yüksek mimar, sohbetlerin adamı rakı sofralarının baştacı, baba, dede. bir dönem çiçek pasajına dev posteri asılmıştır.
1978 haziran. abant'ta vehbi koç'la yürüyüşe çıkan aydın boysan yol kenarında bir eşek görür. vehbi bey eşeğin yanına gider sevip okşar sonrada:
- bakın ne güzel eşek, ne dik kulaklı eşek! babam bana hep düşük kulaklı eşek alırdı. çünkü ucuzdu. ömrümde dik kulaklı bir eşeğe sahip olamamak içimde hep ukde olarak kalmıştır.
aydın boysan: - görüyorum ki siz, insanlardan anladığınız kadar eşeklerden de anlıyorsunuz.
*************************************************
aydın boysan'ın ağzından:
bir akşam vakti dostlarla bebek'te oturan bir arkadaşımızın evinde yemek yiyorduk. yakın dostlar on kişi falan vardık. hulki* abi o gün biraz geç geldi. geç kalmasını da şöle dile getirdi. "ben mezarımızı yaptırmıştım edirne kapı ya gittim mezarın kabulünü yaptım onun için geçiktim." hulki abinin edirnekapı'da daha şimdiden mezarını yaptırdığını duyunca herkes başladı. biri "bende mezarımı yaptırdım izmir'de memlekette" dedi. bir başkası "ben erzurum'da yaptırdım" dedi.
biriside "beni kıskanacaksınız ama benim aşiyan mezarlığında yerim var" dedi. hep bir ağızdan vayyy dedik. hulki abi benim orda da yerim var demesin mi? kahkahayı bastık.
aydın boysan: - hulki ağabeyciğim niye iki tane oluyor senin mezarın, yazlığa mı çıkıcaksın.
gölün kenarında yapılan yürüyüş sonrasında otelin kapısına gelirler. kapıda silahlı bir jandarma bekliyordur.
vehbi koç: - evladım sen burada ne bekliyorsun.
asker: - vehbi koç'u korumak için amca kendisini tanıyosan gösteri ver.
gülsek mi ağlasakmı şaşırdık kaldık. tanınmak konusu üzerine vehbi bey şöyle bir görüş belirtti:
- tanısalar bir türlü tanımasalar bir türlü. bazı yerlerde hemen tanıyorlar. mesela camiye gittiğim zaman, imam hatipli talebeler birbirlerini dürtüp beni gösteriyorlar.
bunun üzerine aydın boysan:
- eh ihtisasa göre beyefendi, benide meyhanede gösteriyorlar. *
Yangın Var adlı kitabında bir arkadaşının nasıl profesör olunacağıyla ilgili sözlerini paylaşmış aydın yazar. aynen şöyledir:
--spoiler--
iki türlü profesör olunur. birincisi pipi ile, ikincisi popo ile.
biricisi iki türlü olur. ya kendi babası profesördür ya da bir başka profesörün kızıyla evlenerek kapıyı açar.
ikincisi de iki türlü olur. bir türlüsü başkasının poposunu yalamakla olur. ama bunun öbür türlüsü kendi poposunu sıkıp geberesiye çalışır, olur. işte asıl profesör böylesidir. üstelik kafası ve yüreği varsa adam da olur.
--spoiler--
aydın boysan bir gün avcı arkadaşlarıyla ava gitmiş. arkadaşlarına hep katılırmış fakat yanında tüfek götürmezmiş, bir el bile ateş etmişliği yokmuş. aslında niyeti belli; av sonunda kurulacak sofrada rakı içmek. yine böyle bir günde avcı arkadaşlarıyla yanyana yürürken yanlarından bir tavşan geçer ve hızla kaçmaya başlar bunu fırsat bilen avcı arkadaşlarından biri bir el ateş eder ama ıskalar, tavşanda hiç renk vermeden kaçmaya devam eder.
bunun üzerine sevgili aydın boysan ; "duymadı, bir el daha ateş et" der.
bunun gibi birçok anıyı kitaplarında ve söyleşilerinde anlatan üstad, muhabbet gurusu, aynı zamanda türkiyenin en iyi mimarlarından. özellikle cem ceminay ve saba tümer ile yaptığı söyleşiler bizleri ona kilitlemişti. "hayat tatlı zehir" adlı söyleşi/anı kitabı yoğun ilgi gördü.
ona göre ; insanlar en çok, ölüm ve hastalık gibi şeyleri ciddiye almış görünüyorlar. kolayına kaçmak bu! zor olan, neşeyi ciddiye almak.
Demlenmiş bir kafa, hayatttan keyif alan o neşeli ses, bir adaya düşse yanına alacağı üç şeyin rakı, balık, roka olaCAĞINA inandığım mükemmel şahsiyet .
öyle keyifli bir sohbeti var ki programlardan gördüğüm kadarıyla ve öyle deneyimli ki oturup herhalde sabaha kadar sohbet edebilirim. kendisiyle sohbet edebilmek dertleşmek bir etkileşimde bulunmak büyük bir ayrıcalıktır. hayatı yaşamış insandır aydın boysan ve aynı zamanda dünyanın en iyi rakı arkadaşıdır.
hafızası çok geniş olan demak kurucu üyesi üstad. öyle ki mimarlık hayatı boyunca doğuda kar kış kıyamet vaziyetteyken misafir olduğu evdeki çocukların dahi adını bilir. bunu bol miktarda balık tüketmesine bağlıyorum zira balık eti hafızayı güçlendirir.
.
Sevimli ihtiyar.istanbul'u ondan dinlemek ayrı bir keyiftir.Sofra adabını da pek iyi bilir.
Bir de bildiğim haftanın belli günleri Çiçek Pasajı'nda arkadaşları ile toplanır.
Sözü sohbeti çok keyiflidir.
pertevniyal mezunudur kendisi ve birçok pertevniyalli öğrenci ile rakı masasına oturmuşluğu olmuştur. hayatınızda rakı içebileceğiniz en iyi adammış. *