dinden uzaklaştık ondan geriye düştük nasıl bir manadır?
senin altın çağındı, çünkü avrupa karanlık içindeydi.
sen isimlere bağlı olarak gelişmeler kaydederken, avrupa günümüze ulaşacak üniversitelerin temellerini atıyordu.
senin tek köklü üniversiten belki belki el ezher üniversitesi'dir.
onlar bilgiyi kurumlarla ellerinde tuttular.
bilgi birikimini sağladılar. etkileşimle zenginleştirdiler.
senin medreselerin altın çağ dediğin dönemlerde bile yozlaşıyordu.
rüşvet ve liyakatsizlik kol geziyordu ki bu gibi sebeplerle çoğu tarih oldu, kapatıldı gitti.
isme dayalı, dinle iç içe bir bilim; yine pek çok bilim insanı çıkarmış, gözde kurumlarıyla, sadece pozitif bilimlere yoğunlaşan bilim.
ben ikinci grubu seçiyorum.
Bu aslında ileriye gitme gelişme ve buna yönelik yatırımlarla doğru orantılı. Hiç bilmediğimiz yatırımlar var bireylere yapılan. Mesela bir öğrenci okula başladığı andan itibaren kendi alanını seçerek ilerlediğinde bu alanla ilgili imkanlara erişebiliyor. Ahşaptan heykel yapmak isteyen bir çocuğa orda 'bırak bu işleri bir firmaya at kapağı' denmiyor. Bunlar çok değerli olgular. Birey, istediği ve iyi olduğu herhangi bir şeyin üzerine eğilebiliyor. Buda gelişimin, ileri gitmenin çok ciddi bir tabusudur. Biz maalesef memleket olarak bunu hiç yıkamadık.
Para. Üretince satıyorsun, satınca para kazanıyorsun. Ürettiğin şey her ne olursa olsun, fikir, ilaç, araba, mazot bu liste devam eder de eder. Üretmek için de proje, organize şart. Adamlar hem üretgen, hem organize, hem projeci ve en başta çalışkan. Maalesef bunların çoğu bizde yok.
Avrupanın ilerlemesinde baş rolu ingiliz sanayi devrimi çeker. Herkes italyadan yükselen rönesans ve reform hareketlerine bakar ama. Bu iş içinde ikili anlaşmayla rusların zengin doğal kaynakları (kömür demir v.b.) kullanılmıştır. Ardından almanlar gelir. Oldukça disiplinli ve çalışkandırlar. Kafaları makina ve mekaniğe iyi çalışır. Mercedes in bmw nin arkasında devlet desteği vardır. Almanyada en az 400-500 yıllık kiliseler büyük şapeller vardır. Avusturya ve eski çekoslovakyada da. Fakat almanyayı almanya yapan 1960 larda giden türk işçilerdir. Kimse buna değinmez. Tarımda da fransa başı çeker. Fransa tarım pazarında avrupada birinci dünyada da üst sıralardadır. italyada hala eski usül zeytin yağı peynir unlu mamuller v.b. üretilir. Ayrıca şehirleşmek için tarım arazileri katledilmez. Avrupanın şehir planlaması çok iyidir. italya ve Almanyada bilhassa. Tarihi dokuyu bozmazlar. Bu sayede tarih turizminden de iyi para kazanırlar. Avrupa kobilere de destek verir. özellikle sanayileşmenin getirdiği kirlenme ve atıkların artmasından beri. Örneğin sayabildiğim kadarıyla sadece italyada el yapımı otomobil üreten 16 tane küçük işletme vardı. Sonra çoğunu fiat satın aldı. Fakat hep sömürü ülkelerinin kaynaklarını tüketmişlerdir. Mesela elmas güney afrikada çıkar. Orada işçiler karın tokluğuna çalıştırılırdı yakın zamana kadar. Ama elmas piyasasını belçika Antwerp Borsası belirler. Deniz aşırı ticaret kolonilerin ve dominyonların öncüleri de yine avrupadır. Bunların başında ingiltere ispanya portekiz fransa belçika ve hollanda gelir. Yıllarca sömürdükleri ülke kaynaklarıyla 200 yıldır refah içinde yaşamışlardır. Yani meseleyi kuru kuruya reform ve rönesans hareketine bağlamak hikayedir.
özgür düşünceli bir kaç insan. ve bu insanların onları geri bırakan tüm gelenek ve değerlerin üstüne basıp geçmiş olması. düşünceyle birlikte sorgulama ve icat gelişmesi. yoksa sıradan avrupa insanının diğer yerlerden bir farkı yok.
rönesans ve reformun dinden üstün tutulması fikrine katılmak mümkün değil. aralıklarla 7.-11.yy, 14.-16. yy'da dinle beraber aynı yükselişi biz götürdük asırlarca. konu din değil, dinin yaşanmaması. ibni sinaların gazalilerin çağlarına bak, adamlar hem birçok alanda icat yapabilecek kadar uzman birer bilim adamı, hem de dindarlar. avrupa'nın ileri olma sebebi genlerinde medeniyet olması, çalışma kavramının üçkağıttan önce akıllarına gelmesi. örneğin bizde bir ara ihracatçıya kredi vardı çok ucuz rakamlarla ( devam da ediyordur belki, bilmiyorum). avrupa'da aynı kredi verilince adamlar gerçekten yeni makine almak için işini büyütmek için kullanır o krediyi bizde de hangi model araba alsam lan acaba şeklinde kullanıldı o krediler. bizim genlerimizde üçkağıt yerleşmiş çünkü, istesek de gelişemeyiz.