attila ilhan

entry924 galeri51 video8
    901.
  1. O güzel şiirlerini ahmet kaya’ya verip ölümsüzleştirmiş güzel bir abimizdir.
    1 ...
  2. 902.
  3. "vay anam vay
    sen ne dersin istanbul
    sen garip bir şair olsan söyle ne halt edersin
    kimin gücü yeterse kahretsin parasızlığı
    sefalet akıyor gürül gürül sokaklardan
    yol üstünde bir şehvet çarşısı tıklım tıklım
    yol üstünde sevda pazarlığı aşk pazarlığı
    kurtulamadık gitti bu denlü kepaze hayattan
    hep böyle gecelerin koynunda yaşadık
    geceler serseri biz serseri"

    Kelimelere gem vurabilmiş şair. Şiirimizin yüz akıdır.
    3 ...
  4. 903.
  5. Türkiye'deki en iyi yazan ikinci şairdir bana göre kendisi.
    Bu genellemeler de yanlış.
    Çünkü Cemal Süreya,Turgut Uyar gibi şairlerin şiirlerini de biliyoruz.
    2 ...
  6. 904.
  7. 905.
  8. Çok güzel aşk şiirleri vardır.
    0 ...
  9. 906.
  10. Hangi akşam kapımı çalan sen değilsin
    Sen değil misin gizli bir kıvılcım gibi
    GöZ bebeklerimde duran

    https://open.spotify.com/...si=pmlOeT79SUWaFC4jDRKcSw
    1 ...
  11. 907.
  12. "bir kibrit çakıldı mı ah yağmurluklu kız
    alevinden anlamlı dumanlar üfürüyor
    ah çocuk yüzünde gül goncası ağız
    saçlarından incecik su tozu dökülüyor
    sığınak gibi derin ağaçlar gibi yalnız
    karartma başlamış ışıklar örtülüyor."
    3 ...
  13. 908.
  14. ne yazık ki çok geç keşvettiğim bir değer kendisinin şiirlerine bayılıyorum.
    4 ...
  15. 909.
  16. 910.
  17. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2084380/+

    15 yıl önce aramızdan ayrılan Attila ilhan'ın anısına..
    (1925 - 10 Ekim 2005)

