itü sözlüğün daha iyi olduğunu kanıtlamış. ulan ekşi den brick top diye bi yazar gelmişti buraya, bilmem fark etmiş miydiniz daha önce? gerçi pek memnun kalmamıştı herhalde ama gelmişti netekim. önemli olan tercih edilmesiyse.
ekşi'den ayrılıp, itü'ye geçmesiyle itü sözlük'ün uludağ sözlük'ten daha kaliteli bir sözlük olduğu sonucu çıksaydı ekşi'den ayrıldığı için ekşi sözlüğün de kalitesiz bir yer olması gerekirdi... yani author bir balondur, kendi kalitesini bile gösteremezken sözlüklerin kalite referansı filan mı olacak? *
+ "author bey" ekşisözlükten dün itibariyle ayrıldığınız söyleniyor. ne söylemek istersiniz?
- ohhh am sik göt memeeeee...
+ şu sıralar e.. gürsel'le beraber olduğunuz dedikoduları çıktı medyada. buna ne diyorsunuz?
- işim olmaz benim o kezbanla. kendisini şahin k'ya havale ediyorum. itü sözlükle seviyeli bir birlikteliğim var artık!
uludağ sözlükteki dinci sayısının ve baskısının, saçmalama oranlarının, cahilliklerinin çok olması bunun gibi insanların tercihlerini etkiler tabiki normal.
gelsin ya da gelmesin umrumda değil. orası ayrı.
kendini olduğundan çok daha farklı gösteren, "hayvanlar gibi sevişin, hatta güzelseniz sevişin değilseniz zaten geberin" anlayışı ile yazan, aklını cinsel organlar, esmerler ve olmayan fuckbudylerle bozmuş bir yazarın yarattığı şizofrenik kahramanın ekşi sözlükte vücut bulmuş hali. Yapamadıklarını yaşanmış gibi kelimelere döken, tuhaf bir şekilde - yiğit özgürün deyimi ile- meme göt meme göt meme göt muhabbeti yaparak kendine hayran bir kitle oluşturmuş, taklitlerini yaratmış ve 15 kelime ile hep aynı fantezileri anlatan, kendine modern zamanlar insanı havası verdiği için uludağ sözlüğü seçmediği için kimi kişilerde yerinme duygusuna neden olan yazamayan, yazar.
ekşi sözlük'ten ayrıldığını öğrendikten sonra 'sözlükte bugün kimi öldürelim?' isimli yazısını gördüğüm ve başlarına göz atıp okumaya değer bulmadığım fakat #6164709 no'lu entry'de "ekşi'ye verilebilecek en sağlam ayarı vermiş ve son noktayı koymuş" ibaresini görünce "bir bakayım lan" diyerek okuduğum yazının sahibi.
olay author'un anlatımıyla ve kısaca şöyle: "kız aslında çok seksi yazılar yazıyormuş, erkek penislerinin şekillerini uzun uzun anlatmış da bi sözlükçü çocuk da nüktedan bir tavırla kıza penisinin fotoğrafının bulunduğu linki göndermiş."
böyle bir olayın üzerine kız yaygara çıkartmış işte "çocuğun biri bana penis resmi yoladı, bu beni becerir" falan filan ve bir karışıklık söz konusu oluyor. bunun üzerine author kızımızı uyarmış bunu "bu kadar büyütme, şakadan ibaret; bak hala günümüzde bu gibi şeylerden ötürü adam öldürüyorlar, doğruyorlar; adına da "namus davası" diyorlar diye. (* not: umarım olayı doğru anlamışımdır. gerçi benim eleştirim olaya veya author'un olaya tepkisine değil, author'un uyarış şekline.) author'un bu tepkisine, olaya doğal olarak önceden dahil olmuş ekşi sözlük moderasyonu laf ediyor author'u uyarıyor ve bir şekilde author çaylaklık cezasına çarptırılıyor. buna sinirlenen author hesabını sildirip itu sözlüğe geçiyor. (ki bu niye bu kadar dillendirildi anlamadım. illa ki yazarlığına bir sözlükte devam edecekti iyi-kötü, ergen-olgun, akıllı-salak okuyucu kitlesi var. niye kaybetsin adam bu popülariteyi. ona en uygunda tabi ki itü sözlük çünkü uludağ sözlüğe gelse onun küfretmesine izin verilmeyecekti, pohpohlanmayacaktı. son zamanlarda iyice okur kaybeden itü sözlük de author'u bir fırsat olarak görüp onu bünyesine kattı ve sırf bu sebepten ona ayrıcalık tanınacak orada.) şimdi olay buraya kadar gayet normal, author kızımızı uyarıyor ve tamamen o olay dahilindeki kişileri ilgilendiren bir tartışma veya sert bir fikir alışverişi oluyor.
