öncelikle; götünden sorunsallayanlar ve gaibten realiteye nurdan kanallarla izdüşüm zuhur ettirmişlerin varlık ve gayeleri kadar regulasyon yaratmamış bir sorunsaldır. daha çarpıcı bir gerçek ise; olmayandır. sadece ispat edilmeye çalışılan bir sorunsala müspet yönde iştirak etmedikleri için direkt olarak hayatları sorunsal olarak algılanabilir.
çocukluktan bazı şeyleri yapmaya mecbur bırakılan, zaten inanır şekilde büyüyen ve bir süre sonunda saçma bile bulsa ezan okunurken müziğin sesini kısmadığında kendini rahatsız hisseden, gusül abdesti almayınca işlerinin rast gitmesinin saçma olduğunu bilmesine rağmen otomatik şekilde bunu yapmaya aksi halde rahatsız hissetmeye, belli konularla ilgili konşulmasından rahatsızlık duymasına falan neden olan düşüncelerin anlamsız ve içi boş olduğunu anlayıp artık ateist diye tanımlanan kişinin bu saçma takıntılarından kurtulup rahat rahat istediği konuşabilme hissini sonuna kadar tatma isteğinin sonucu olan eylemdir. aslında bir şeyi ispat etmeye çalışmakla çok alakası yoktur, ama insanın karşısındaki birisi kendisi için anlamsız olan bir şeyi anlamlı bulduğunda ister istemez "salak mı lan bu? deyip iki tarafta birbirine açıklama yapar. inananların devamlı olarak allahın mucizelerini göstermeye çalışması da işte bu sebeptendir."
bu ve bunun gibi başlıklar hemen her sözlükte sürekli olarak açılmaktadır. devamlı ateistlerin bir şeyleri ispat etmeye çalıştıklarını iddia eder durur dindar kardeşlerimiz. bu durum sadece okuyanları aldatmak, "bakın ateistler allah'ın olmadığını ispatlamaya çalışıyorlar fakat bir türlü başaramıyorlar"ı insanların beyinlerine yerleştirme çabasıdır. çabasıdır diyorum çünkü dindarların çabalamaktan başka yapabilecekleri bir şey yoktur.
sürekli aynı şeyleri tekrar ederek, sanki söylediklerine daha önce hiç cevap verilmemiş yüz bin kere madara olmamış gibi davranırlar. bazen terbiyesizliği öyle ele alırlar ki, inandıklarının birer yalan olduğunu kanıtlayan bilimi bile kullanmaya çalışır dindar kesim.
şimdi başlığa dönersek eğer, yine aynı yerden girmek gerekir. "ateistler neyi ispat etmeye çalışıyor sorunsalı" işte asıl sorun bu! ateistler bir şey ispat etmeye filan çalışmıyor, hiç bir zaman da çalışmadı. ispat zorunluluğu olan siz dindarlar, daha inandığınız şeyin ispatını bile gerçekleştiremeden, görülmemiş bir kaypaklıkla ateistlerin bir şeyleri ispat etmeye çalıştığını iddia ediyorsunuz. oysa ateistlerin tek çabası, insanları sadece menfaat için, toplumu etki ve baskı altına almak için uydurulmuş bu din denen zırvalıktan kurtarmaktır.
bir ateist asla başka birinin ateist olmasından çıkar sağlamayı düşünmez, düşünemez. çünkü böyle bir imkân oluşmaz. bu sebeple bir ateisti başka birinin gözünü açtığı için kimse suçlayamaz. asıl suçlanması gereken sırf menfaatleri doğrultusunda insanları din ile korkutarak sömürenlerdir. fakat nedense, suçlanan hep bu din tüccarları yerine, ateistler olur.
biliyorum ki, yarın öbür gün, bu ve benzeri başlıklar açılacak ve dindarlar tüm yüzsüzlükleri ile onlara sanki hiç cevap verilmemişçesine saldırıya geçecekler. fakat karşılarında her zaman en azından bir kişi bulacaklardır.
copy/paste etmeyi bilen her islamcının, yüzlerce yıllık sorulara, koskoca bir düşünce tarihine, gazaliye farabiye ibn-i sinaya cevap verdim sandığını. hayır ben bile şu halimle bunu iddia edmezdim. ben bile sudur nazariyesi için, "bu işte ya" diyip geçemem. ki nazariyeyi tartışanlar bu dine inanan en akıllı en değerli kimseler. o sebeple islamcı budur işte. cehalet ateşini biraz daha odula besleyelim harıl harıl yansın. kimse bilmesin kimse okumasın. birşey okumak isterlerse biz anlatırız diyendir.
