okumadan, sadece hakkında yazılanlarla ön yargı sahibi oluvermişim, etrafımdakiler ve saçma yorumlarının etkiside yadsınamaz tabiki. ta ki tuğla kadar kitabıyla tanışana kadar. yine aynı cahillikte ''bu ne lan, bununla adam dövülür ehehe'' diyerek arkadaşımla şakalaşmıştım. şansıma kitap %25 indirimdeydi ve o yıllar günde bir kitap bitirebilme potansiyeline sahiptim. hemen aldığım kitaplara onuda ekledim. ve yol boyunca tuğla esprisi yaparak ilerledim.
eve geldiğimde aynı boktan espriyi aile üyelerinede yaptıktan sonra ''dur lan bir bakayım ne melem bir kitaptır bu, ne yazmış bu kadar bu hatun'' diyerek yardırdım kapağı ve çılgınlar gibi okumaya başladım. daha ilk sayfa biter bitmez hemen sırtıma yastığı koydum. evet kitap ilk sayfadan kendisini belli etmişti, sabahlamak içten bile değildi. götürecekti bu kitap son sayfasına kadar. okudukça daha fazla sürüklüyordu, sayfalar şuursuzca değişiyordu, yırtarcasına atlanıyordu. bir yandan okuyor bir yandan da ''allahım bu nasıl kurgu? nasıl karakter analizi? nasıl bir üslup? kimsin lan sen ayn? çıkışta görüşeceğiz...'' sorularıyla beyin nöronlarımı coşturuyor, impuls iletimimi hızlandırıp orgazm dolu dakilalar yaşıyordum.
ve aynı kitabının son elli sayfasını ölmeden önce okumayı planladığım yazar. senin döktürdüğün bu kitabını, diğer kitaplar gibi bir günde bitirecek değilim bebeğim.
kitaplarının sırası ile okunmasını savunduğum, objektivizmin öncü yazarı. yazar hakkında genel bir kanı oluşması adına ilk önce yaşamak istiyorum adlı kitabından başlanmalıdır. daha sonra hayatın kaynağı okunabilir(-ki bu da hayata bakış açınızı değiştirebilir.) ihtiyacımız olan felsefe ise en ağır kitabıdır, tamamen bilgi ağırlıklıdır.
ayn rand'ın yazdığı her cümlenin olağanüstü bir yoğunluğu vardır. kapitalizmin tek doğru tanımlaması bu kadının ölümüyle birlikte ortalıktan yok olmuştur. insanoğlu kendi çözümünü "kapitalizm"in içinde bulabileceği yegane yeteneğini değerlendirememiştir. kitapları hangi dile çevrilse çok satan bir yazardır ki türkçe de bile bir hayli fazla okura ve sevicisine ulaşmıştır. ne var ki kitaplarını okuyan kişi ertesi sabah dünyanın değişmediğini gördüğünde gözleri dolar gibi olsa da başucunda ayn rand'ın kitaplarını tutmaya devam eder. hayatın bir değeri olduğunu okuruna kanıtlamakta hiçbir zorluk çekmez. ve değeri kadar yüceltilmenin en erdemli varoluş olduğunu vurgular.
Devlet dediğin şey nedir? Büyük bir kitlenin hesabına çalışan bir hizmetçi Kitleyi rahat ettirmek için düşünülmüş bir kolaylık. Bu elektrik ya da su tesisatından farklı bir şey değil. insanlara musluk suyu için yaşamalarını söylemek komik olmaz mı? *
ihtiyacımız olan felsefe kitabının yazarıdır. Ayrıca ''dar görüşlü gelenekçiler ve çagdaş üniversite eylemcileri aynı psiko-epistemolojik elemanın iki yarısıdır'' sözünün sahibidir.
kapitalizme desteksiz bok atanların kitaplarını okumadıkları hatta adını dahi bilmedikleri amerikalı rus yazar.eserlerinin her biri okunasıdır.özellikle atlas silkindi ve kapitalizm:bilinmeyen ideal anarko-kapitalizm'in tüm esaslarını en ince ayrıntılarıyla vermektedir.eserleri türkiye'de sinan çetin önsözü ile plato yayıncılıktan çıkmaktadır.