Çok nadir de olsa başımıza gelme ihtimali olan anestezi farkındalığını konu alan film.
dostunu düşmanını ayırt edemeyen clay bey'in uyanması için kalp ameliyatı sırasında anestezi altında olmasına rağmen bilincinin açık olması gerekiyormuş demek.
Konu çok ilginç, film Çok daha güzel olabilirdi ama yine de tavsiye ederim. (tabi ameliyattan önce izlemeyin sakın)
2007 yapımı 84 dakikalık güzel bir suç/gizem/gerilim filmi, 6.5 imdb puanına sahip. Jared leto, yönetmenin clay karakteri için düşündüğü ilk isimdi. Fakat hayden'in oynaması isabet olmuş, duygu ve o atmosferi yaşatması açısından oldukça başarılı. Zaten kendisine, anakin'den sonra limitsiz sempati besliyorum.
--burdan sonrası safi spoiler izlemeyen okumasın--
yıllar önce yani filmi ilk izleyişimde, her şeyden habersizdim. Konu/kategori/hatta oyunculardan bile. filme neşeli başladım, gözyaşları içinde bitirdim. Özellikle clay'ın sam tarafından aldatıldığını anladığı an, onunla birlikte ben de şok olmuştum. Hastane koridorunda durup sam'e bakarken ağlaması https://galeri.uludagsozluk.com/r/1311469/+ çok etkilemişti beni. Hayden çok güzel oyunculuk sergilemişti, beni ikinci bitiren sahne, clay'ın çaresiz kalıp ameliyat masasında gözlerinden yaş akması oldu..https://galeri.uludagsozluk.com/r/1311468/+
Ve annesinin fedakarlığı son darbe oldu, yazılar akarken ben hala ağlıyordum. Lanet olsun neden bu kadar duygusalım ki? ikinci kez izlediğimde bile aynı etkiyi yarattı. Yavan kurgusunun/zayıf senaryosunun* canı cehenneme! Beni etkileyen şey, ordaki çaresizliği birebir hissetmemdi. Bunu çok az film başarıyor, ve bu film oldukça içimi acıtmıştı..
lility (annesi) oğlu ile 0 rh- kan grubuna sahip olduğunu söyleyince filmin en başında annesinin ölüp kalbinin oğluna takılacağı hakkında tahmin yürütmüştüm. aynısı da oldu.
filmin sonu çok iyiydi. son cümle aynen şuydu;
''bütün sırlara rağmen, bütün yalanlara ve kayıplara rağmen artık önemli olan tek bir şey var. o artık uyanık.''
demek ki neymiş:
*dostumuz diye başarı oranı az olan doktora güvenmeyecekmişiz.
*annemizin burnunun dikine gitmeyecekmişiz.
*2 günde evlenmeyecekmişiz.
buradan 'elisodaliadam' nickli yazara izlediğimi söylüyorum. el sallıyorum size efenim.
itinayla yazar tavsiyesi filmler izlenir.
aylar önce 1. sezonu komple indirmiştim ama hiç izlememiştim.
bugün izlemeye başlamadan önce sırasıyla ekşi sözlük ve uludağ sözlük'e girip hakkındaki yorumlara göz attım neyse dedim bir bölüm izliyim anlarız neymiş falan. velhasıl şuan 1. bölümü izledim ve hakkaten bişeyler eksik, inan bana tuzu olmayan salata gibi ya da şekeri olmayan çay.
--spoiler--
olayların işlenişi bakımından oldukça karmaşık bir yapıya sahip dizi. ama bir kaç bölüm sonra alışıyorsunuz. "hangi partneri hangi hayatında idi, şu an nerdeyiz, noluyor lan" demiyorsunuz artık.
her iki psikiyatristin ısrarla başrolümüzün diğer hayatının yalan olduğunu söylemesi, başrolün yaşadıklarını yorumlama tarzları, psikolojik oyunları eğlendiriyor. Geçiş sahneleri çok iyi.
trafik kazasından ailesini yitiren dedektif michael'ın karısı ve oğlunu farklı gerçekliklerde hayatta sanmasını konu alan yeni bir amerikan dizisi. birinde karısı hayatta diğerinde oğlu. umarım saçmalanmaz, güzel başladı güzel gider.
2. bölüm editi: evet diziye 2. uzun bir konu eklendi sanırım. kaza planlanmış meğerse. bakalım neler çıkacak.
clay, geçirdiği açık kalp ameliyatı sırasında anestezik farkındalık adı verilen durumu yaşamaktadır. yani olup bitenin tamamen farkında olacak şekilde uyanıktır, operasyonu tüm acısıyla hissedebiliyordur ama anestezinin etkisiyle vücudu hiçbir şeye tepki gösteremeyecek şekilde paralize olduğundan, ameliyat ekibinin bundan haberi yoktur. clay, zihni içinde bir yolculuğa çıkar.
ilk kez yönetmen koltuğuna oturan joby haroldun imzasını taşıyan bu gerçeküstü psikolojik gerilim.
dream theater grubunun en karanlık albümüdür. vokal yönünden james labrie yardırır. scarred diye bir şarkı vardır ki içerisinde, vokal olsun, gitarlar, davullar, düzenleme ve sözler olsun ulaşılmaz düzeydedir metal aleminde.
çok başarılı psikolojik bir film. hayden christensen ile bambaşka tadı oluyor.
--spoiler--
jessica ablamızın muhteşem masum gülüşü yalan oldu iyi mi!
--spoiler--
bu film 'bir beden inanılmaz bir acı çekerse ruh bedenden ayrılır' felsefesini anlatmıştır. anesteziye girmeyen birinin çektiği acılar sonucu ruhunun ayrılıp arkasından çevrilen olayları görmesini anlatır.
gece tam yatmak üzereyken tv' de karşıma çıkan, senaryonun çekiciliğiyle gidişatını merak ettiğim ve gözlerim faltaşı gibi açılarak takipçisi olduğum klas bir ''ters köşe'' filmi. uzun süredir bir film uykumu mağlup etmemişti. ''anne lafı dinle'' mesajı çıkıyor, ''anne senin için canını verir'' aktarımı yapılıyor eyvallah da bu kadar mı güzel oynanır ''aşık kız'' çözemedim. hala alba' yı eleştirenler o gözlere baksın yağmur sahnesinde, evlilik sahnesinde. bu kız bunu yapamaz dersiniz. bunun dışında filmin son 15 dakikası aceleye getirilmiş. yani böyle 2 saat diye planlanmış ama sonradan yapımcının ''abicim senaryo çekici, gişe yapacağız çok dönsün, biz yarım saatini düşelim'' haberi gelmiş gibi. yani olayı polis değil de ameliyat sahnesinde her şeyi duyan hayden çözseydi tadından yenmezdi. bizim de içimizin yağları erirdi.
bu arada anne, babayı öldürdüğünde neden hapse girmedi ve yine neden midesi yıkanmadı gibi ucu açık kalan kısımlar var ama yine de öyle insanı içine alan bir film ki bunları sorgulamak içimden gelmiyor.
ve yine bu arada alkolik doktorun ciddi ciddi maça gidip gitmediğini merak ettiğim film.