işin garibi veya göze batanı author'un kendi tabiriyle bu kadar s.klemediği underground bir mecradan ayrılmasını niye kocaman ve ezik küfürlerle dolu bir yazıyla duyuruyor. bu kadar s.klemediğin bir yere o kadar küfürü niye harcıyorsun?
gelelim yazısına. "dostlar, düşmanlar imini dibini siktiğimin namus budalaları ahlak bekçileri, küfürden korkan robotlar, aşk klişörleri beyinsiz bir selenik götü, çürümüş balık gibi kokan mantarlı kezban amcığı düdüklemek için gece gündüz kendi götünü yırtan erkek müsveddeleri yurttaşlarım, romalılar" şeklinde başlıyor. bu biraz bana boş bağırmak gibi geldi. hani haksız olursun ve bunun farkındasındır ama hala gereksiz bir uğraşla ve bağırarak, *'g.tünü yırtarak' söylersin; daha çok yerin dibine batarsın ya, öyle bir şey gibi geldi bana. ve yazısına yukarıda anlattığım olayı açıklayarak devam eder.
"author bizim şeftalü gibün amcümüzü sikeceğüydü, sözlükçüler ona haddini bildürdüüü, oh olsun pis adama,"
"benim götümü penis linki göndererek sikmek istedüüller" gibi tabirler var author'u takip etmiyordum fazla açıkcası, tanımıyorum yani ve bu eleştiriyi de kişisel olarak algılamasın; ama bu tip ifadeleri mahalle çocuklarından duyuyorum ben hani dedim ya yukarda "haksızken bağırmak" buna hala devam etmekte gibi. ve bir diyalog var ki yazısında her heceyi okudukça kendime hak verdim. diyalog sunmak gerekirse:
- author, ben bekaretimi kocama saklayan namuslu bi kızım. çok iyi bir anne olacağım. ömrüm boyunca bunun için bekledim; ay çok heyecanlandım.
- am.
- aaaaaaaay, aaaaaay, ay namusum bozulacak. ay mundar edecen beni.
- sik.
- aaaay, yetişin komşular, terbiyem bozuluyooor, ay komşular, çocuklarımın yüzüne nasıl bakıcam ben.
- göt.
- ühühühühü, mundar oldum ben. mundar oldum. artık hiçbir gerçek erkek benim yüzüme bakmaz. ben artık kötü kadın oldum. ahlakım bozuldu. kimsenin yüzüne bakamam. onlar bilmeseler bile ben bilicem, bu küfürleri duydum ben. anneciğimin benden özenle sakladığı, kulağımı kapadığı bu pis küfürleri bana dinlettin ve artık hiçbir gerçek erkek, hiçbir adam gibi adam benim şeftalü gibi amcümü sikerek beni döllemek ve çocuklarını içime bırakarak beni çocuklarının annesi yapmak istemeyecek.
abi bu ne allah aşkına. bu kadar büyütülen bir yazar bunları nasıl yazabilir? nasıl bu kadar basit ifadeleri daha doğrusu hakaretleri yazısında bulundurabilir. iyi yazarsan kaliteli eleştireceksin. küfür etmek ayar vermek midir? eğer öyleyse ben herkese saydırayım burdan; ettiğim küfürlerle saygınlık kazanacaksam herkesin yedi ceddini belleyebilirim. klavye ve ona dokunan pamaklarımla. söylememe bile gerek yok; ama biliyorum ve savunuyorum ki küfür etmek saygınlık kazandırmaz veya sadece küfür ederek birine "benim sayemde ayar aldı" denmez. evet 'küfür dilin cilasıdır' ben de çok küfrederim ama her şeyin bir kararı vardır ve her şey kararında tatlıdır, güzeldir. iki lafından biri küfürse bayarsın .mına koyim!
yazısına aynı üslupla devam etmektedir kendisi. yukarıda açıkladığım olayı kendi üslubuyla açıklamıştır. dolayısıyla aynı şeyleri söylememin manası olmaz.
