bize en ideal açı olan 5 derece ile çarpan mars büyüklüğünde bi gök cismi sonucunda uzaya saçılan parçalaımızdan oluştuğu kuramı galiba daha çok kabul görmekte.
dünya ile birlikte oluşturdukları manyetik alan sayesinde güneşin zararlı ışınlarından, bizi hedef almış göktaşlarından korunuruz,
bir günümüzü 8 saatten 24 saate çıkaran aydır,
eksenimizi kararlı bir şekilde 23,5 ta tutup mevsimlerimizin, iklimlerimizin sebebi de aydır,
sevdiğinizle el ele tutuşup yüz yüze, olduğunuz yerde hızlıca döndüğünüzü düşünün, dünya ile ayın dönüşü böyledir, bu sebeble ayın hep aynı yüzünü görürüz, karanlık yüzü bize o kadar yabancı ki,
güneş aydan 400 kat büyük ama 400 kat uzaktır, bu sebeble gökyüzüne bakınca aynı boyda görünürler, bu 400lük mükemmel oran ile tutulma sırasında güneşi tam kapayan tek uydu aydır.
gel- gitler de ayrıca insan bedeninden, deniz canlılarına, okyanus seviyelerinden iklimlere sayılamayacak derecede başroldedir.
bu gün mars bir dünya değil ise, mütemadiyen gök cisimlerince dövülüyor ise, yanmış kavrulmuş, donmuş ise,ekseni kararsız, hatta tarihinde 90 dereceleri bile gördü ise bir ayı olmadığındandır.
ama ne yazık her yıl 4 santim kadar bizden uzaklaşmakta, bir gün birbirimizin çekiminden çıkacağızdır, ama endişe etmeyin, çekim bitmeden güneş çoktan hidrojenini yakıp bitirmiş ve büyüyüp dev bir yıldıza dönüşmüş olacak ve çoktan güneş sistemini yutacak.
canımız, cicimiz ay, ölümümüz bile birlikte olacaktır.
ihtiyaç molası' nın beni derinden etkileyen şarkısı. önce sözlerini yazalım,
hani bakardın ay yarım falanken
görürdün bir gölge öteki yüzde, şaşırırdın
bir kaç gün sonra tamamlandığında ay
biraz canın sıkıldı kaybettiğin gizemden
dönüp bakma artık
kaç yılda geldim dediğin yere
inat etmemişsin kim bilir kaç yıl bir kez bile
dönüp bakma artık
kaç yılda geldim dediğin yere
hayal etmemişsin kim bilir kaç yıl bir kez bile
hani uçardın sonsuz maviliklerde
ama bir gün çakıldın soğuk denize belki de yanıldın
hani yaşardın camların gölgesinde
ama bir gün asıldın ve bizi de çok üzdün
dönüp bakma artık
kaç yılda geldim dediğin yere
inat etmemişsin kim bilir kaç yıl bir kez bile
dönüp bakma artık
kaç yılda geldim dediğin yere
hayal etmemişsin kim bilir kaç yıl bir kez bile
ay, inanamazsın
otuzuma geldim sigaram ağzımda hala
hala, aydınlık bütün yüzüm
gölgen hafızamda
şarkının sonunda, yeniden başladığı kısım ve sözlerin o kısmın ritmine göre yeniden söylenmesi bu şarkının bendeki bonus etkisidir. şarkının bütünündeki müzikal yapı çok kuvvetli.
mehtaptır o, küçükken ay dede olur. peynirden yapılan bir gezegendir bazen ama gece dikkatli bakınca gülümseyen hüzünlü bir kadın ya da ibne bir kumarbaza benzemektedir.
Geceleri gökyüzünü aydınlatan cisim. Kendi yörüngesin de bir ay kadar döner ve dünya etrafında da aynı sürede döndüğü için hep aynı yüzünü görürüz. Güneşin nereden ve nasıl aydınlattığına göre 8 farklı şekil alır gibi görünür bize. Ve bu şekiller siklusü her 29.5 gün yeniden başlar. Senenin belirli zamanlarında ay güneş ve dünya tek bir hizaya gelir ve ayın güneşi kapattığın da güneş tutulması oluşur. Dünyanın ay da gölge oluşturmasın da ise ay tutulması meydana gelir.