    "izmir'e gitmek için her gün Karşıyaka'dan bindiğim vapurda, daha önce görmediğim birini görüyordum. Başında şapkası, boynunda atkısıyla sahilde dolaşarak sürekli mırıldanıyordu. Vapuru beklerken, "Ne tuhaf biri," diye düşünüp bakardım. Kendi havasında, zaman zaman elindeki minik kâğıtlara notlar alan, mırıldanan bu adam dikkatimi çekerdi..
    1965'de, izmir'de Namık Kemal Lisesi'nde ingilizce öğretmeniydim. Bir okul dönüşü vapurda, yine karşılaştık. Kim olduğunu, nerede oturduğunu merak ettim. Vapurdan indik, aynı yöne doğru yürüdük. Takip etmek için değil, ama biraz da öyle gibi. Bizim eve yaklaşmıştık ki o başka bir sokağa saptı ; daha gidemedim.
    Bu böyle bir süre devam etti..Cengiz ve Neriman ilhan karşı komşumuzdu. Mahallede herkes birbirini tanırdı, ama onlar farklıydı. Beni sever, ilgi gösterirlerdi. Hatta öğretmenliğimin ilk yıllarında, Nermin Abla da Namık Kemal Lisesi'nde matematik öğretmeniydi. Bana, "Okulda ingilizce öğretmeni yok, çalışır mısın ?" dedi ve onunla aynı okulda çalışmaya başladım..
    Bir gün Nermin Abla, beni evine çağırdı. Gittim. içeri girdiğimde, Karşıyaka iskelesi'ndeki şapkalı, mırıldanan adam oradaydı. Nermin Abla, "Attilâ ilhan, Cengiz'in ağabeyi," dedi. Kim olduğunu bilmiyordum, şaşırdım. Nermin Abla, "Biket" diye tanıştırınca Attilâ ilhan, "Vapurdan tanışıyoruz." demez mi ? Benimle ilgilendiğini, bana baktığını fark etmedim bile. 20 yaşında, çevresinde ilgi gören bir genç kızdım. "Niye bu adam benimle ilgilenmedi ?" diye bozulmuşum ki Attilâ böyle söyleyince çok hoşuma gitti. Nermin Abla'dan daha sonra öğrendiğime göre, ben Attilâ'yı vapurda fark etmeden önce o beni görürmüş. "Bu kız nişanlısından ne zaman ayrılacak ?" diye sorarmış. Daha ilk tanıştığımız gün derin konuşmalara daldık. Bana, "Siz nişanlıymışsınız, çok şaşırdım. Daha çok gençsiniz ; sizin gibi birisi evlenip ne yapacak ? Bence yapacağınız güzel işler olabilir. Hayatı tanımıyorsunuz, kararınızı yeniden düşünseniz," deyince kafam iyice karıştı. Zaten evliliğe de gönüllü değildim, nişanlımdan ayrıldım. Evlerimiz birbirine yakındı. Attilâ bir sokak aşağıda annesiyle otururdu.. Birlikteliğimizin başında Attilâ, "Sen çok gençsin, ben 40 yaşındayım. Hayatıma birçok kadın girdi. Onlardan ya da benden kaynaklanan sorunlar çıktı. Hiçbiriyle evlenmedim. Evliliğin bana göre olmadığını düşündüğüm için cesaret edemedim. Buraya gelip gidiyorsun, yakında insanlar konuşmaya başlarlar. iyi düşün. Sonunda evlilik olsa tamam da, ben evlenmem," dedi. Ben de, "Seninle evlenmek için gelip gitmiyorum ki, evlilik aklımdan bile geçmedi," dedim. Konuşmalar böyle gelişti, ama işler hiç de öyle gitmedi. ilişkimiz kendiliğinden farklı boyutlara taşındı. Attilâ ile ilişkimiz hayli ilerlemişti. Annesi Attilâ'ya, "Evlenseniz de mürüvvetinizi görsem," der dururmuş. Yine bir gün Attilâ ve annesi kendi aralarında konuşurken, annesine, "Biket artık bu evde çok yaşıyor. istersen iki yüzük al, laf gelmesin," demiş. Etraftan dedeme, "Senin torunun o komnistle beraber," diye söylenmiş. Hatta dayım dedemi uyarmış. Dedem de, "Ben Biket'e güvenirim ; torunum ne yaptığını bilir," diye cevap vermiş.
    Bir gün evlerinin bahçesinde oturduk. Attilâ anlatıyor, ben anlatıyordum. Hiç bitmezdi konuşmalarımız. Annesi elinde bir kutuyla yanımıza geldi. Kutunun içinden bir yüzük çıkardı, Attilâ'ya verdi. O da yüzüğü parmağına taktı. Diğer yüzüğü de bana verdi. Attilâ öyle yapınca ben de aynısını yaptım, yüzüğü parmağıma taktım. Bölmeden konuşmasına devam etti. Ben de atmosferi bozmak istemedim, dinlemeyi sürdürdüm. Annesi kala kaldı. Yüzükler böyle sürpriz oldu. Daha sonra annesi bana, "Oğlumun huyunu biliyorum, ama bari sen kalkıp elimi öpseydin. Yüzük taktım, sizi nişanladım," diye sitem etmişti.."

    SEViM DABAĞ, "Gezindim Boş Odalarda / Şair Eşleriyle Söyleşiler" adlı kitabında (T.iş B. Kültür Yayınları, 2010) dokuz şair eşiyle yaptığı söyleşileri aktarmış.. Bunlardan birinde, ATTiLÂ iLHAN'ın eşi BiKET Hanım'a şairle nasıl tanıştıklarını sormuş.. O da böyle yanıtlamış.

    Görsel: 1967 yılı Karşıyaka, izmir – Attilâ ilhan ve Biket ilhan
    (Görseli remini uygulamasıyla biraz netleştirdim)

    (Nuri Erbaz paylaşımı)

    https://www.facebook.com/...5/posts/3232311843561193/
    1 ...
  18. 911.
  19. Türk şiir dünyasının kaptanı.

    O mahur beste hepimizi ağlattı. o an, hepimize gelecek.

