yaratıcının insanlara müslümanlara ilk emri 'oku' dur. okudukca müslümanın imanı kuvvetlenir, alimlerin en büyüğü şeytandır, bilgi ve ilim inancı arttırmaya yetmez, kibride arttırıp insanı körde edebilir, imanın özü gayba imandır.
Kuran'da okuyup iman etmeyenler için kendisinin yapacagı çok şey olmadıgının bilincinde olan müminin hareketinin çaresizlik sanilmasidir.
Allah'ın onların gözü ve kalbi üzerine örttüğü perdeleri kaldırması için en fazla dua edebilir. Ancak o da Müslümanin müslümana duası kabul olur engeline takilabilir.
ateistlerle baş etmeye çalışan müminin çaresizliğidir. tıpkı 1. sınıf öğrencilerine türev, integral, permutasyon, olasılık anlatmak kadar zor olan bir durumdur.
ateistin de müslümanın salağı vardır. ama müslümanlar ateizmi bilmez ama pek çok ateist önceden müslüman olduğu için islamı bilir. nasıl bilir orasını da ben bilmem.
avrupa, amerika gibi gelişmiş dünya ülkelerinde islam ile tanışan okumuş, bilgili, entelektüel sayısı her geçen gün artarak devam etmektedir, bu avrupa' lı insanlar okumaya ve araştırmaya meraklı olduklarından ve kendi özgür iradeleri ile bu yüce dine girdiklerinden şüphe edilemez, bu durum güzel dinimizin hakikatini ve kalitesini gösteren önemli bir örnektir, dünya maneviyatsızlık denizinde boğulup feryat ve ızdırap içerisinde inlerken, özellikle öteden beri avrupa da bu gün itibari ile hastalığın tedavisinin inanç ve iman olduğu, huzur ve saadetin kaynağının inanç ve islamiyet olduğu ortadadır, ancak başta ülkemiz ve islam toplulukları yaklaşık 200 yıldır kendilerinden kaynaklanan, sorumsuzluklarından kök salan, tembellik, kalitesizlik, geri kalmışlık gibi nedenlerin güzel dinimiz islam' a ve dinsizliğe mal etmeye çalışanların tespit ve iddiası doğru değildir, doğru olan islam topluluklarının islam' ı doğru anlamayıp, doğru uygulamadıklarından kaynaklanmaktadır, islam'da da vardır ki; leküm diniküm veliyedin yani onların dini, inancı onlara bizim ki bizedir, isteyen istediğine inanır, yapar yapmaz onun bileceği iş, günümüz dünyası girdiği buhran girdabından iman ile çıkmaya çalışırken, bizler islam gibi bir mücevher deryasında olup, onu anlamayan, anlayamayan veya anlamak istemeyenlere ne diyeyim, allah akıl, fikir ve idrak versin.
her ne kadar müslüman bir ülkede doğsada, müslüman bir ailede yetişsede, o göstermeliklerden ve kandırmacalardan ve bidatlardan sıyrılıp gerçek dinle tanışan her ergenin içine düştüğü yanlıştır, sanki dinin insanlara ihtiyacı varmış gibi herkese anlatmaya çalışır o dönem insani,
sanki herkesi müslüman yapmak gibi bir mecburiyeti varmış gibi, oysa; hz muhammed in amcası değilmiydi en büyük düşmanı, * ebu cehil sanki bilmiyormuydu gerçeği, veya onun dini dinlediği kişi alemlerin efendisi değilmiydi, genede direndi,
velhasılı; kimseyi inandırmak zorunda değilsiniz, o yanlışa düşmeyin, dinin insanlara ihtiyacı yok, insanların dine ihtiyacı var, allah var problem yok.
böyle bir çaresizlik olduğu doğrudur. hristiyan ve yahudi siteleri, türk ateistlere çok ciddi bir kaynak sağladığı ve hiç birşey üretmeyen türk ateistleri bunları okudukları için yetişmekte zorlanıyoruz.
mümine düşen (bkz: tebliğ)dir, hidayet sadece allah'tandır.
bu konuda mümin inancından şüphesi olmayandır ki çaresizlik diye bir derdi olamaz. olsa olsa karşısındakinin vaziyetine acıma olur. çünkü mümin "herkes için iyi olanı isteyen" olmak zorundadır.
"Kendiniz için istediğinizi başkaları içinde istemedikçe gerçek imana ulaşmış olamazsınız" (bkz: hadis)
âyetlerimiz kendilerine apaçık olarak okunduğu zaman, o kâfirlerin yüzlerinden inkârlarını anlarsın. neredeyse, kendilerine âyetlerimizi okuyanlara saldıracaklar. de ki: "şimdi size ondan daha kötü olanını haber vereyim mi? o, ateştir. allah bunu kâfir olanlara vaad buyurdu.
giriştikleri sanal cihadta kendilerine başarılar diliyoruz.
herkesin birbirini olduğu gibi kabul ettiği günler gelecektir. müslüman arkadaşlar bilmeli ki, hiçbir ateisti (facebook sayfalarının özenti ergenlerinden bahsetmiyorum burada ateisler diyerek) görüşünden geri çevirmek mümkün değildir. çünkü zaten çok uzun bir süreçten geçmiştir "ben ateistim" diyebilmek için. çok zor olanı başarmıştır. bu süreç içerisinde tahmin edildiğinden belki de onlarca kat daha fazla okumuştur. çünkü insan neye inanmadığını bilmeli, bilgiye doygun olmalı. sadece islam ile de sınırlı değildir bu, öğrenilmesi mümkün olan tüm dinler öğrenilmelidir. bu nedenle "okuma önerisini" inançlı arkadaşlarımıza iade etmek gereklidir. bu sözlükte tıpkı bu ülkede olduğu gibi neye inandığını bilmeden, tek kez bile kutsal saydıkları kitabın kapağını açmadan dinlerini müdafaya geçen inançlılar vardır. inandığınız dinin kitabını okuyun, inanmadığınız dinlerin kitaplarını da okuyun, ateistlere savaş açmadan önce ateizmin ne olduğunu da öğrenin ve hatta evrim teorisi hakkında çokça zikir ancak hiç fikriniz olmaması nedeniyle evrim teosini de öğrenin. tüm bunları yaptığınızda zaten herkesin inanç yada inançsızlığının kendini ilgilendiren, bir başkasının üzerine hiç vazife olmayan birşey olduğunu anlayacaksınız.
hayaldir, çünkü allah ayetinde "eğer gerçekten iman etmişseniz en üstün olanlar sizlersiniz" [al-i imran suresi, 139] diye buyurmaktadır. bu da zaten, mümine yeter.