adam "sudur nazariyesi dediğin budur ya" dedi ağzım açık kaldı yemin ederim. verili olan serbest konu hakkında fikri olmadığından ve ilk kez duyduğundan dolayı bilmiyordum demek yerine boşuna düşünmüşler demek islamcı yüzeyselliği ve ikiyüzlülüğü değildir de nedir ey yolcu?
ateistler derki biz şeytana taparız şeytan bir melektir ve elinde sonunda cennete girecektir o halde bizde cennete giricez ateistlerin anlayış biçimi bu yöndedir. saygılar.
bir inanca sahip olmanın özgür veya rahat yaşama sahip olmamak anlamına geldiğini zanneden moronların rahat yaşamayı ispat etmeye çalışıyorlar diye cevapladıkları sorunsal.
Milletin içinde zerre Allah korkusu kalmayınca neler olduğunu görmezler bu arkadaşlar. Ancak biri gelip bunların canını yakınca akılları başlarına gelir ve bu dünyanın kendi kendine oluşamayacağını, bize verilen bu hayatın bir amacı olduğunu anlarlar.
Hiçbir şey de ispat etmeye çalışmıyorlar efendim, tamamen kendi egolarını tatmin etme amaçlı içlerini sözlüğe boşaltıyorlar. Bunların çoğu 50'sinden sonra tövbe edip hacca gider. Sonra oturup ben gençken neden bu kadar saçmaladım diye ağlarlar.
yaradanın varlığı bir ihtimal doğru ise ya ben ateistim diye bağırdım, bir tek kulun seni gösteremedi. bana değil, onlara sor diyebilme çabasında olan insandır. kendini kandırmaktadır. tabii yaradana aynalık edemeyen bizleride korkutmaktadır.
hiçbir şeyi ispat etmediklerini, aslında kendi içlerinde büyük boşluk hasebiyle doğan umutsuzluklarını tatmin emek istediklerini düşünmeye başladım artık.
Umutsuzluk bataklığı, şu an yaşadıkları hayatın biteceğini mantıken kabullenmenin fakat ruhen kabul edememenin doğurduğu umutsuzluk.
Karşı tarafın hiç bir zaman "kendisi varsa diye inanıyoruz" dememesine karşın, karşı tarafı bu şekilde itham etmeleri de bu umutsuzluk yüzündendir. Çünkü kişi kendinin aynasıdır, aslında kendisi sürekli kıvranmaktadır "ben yok diyorum ama ya varsa" diye. Bu sebepten dolayı herkesi kendisi gibi zanneder, çırpınır.
Her sabah yüzünü yıkayıp aynaya baktığında aklına gelir bu soru, içini kemirir ya varsa? O zaman ben ne yaparım der kendi kendine, bu yüzden içinde kapatılamaz bir boşluk dolar. Bu boşluğu yok etmek için taraftar toplamaya kalkar kendine, karşı tarafın inancına hakaret ederek egosunu bastırmaya çalışır. Çünkü kendisi zavallı durumundadır.
Bu nedenle karşısındakini suçlar "sen ya varsa ihtimali için inanıyorsun" diyerek, halbuki kendisi bu soruyu defalaca kendine sorar. Başkalarını basit bir konunun tutsağı olmakla suçlar, ama aslında kendi inandıkları en basit yola kaçmaktır. Yükümlülük altına girmemektir, bu büyük ve muzzam evrenin kendi kendine oluştuğuna inanmak. Halbuki kendini akıllı gören bu arkadaşlar, yokluğundan emin olmadıklar hatta her geçen gün varolabilme ihtimalini düşündükleri Allah'ın yok sayılmasını savunarak insanların içlerini kendileri gibi boşaltmaya çalışırlar.
Oysaki islam'a gerçekten inanan bir kişi Allah'ın varolma ihtimaline karşı inanmaz. O zaten Allah'ın varolduğunu bilir, her nefesinde, attığı her adımda, her su içişinde, her ezan sesinde yüce yaratıcının varlığını iliklerine kadar hisseder. Çünkü onun kalbi mühürlü değil açıktır. onun duyduğu şehvet değil aşktır.