    Sevgiyle ve saygıyla...
    1 ...
  20. 912.
  21. beni de kırdılar içimde kırdılar
    karanlık camlardan sular akıyordu
    şimşekli bir boşlukta saat vurdu
    beni de kırdılar belki yalnızdılar
    belki onların da çocukluğu yoktu
    bütün şarkılara kapalıydılar
    bir genç kız değmemişti saçlarına.
    0 ...
  22. 913.
  23. Gerçek bir aydın ve atatürkçü, büyük bir edebiyatçı, çok kıymetli bir yürekti..
    2 ...
  24. 914.
  25. nazım hikmet'in şiiri için söylediği şu dizelere bakınız:

    "boğucu bir sessizlikte ateşten goncalardır
    o demirden şiirler ki sanki tabancalardır
    umutsuz hangi gününde el atsan ateşe hazır
    nâzım onları yazarken duvarlar çatırdardı"
    7 ...
  26. 915.
  27. an gelir
    paldır küldür yıkılır bulutlar
    gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet
    o eski heyecan ölür
    an gelir biter muhabbet
    çalgılar susar heves kalmaz
    şatârâbân ölür

    şarabın gazabından kork
    çünkü fena kırmızıdır
    kan tutar / tutan ölür
    sokaklar kuşatılmış
    karakollar taranır
    yağmurda bir militan ölür

    an gelir
    ömrünün hırsızıdır
    her ölen pişman ölür
    hep yanlış anlaşılmıştır
    hayalleri yasaklanmış
    an gelir şimşek yalar
    masmavi dehşetiyle siyaset meydanını
    direkler çatırdar yalnızlıktan
    sehpada pir sultan ölür

    son umut kırılmıştır
    kaf dağı’nın ardındaki
    ne selam artık ne sabah
    kimseler bilmez nerdeler
    namlı masal sevdalıları
    evvel zaman içinde
    kalbur saman ölür
    kubbelerde uğuldar bâkî
    çeşmelerden akar sinan
    an gelir
    -lâ ilâhe illallah-
    kanunî süleyman ölür

    görünmez bir mezarlıktır zaman
    şairler dolaşır saf saf
    tenhalarında şiir söyleyerek
    kim duysa / korkudan ölür
    -tahrip gücü yüksek-
    saatli bir bombadır patlar
    an gelir
    attilâ ilhan ölür.
    1 ...
  28. 916.
  29. 917.
  30. Biat kültürünün sıradan hiçbir şeylerinden.
    0 ...
  31. 918.
  32. sen yoksun
    deniz yok
    yıldızlar arkadaşım
    ya bu gece harikalı bir şeyler olsun
    yahut bir bomba gibi
    infilak edecek başım.

    ağzımda eski mısralar uzanıp kalmışım
    istanbul minareler odamda gibi
    gökyüzü temiz ve parlak
    işte kol kola girmiş en mesut günlerimiz
    muhalif bir rüzgar karşı sahilden.

    fosforlu ışıklarıyla gökyüzü bir deniz
    havada kanat sesleri
    ve çılgın kokular.

    deniz yok
    yıldızlar uzaklaşıyor
    ben yine yalnız kalıyorum
    istanbul minareler kaybolmuş
    sen yoksun.

    attila ilhan
    2 ...
  33. 919.
  34. bütün kitapları kütüphanemdedir.
    0 ...
  35. 920.
  36. en imrendiğim insanlardan biridir herhalde. Allah rahmet etsin.

    Mükemmel şiirleri var. Yazdığı şiirlerin bazılarını yazmış olmak için ömrümden bir 5 yıl düşülmesini kabul ederdim.
    (bkz: istanbul ağrısı)

    gençlik yıllarında ülke ülke geziyor, hayatına onlarca güzel ve kültürlü kadın giriyor. şiirinde marsilyalı dok işçilerinden falan bahsediyor mesela. Ufka bak!

    Son zamanlarında tv’de program yaptığı bir dönem var; hayatımda bu kadar rafine bir türkçe kullanan, kendini bu kadar iyi ifade eden bir insan görmedim.

    bir de gençliğinde hayvan gibi yakışıklı.

    Abi bu nasıl bir baht, nasıl bir hayat ya! Ayıp olmamış mı biraz?

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2328663/+
    1 ...
  37. 921.
  38. --spoiler--
    Kibritim yok, demek cigaraya başladın
    Ellerin de titriyor, bir şeyin mi var
    Böyle bir kız değildin sen eskiden
    Sana ne yaptılar, sana ne yaptılar?
    --spoiler--
    1 ...
  39. 922.
  40. 923.
  41. Gözlerin gözlerime değince felaketim olur, ağlardım. Beni sevmiyordun, bilirdim.
    1 ...
  42. 924.
  43. Kıymeti sağlığında anlaşılmış şair.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük