bazı islam düşmanlarıdır. rabbim onlara şöyle demiş: “Şimdi (ey mü’minler!) onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysa ki, onlardan bir zümre, Allah’ın kelâmını işitirler de iyice anladıktan sonra, bile bile onu tahrif ederlerdi.” (2/Bakara, 75)
Beni tekfir eden mi dersin. Cübbeli cemaati mensubu olduğumu söyleyen mi dersin...
O kadar azgınlaşmışlar ki daha modernizmi bilmeden, o saydığım şahısların kuran yorumlarının sadece batıni yorum olduğunu görmeden itham ederler. Mezhepsizliğin 20.yüzyılda neden kutsandığını, mezheplerin neden geriye itildiğini falanda bilmezler.
Alın size modernizm dersi. Hem de ankara ilahiyattan ;)) Belki biraz öğrenince kendinizi sorgularsınız.
kafası çok güzel olan müptezel sahte dindarların daha kapısından içeri dahi girmediği okul ile ilgili safsatalarına maruz kalmış sikimsonik başlık. oysa bu haşhaşilerin neyi temsil ettiğini herkes çok daha iyi biliyor.
şirk dini mensupları tarafından aforoz edilen ilahiyatçıları hedef alan alaycı ifadedir.
bahsettiğim ilahiyatçılara karşı çıkmak elbette suç değildir. sonuçta ayetler kişilerce yorumlanır, ortaya bir şey konur. fakat kendisine öğretilenler sanki %100 doğruymuş gibi bilmem, şu şeyhi falanca mezhep imamını bu alimi övüp övüp yücelten bazı tipler var. bunların ortak özellikleri:
- namaz da namaz derler. dinin 1.emri oku iken, okuyu bırakır sürekli namaz derler.
- namaz kılarak bütün günahlarından arınacaklarını zannederler. öyle ki mesela kadir gecesinde bilmem kaç rekat namaz kılanın cennetlik olduğuna inanırlar.
- devlet hazinesi yağmalayanın, hırsızlık yapan, rüşvet yiyen siyasetçi namaz kılıyor olsa onu hemen aklama eğilimi gösterirler.
- tarihi kökenlerinde yezid gibi bir karakteri barındırırlar. ki bunlar peyamnerimizin ailesini katlettikleri gibi imam azam gibi bir değeri de zehirleyerek şehit etmişlerdir.
- peygamberi, mezhep imamını Allah'ın üstüne çıkarırlar. öyle ki bu tipler, peygamberin dinde kendi kendine hüküm koyabileceğine inanırlar. din allah'a ait iken, Allah'ın yanına böylece peygamberi de oturturlar. halbuki peygamberi uymayı emreden ayetler, peygamberimize gelen vahyi anlayıp vahye uymayı emreder. ama bu arkadaşlar inat ve ısrarla peygamberimizin dinde hüküm vaazedebileceğini savurunurlar.
- şefaatin tamamı allah'a aitken, şefaati kullara dağıtırlar.
- aklı tamamen redderler. bu yüzden dindar saydıkları yöneticilere kesin itaat sözkonusudur.
- uydurulmuş mu gerçek mi diye bakmadan hadis kutsayıcılğı yaparlar. bu arkadaşlara göre hadise inanmıyorsan islam dışısındır. halbuki, islam'da aslolan tek kaynak kur'an'ın ta kendisidir.
kabaca özellilerini özetlediğim bu arkadaşlar islam'ın dünyasının geri kalmışlığının da nedenidir. çünkü bir zihniyetin temsilciliğini yapmaktadırlar.
ve islam dışı oldukları hal ve tavırlarından bellidir. onu bunu küfürle itham etmeler en çok müşriklerde görülür. insanları -gerçekten amacı fitne ve fesat olduğuna ikna olunan arabistanlı lawrence gibi tipler hariç- küfür ile itham etmek müşrik adetidir. mekkelilerin ilk tebliğinde peygamberimize karşı takındıkları tavır ortadadır.
o yüzden ey islam bükücüleri! sizler yüzünden bugün islam ecnebiye esir olmuş durumda. bir çekilin şu islam'ın önünden. gidip tövbe edin de şirk üzerine ölmeyin.
Ankara ilahiyatın ülkemizde neyi temsil ettiğini bilmeyen insanları göstermiştir.
Bu arada dini keyfine göre yorumlayanlar belli. Hatta sorunlu olduğu ayetleri direkt paylaşmış. ;) Şimdi efendim o ayetlerin Kureş lehçesine hakim olan ilk müslümanlardan günümüze kadar ne ifade ettiği gayet açık.
Bu kadar açık ayeti başka manayla tevil anca batıni yorum olur. Bu batıni yorumuda o yukarda saydığım ve benzeri 20. Yüzyıl islam modernizminin esiri olmuş batı karşısında aşağılık kompleksine girmiş hocacıklar yapar.