Ama bu arkadaşlar bunu anlayamazlar çünkü onlar şehvetin adını aşk koymuşlardır, gerçek aşkın manasını bilemezler. Tıpkı mevlana'nın dediği gibi; "Şehvetin adını aşk koymuşlar. eğer şehvet aşk olsaydı, eşekler aşkın şahı olurdu."
Kuran okuduklarını idda ederler birde bu arkadaşlar. Ben okudum der, karşısındakini okuduğunu anlayamamakla suçlarlar. halbuki kendileri okuduklarını idda ettikleri Kuran'ın en çok bilinen sözünü olan Allah evvel'dir,ezel'dir kelamını bilmeden yaratım sürecini sorgularlar.
"Eğer Allah öyleyse neden evren 6 günde yaratılmıştır" derler. halbuki bunun cevabı bildiklerini idda ettikleri islam'da anlatılır. Allah için zaman kavramı yoktur, evren insanın içinde bulunduğu zaman kavramına göre 6 günde yaratılmıştır. Aslında onlar hiçbir şey bilmemektedirler, çünkü onlar okuduklarını işlerine geldiği gibi anlamaktadırlar.
Karşı tarafı cehalet ile suçlarlar. ibni sina, farabi, gazali okumasını tavsiye ederler. Bunun için daha içeriğini anlayamadıkları sudur nazariyesini ortaya atarlar. Başkalarını okuduğunu anlayamamakla itham ederler ama acaba kendileri okuduklarını anlamışlar mıdır?
sudur nazariyesi yoğun istek üzerine;
(bkz: http://www.sorularlaislam...p?id=20419&s=show_qna)
Aslında onlar yolunu kaybetmiş ve karanlığa gömülmüşlerdir. Kuran okuduklarını idda etmelerine rağmen en basit soruları bile bilmeyenlerdir. Sordukları soruların binlerce yıldır sorulduğunu idda ederler haklıdırlar da gerçekten sorulmaktadır binlerce yıldır bu sorular. Ama bu soruları soran insanların elinde şimdiki kadar imkan yoktur anlayabilmek için. Ama bu arkadaşların elinde var olan imkanlara rağmen kör olmaları çok vahimdir. Kuran'da da denildiği gibi "Onların kalpleri vardır, onunla idrak etmezler. Onların gözleri vardır, onunla görmezler. Onların kulakları vardır, onunla işitmezler."
ateistlerin ispatlamaya çalıştıkları basitçe, islamcı tipi ergonominin ikiyüzlülüğü; çöl bedevisinin kumu ve devesi arasındaki pratikleri sırasında yarattığı arap ahlakının yansıması olan ikiyüzlülüktür.
islamın tanrısını eleştirirsin, bunlar islam karşıtı sadece, ateist ise neden hristiyanlığı da eleştirmiyor der.
islam yokken de varolan politeist dinlerden beri var olan varlık felsefesi kapsamında judeo christ epistemoloji ve ahlak felsefesinin islamdaki izdüşümlerini eleştirirsin tanrıyı holywood filmi sanıyor islamı eleştir neden hristiyanlıktaki tanrıyı eleştiriyorsun der.
kendisi ya varsa diye muhteşem bir ikiyüzlülük ile kendisini yarattığına inandığı tanrısını kandırmaya çalışır. ya varsa diye inanıyorum der. yok işte diyene de hayır sen de ya varsa diye düşünüyorsundur der. yahu yok diyorum neden kendi ya varsa ikiyüzlülüğünü paylaşmamı bekliyorsun. aynısını başkalarından bekler. bu basit bir korkunun tutsaklığıdır. ben daha netim en azından. sen varlığından bile emin olmadığın bir şey için insanları korkutmaya çalışıyorsun. ya varsa; olmaya da bilir ama nolur nolmaz demektir, yok ise yok demektir. neden içimde bir boşluk olsun. boşluğu olan ve ya varsa diye doldurmaya çalışan sensin.
biz buna kısaca islamcı ikiyüzlülüğü diyoruz işte. ispatlanmak istenen ve ispatlanan sadece budur. yoksa dileyen dilediğine inansın. bu cahiller ve ikiyüzlüler yokken de piyasayada ateistler vardı ve kimse tutup dostunun anasının babasının dinine inancına karışmıyordu. ta ki bunlar çıkıp bizim yaşam alanımızı tehdit edene kadar. ispatlamak istenilen sadece budur.
isanın dediği gibi, sezarın hakkı sezara tanrının hakkı tanrıya. dilediğinize inanın. inanmayanın üzerine gitmeyin. çünkü sizi ilgilendirmez.
el-ilahın, yaratma süreci yaşayamayacağını iddia eden kendi dinlerini süper bildiklerini iddia edenlerin boş vakitlerinde hepimize, "dünyayı 6 günde yarattım" diyerek "aşamalı yaratım"ı kabul eden tanrılarının ne demek istediğini de anlatmalarını bekleriz.
ilk ilkenin tekilliği üzerine, ve yaratım sürecinin ikinci akıl nazariyesinin buhari, farabi, ibn-i sina okumalarını öneririz. sudur nazariyesinin neden gazali hışmı ile dine karşı olduğunun iddia edildiğini de anlatmalarını bekleriz.
yani, yaratıcı - yaratım - yaratılan sürecinin bir hristo-yahudi -judeo.crist- düşüncesi olmadığının daha öncesinde platon tarafından idea ve logosla sonrasında da aristotales tarafından ortaya serildiğinin ve bunun devamının da, tüm dünyanın ikinci öğretmen dediği farabi tarafından sistematikleştirildiğinin, birilerinin iddia ettiği gibi yaratım sürecinin ve kişiselleştirilmiş tanrının holywood filmi değil bilakis islamın tanrısı el-ilah olduğunun çünkü aslında yahudi hristiyan okumalarında tanrının yaratımı yahudilerde elohim-yehova ikiliği hristiyanlarda ise baba oğul kutsal ruh üçlüğü ile tamamladığının oysa, islamda tamamen kendisinin bu işleri tamamladığı için islamın tanrısı el-ilahın çok çok daha kişisel olduğunun kişilik sahibi olduğunun bilinmesi gerekir.
kuran okudum, üzerine de fethullah hocam ne dediyse ona iman ettim diyince müslüman olabiliyor olabilirsin elbette. karanlığın içindeki çürümüş benliğinle sağa sola saldırmak için, işine geldiği şekilde daraltıp genişlettiğin bir kitabın bir düşünce alemin de olabilir. olabilir ama bu kendi cahilliğini saklayabileceğin kadar büyük bir karanlık yaratmıyor. başka insanlara cahilsiniz çünü kuran okumadınız demeden evvel belki de farabi, gazali, ibn-i sina, konevi okuyup da geldiğimiz, götünden sallamanın sizlerin bir değeriniz ve adetiniz olduğunu da bildiğimizi not ederek geliniz.
sorduğumuz sorular, binlerce yıldır bu coğrafyada sorulan sorular. sorgulanan tanrı portresi, judeo-hristiyan tanrı portresi değil bilakis islamın tüm dünyada ilk kez kişiselleştirdiği tanrı portresidir. ekndi cahilliğinizi imanla cilalayınca cahlliğinizden kurtulmuş olmuyorsunuz.
sorun biraz da allah da aslında. oku yerine, okuduğunuzu anlayın deseydi daha doğru olacakmış. oku deyince sadece okuyorlar.
kendi egolarını tatmin etmeye çalışmaktır ispat etmek istedikleri. çünkü içlerinde hep bir ukte kalır, "ya tanrı varsa" diye.
bu ukteyi yok etmek için sürekli kendi beynindeki çelişkileri karşı taraftan bilgi almaksızın ortaya atarlar. mesela yukarıdaki entrylerde(31.entry) bir arkadaşımız demişler ki; yaratım süreci yaratılanlardan biri değil ama tam olarak yaratanda değil.
şimdi bu arkadaşımızın bakış açısına göre tanrı, insansı bir varlık. Ona göre yaratım süreci meselesi, tanrının yokluğunun ispatı. buraya dikkat, karşı tarafa ait tek bir bilgi edinmişliği yok. Sadece hristiyan soslu amerikan filmlerindeki tanrı şeklini herkesin inandığı tanrı zannediyor.