sonuç olarak: author kişisinin tepkisi ve uyarısı gayet haklı ve yerinde. çünkü dediği gibi bu gibi olaylar yüzündn hala adamlar kesilip, biçiliyor; biraz düşünerek konuşmak gerekir; ama söyleyiş tarzı da önemli arkadaşım. şimdi çoğu kişi 'vermek istediği mesaj önemli diye çıkışacak biliyorum ama söyleme şekli vermek istediği mesaj kadar önemlidir. tatlı dil yılanı deliğinde çıkardığı gibi, sert dilde yılanın bir tarafımıza girmesine sebep olabilir.
yazının tamamını okumama sebep olan #6164709 no'lu entry'e gelince...
küfür ile ayar alınmaz veya alınmaya sebep olunmaz, bilginle ayar almaya sebep olursun; saygınlık kazanırsın. küfür güzel bir şey ama her şeyde olduğu gibi yerinde, zamanında ve miktarında güzel. bu kadar basit küfürler veya üslupla da ekşi sözlüğün ayar aldığını ve ekşi sözlüğün bir şey kaybettiğini de sanmıyorum. burada itü sözlük author'a ayrıcalık tanıyıp küfür etmesine izin verirse, itü sözlük zarara girebilir. saygın okuyucularını yitirebilir; zaten azlar.
---
tek olayı profesyonel anlamda yazar olmak olan ve bu yüzden kelimelerin,küfürlerin gücünü iyi kullanan yazardır.durumu 'nasıl başarılı troll olunur' sorusuna cevap niteliğindedir.eğer gerçekten kelimelerin gücünü idrak edebiliyorsanız ve profesyonel bir yazarsanız etkileyici metinler hazırlamak için bir eksiğiniz yok demektir.kitap yazabilecek bir potansiyele sahip her kişi işi biraz laçkalığa vurarak pekâla bir author olabilir.tabi espri kabiliyetine sahipse.kendisi asla kadınlardan darbe yemiş ezik adam veya boş adam değildir. yaptığı espriler bulduğu hitap şekilleri vs..hepsi dakikalar,belki saatler süren emeğin ürünüdür.çözümleme yapmak gerekirse;
40'larına merdiven dayamış bir insanın yazarlığının yanında alakasız şekilde sözlükte troll olması için ya yüreğinin derinliklerinde hatırası uzun olan izler olması gerekir diye düşünüyorum.nitekim trollüğün en önemli yanı 'dikkat çekmek'tir.kişinin sanal ortamda dikkat çektirmeye meyilli olması için hayatı boyunca şanssızlık,başarısızlık,yanlızlıklar yaşaması kısaca 'loser' olması gerekir.samimi bir itirafta bulunmak gerekirse bazı sözlük ve forumlarda bu potansiyelle 'trollük' deneyimlerim olmuştu.kim ne derse desin trollüğün türk mizahı açısından önem arzettiğini söylemek isterim.hatta biraz daha ileri giderek haftalık karikatür dergilerinde yazan bir çok yazarın trollerin takipçileri olabileceğini değilse bile troller'den faydalanarak kendilerine sürüsü ile malzeme çıkarabileceklerini iddia ediyorum.aynısı komedi dizi yazarları,stand upçılar içinde geçerlidir.
ya da kitabı çok satsın diye reklam yapıyordur.fakat her iki durumda da kaliteli bir troll olduğu su götürmez bir gerçektir.
Bence bundan sonra hiçbir sözlüğün uniqe karakteri gibi algılanamayacak, dilediği her mecrada at koşturabilecek bir adam.
-bana bak author, benim sevgilimin canını sıkarsan, o güzel sevgilimin hoşuna gitmeyen entryler yazarsan seni çaylak ederim, moderatörüm ben, tanrıyım ben, sansür benim, medya benim, güç bende, seni çayla...
-[engelle]
bu sosyal ağ işini profesyonelce kıvıran, alev alev batı dilberlerinin diyarından, ne yazarsanız yazın hiçbi moderatörün egosuyla çarpışmak zorunda kalmadığınız, yaptığı işe profesyonelce yaklaşan güzel insanların yurdundan bir şarkıyla yayınımıza devam ediyoruz:
alışılagelmiş çaylaklık dönemi entryleri* ile "bekleyin geliyorum" sinyalini vermiş ve an itibariyle sözlük semalarında turlarını atmaya başlamış "yazar".
tahminler muhtelifti uludağ sözlük'e katılması sonrası için, bekleyip göreceğiz, hoşgelmiştir...