sapla samanı karıştırmasıyla birlikte en azından komünizmde bir paylaşmak olduğunu anlayabilmesiyle mutlu eden kişi önermesidir. zira komünizm denen o illet şey insanlara ihtiyacı kadarını vermeyi taahhüt etmekle birlikte bunun hak edilmesini de yani kişinin yeteneklerine göre iş gücünün kullanılmasını da gerekli kılmaktadır. sen doktor olduysan elindeki imkanları en iyi şekilde değerlendirdiğin bunun için emek harcadığın içindir kazanmak hakkındır buna laf söyleme hakkı kimsenin yoktur hele hele sen bunu yaparken kahvede pişbirik oynayanları düşünürsek bin kez haklısındır ancak üzerinde bir kaç kez düşünülmesi gereken bir olaydır bu zira o kahvede pişbirik-batak oynayan tiplemeler mevcut kapitalist sistemin içinde orada o meşguliyeti alacak şekilde konumlanmıştır ve yine sen doktor, mühendisi yönetici olmuşsundur.
68 kuşağı için onlarca kez söylenileni tekrar dile getirmek çok hoşunuza gitmektedir bu anlaşılır, ancak türkiye de kitap satılma-okunma oranlarının en yüksek olduğu döneme bakarsan yine aynı tarihlerle karşılaşırsın ve ayrıca diplomalarını para kazanma şansına sahipken yaşamları ellerinden alınan yüzlerce insanın isim listesi de size ödev olsun, kahvede batak oynayan kişilerin düştüğü hataya düşüpte kötüyü örnek göstermenin yerine eğitimli bir doktor, mühendis, yönetici gibi objektif bakmayı dönemi koşullarına göre değerlendirmeyi bilmek gerekmektedir.
defalarca dile getirildiği üzre; o hayalet hala geziyor kendisinden bu derece korkulmasına şaşılmamalı.
"siz neyin peşindesiz?" denilesi insanlardır. bir fikre inanmış olmalarından dolayı, cadece bi fikir olduğu için ve ya hani "düşünüyorum o halde varim" aforizmasının bir bireyleri olarak saygı duyulabilir.
okuldan kaçan amele, hamal, kamyon şoförü gibi tipler kapitalist sistemi, okumuş eğitim görmüş tiplerden daha önce kavrarlar.
nereye getiriyorum; diyorum ki, kapitalizmde okuyan adam değil girişimcilik yapan adam kazanır. sen üniversitede okursun baban gibi eşek olmazsın, ama adam okumaz etmez sadece işe atılır ve deli gibi para kazanır.
karşı iddiamızı tekrar hatırlayalım, okuyan adamın daha çok para kazandığını söylüyordu.
yok abi, böyle bir şey. diploma alanlar iyi bilir, diploma demek salaklığını tasdik ettirmektir. okumayan, kahvede batak oynayan adam, işi ( kapitalizmi) on-on beş yaşındayken yanında çalıştığı adamdan öğrenmiştir. sense, yirmibeşinde, elinde diplomanla patronlara yalvarırsın. patronun kim olduğunu tahmin et bakalım? okumuyor dediğin o adam.
okuyan adam para kazanmaz kapitalizmde, girişimcilik yapan adam kazanır. girişmicilik yapan ise, on-onbeş yaşında çırak olmuş yirmibeşinde patron olmuş okumamış o adamdır.
*
kaldı ki, bizim avam tabakamız kapitalizmi sever. okumuşların büyük çoğunluğu komünizmi sever. ( kapitalizmi seven okumamış adama, cahil diyerek küfretmiş sayıldım şimdi. sen, benim gibilere hayalci bu derken küfrediyordun.)
kahvede oturan hiç bir amele kominizmi düşünemez ve bunu istemez. doğal olarak düşünebilen yani o okumuş ve kendini eğitip nitelik kazanmış insanların çok azı iyi bir sistem için çaba harcar. o, kahvede oturandan farklıdır. ülkemizin yüzde 90'ının aptallığı mahkeme kararı ile kabul edilmiştir*. sistem için ayak takımının olması zorunludur. çünkü ayak takımının sömürülecek emeği vardır. sömürülecek emek, boğazda yalı sahibi hırsızlar tarafından çalınarak dünyadaki cennetlerine katkı sağlar. eğer o kahvede oturan adam bilinç sahibi olsa idi, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlerin burnundan fitil fitil getirirdi.
ancak halk; din, futbol ve seksle hipnoza uğratılmış ve kullanılmaya hazır bir şekilde sistem piramidinin alındaki yerini almıştır. bunun farkında bile olmayan dangolozlar ise sistemin kemik yalayıcı bekçileridir. bu tarzdaki insanların önüne bir parça kemik atarsanız istediğiniz şaklabanlığı yaparlar. insanların eşitliğine dil uzatmaya cesaret eden bu katil ruhlu tinsizler bir katre çıkar için fahişeliği, köleliği, organ ticaretini, eğitimsizliği savunurlar. bu çiğ ruhlular, insanın barınma, beslenme, eğitim, sağlık, yaşama gibi temel haklarını göz ardı ederler. yeter ki kendilerinin şiş göbekleri yağda kızarmış bıldırcınlara kavuşsun. unutmamak gerekir ki kapıdaki köpekleri besili şatolar iyi korunurlar. ayak takımı olan komunizm sevdalıları lafı bu şatoların kapılarında kemik yalayan bekçi köpeklerinin sayısız hırıltılarından sadece biridir.
not: kominizm us dışıdır ancak eşitlik evrenseldir.