Halbuki islamiyette böyle birşey yok. Tanrı'nın islam'a göre yaratım sürecine ihtiyacı yok. çünkü Allah insan değil, zamana ve mekana bağlı bir varlık değil. ne diyor Kuran Allah için; o evvel ve ezeldir, yani başlangıcı ve sonu olmayan. Ama bu arkadaşlar bunu bilmezler çünkü hiç Kuran okumamışlardır. Onlar Kuran'ı anti-islam forumlarındaki cımbızla ayıklanmış bir iki ayetten ve uyduruk hikayelerden bilmektedirler. Onlar kendilerine göre akıllıdır, zekidir. Müslümanlar veya nanlar ise zavvallı mahluklardır onlara göre çünkü onlar kibrin içinde boğulmuş kişilerdir.
Lütfen kafanızdaki tanrı portresini filmlerle kıyaslamayın sevgili ateist arkadaşlarım. Çünkü gerçekten burada gülünç duruma düşüyorsunuz. karşı taraf ile ilgili bilgi edinmek istiyorsanız lütfen onların kaynaklarına göz atın, milyarlarca insanı "cahil oldukları için inanıyorlar", "bakın sorgulamıyorlar hahaah" diye küçümseyeceğinize gerçekten inananların neden inandığını araştırın. Belki içinizdeki kbiir kalkanını kırarak bir şeyler anlayabilirsiniz o zaman.
ahirette göte giriceklerle ilgili bilgi edinmek istiyolar efendim.ama şunu anlamıyorum.ulan sığır, aç kuranı oku.orda sorduklarına cevap var.hikaye kitabı gibi oku.istersen abdestsiz oku yeter ki öğren.ama yok.sırf laf olsun ortalıkta görüneyim ve ilgi çekeyim diye adamlar tartışma sitelerinde laf ebeliği yapıyolar.öğrenmek isteyen açar bakar.yalandan yere laf kalabalığı yapmayın.
bırakın bu işleri dedirten durumdur. diyelim tanrının yokluğunu ispatlandı. ellerine ne geçeceği merak edilir. başımıza birinci tanrı mı olacaklar yahut çok mu zengin olacaklar diye sordurturlar adama.
benim merak ettiğim diğer ateistleri bilemem açıkçası, ama benim peşinde koştuğum, o ortadaki bilginin erdemi. yani yaratanın yarattıklarını yarattığı sırada yapılan işin tanımı. ne nereye sokucaz onu.
o yaratım işi tek başına tanrının eylemliliği ile gerçekleşir iken aslında tanrı başka bir şey daha yaratmış oluyor. yaratım süreci. bu süreç hem kendinden bağımsız çünkü onun yaptığı bir şey ama sonradan ben yarattım diyerek ibadet ve biat beklediklerine dahil değil yani asıl yaratan kitaplı dinlere göre bu noktada o yaratılış süreci. çünkü süreç sonunda yaratılıyorlar yaratılanlar. öte yandan bu süreç yaratılanlardan biri değil ama tam olarak yaratanda değil. ama yaratılan da değil. o zaman ne?
ağır gelmiş olabilir bazı islamcı gençlere. bu da elimizde değil. (: bo konuda bir kaç gün içerisinde birşeyler yazmayı da planlamıyor değilim. daha geniş ama nasılsa cevap gelmeyecek.
******
bir de bu başlık ve ilk entrysi bir soru sormuyor; açıkça "kıvranıyorum amına koyim, sormayın artık yeter ulan" demekte aslında.
nedense biz onlara allahın olduğunu ispatlamaya çalışmıyoruz ama.
bence ateistlerin yapmaya çalıştığı şey şudur ki onlara yanlışın farkındalar ve yandaş bularak vicdanlarını rahatlatmaya çalışıyolar.
X: lan kamil allah varda biz yanlış mı yapıyoruz acaba lan öbür tarafta göte girmesin...
K: yok olğlum ya öyle şey olurmu öyle olsa bak bizim prof var derdi koskoca prof dimi.
X: doğru lan yoktur öyle bişey
Gerçekleri bilen birisinin yalanlara, tecavüzlere, haksızlığa, insanımızın çevreden aldığı herşeye boyun eymesine, sorgulamamasına, dinin insanlık için ne kadar kötü olduğunu anlayan ve dini kullanarak herşeyi elde eden insanları gören birisinin bazı körlere ve kölelere onlarında görmesini sağlamak istemesi
türkiye'dekiler bir şey ispat etmeye çalışmaz. kendileri sadece islamiyyete düşmandır, o kadar. yahudileri, hristiyanları okşarlar, yalar yutarlar, sırf onlar da islamiyyete düşman diye.
