Ateist, tanrı veya tanrıların varlığını hayal ürünü bulan kişidir. Ateizm bir inanç değildir. Çoğu zaman yanlış ifade edildiği şekli ile (tanrıtanımaz kelimesinde olduğu gibi) tanrıyı inkar eden kişi değildir. Çünkü "inkar" varolan bir şeyin reddedilmesi anlamı taşır, oysa ki ateistlere göre tanrı varolmadığı için onun "inkar edilmesi" de yanlış bir terminolojik kullanım olacaktır.
BiR DiNE MENSUP OLAN BiR TAKIM KiŞiLER TARAFINDAN ÇEŞiTLi SIFATLAR TAKILMASINA ALIŞMAKTIR.
O KiŞiLER Ki DiNi NE OLURSA OLSUN, BAĞLI OLDUKLARI KUTSAL KiTAPLARIYLA ÇELiŞiRLER.
ATEiSTLiK NE KADAR iNANÇSIZLIK OLARAK GÖRÜLSE BiLE iNANMAMAK DA BiR iNANÇTIR. ATEiSTLER ALLAHIN (TANRININ) YOKLUĞUNA iNANIRLAR.
ATEiSTLERDEN ALLAH KORKUSU YOK BUNLARIN HER ŞEYi YAPAR GiBi LAFLARA MARUZ KALIRLAR.
BUNU DiYEN iNANÇLI KiŞi BiRiNE TECAVÜZ ETMiYORSA, HIRSIZLIK YAPMIyorsa, adam öldürmüyosa allah korkusundandır anlamına gelir. bu kişi allaha inanmasa ortalığın tozunu attıracaktır zira.
oysa bir allah korkusu olmayan ateist neden bunları yapmıyor? sizce ulan ne olur olmaz allah vardır falan götümüze kaçmasın diye mi düşünüyor?
ahlak anlayışı bunun cevabı.
genelleme yaparak konuştum. en (sözde)dincilerin yardım paralarını löplettiği, ergen kızları taciz ettiği bir ülkede yaşıyoruz. ne kadar inanç yönünden fakir de olsam din bu tür sapkınlıkları önleyen en büyük etken diye düşünüyorum yine de.
sen amerikayı göremiyorsun ama varlığını iddia ediyorsun o zaman allah'ı da göremiyorsun peki neden varlığından şüphe duyuyorsun? yaa ne oldu şimdi? aldınız mı tokat gibi bir cevap daha?
biliyorum şu an bütün ateisler kaçacak delik arıyorlar.
ek: farkındayım gündüz vakti buralar mal kaynıyor ama tutamadım kendimi. :)
richard dawkins ve turan dursun okunarak oluyorsa cidden acınasıdır. çünkü birisi akademik yetkinliğini kullanarak dinlere saldırmaktadır *, diğeri baştan aşağı çarpıtmalarla *.
not: harun yahya okuyup müslüman olan varsa onlara da selam olsun.
daha en ufak maç muhabbetinde yedi cedlerine söven , birbirlerini asıp kesen , üste her çıktığında mazlumu ezen müslümanları görünce olunmak isteyendir. Hani müslümanlığın farkı ? adam kes , zina yap , yetimi ez , kimseye saygı gösterme sonra benim dinim en iyisi. Lan bok , bin kilometre öteden lahım çukurundan çıktığın belli. Önce kendini düzelt sonra başkasından bekle.
Sizin gibiler yüzünden gidiyor dinim elden. ama beni ırgalamaz. Ben 1000 tane fatiha okuyucam silincek her şey, sabaha bebek poposu gibi bembeyaz uyanıcam.
çoğu insanın zavallı gözüyle baktığı kişiyi oynamaktır. biraz derinlere inelim. ateist olmak demek; sadece tanrıya hakaret etmek ve marjinal olmaya çabalamak demek değildir, ergen işi hiç değildir. belki de bu ateist, zamanında müslümanlığı hakkı ile yaşayan biri idi. ve sonra çevresini gözlemlemeye başladı. gördü ki, tüm dünyayı kötülük kaplamış, insanlar birbirlerini katletmeyi alışkanlık edinmiş ve en önemlisi ise adalet denilen kavram aslında hiç olmamış. bu ateist kişisi de insanlığın kurtuluşu için tüm kalbiyle yüce tanrıya dua etmeye başlamış. dua ettikçe işleri hiç rast gitmemiş, her şey daha fena olmuş. pes etmemiş, aksine ibadetlerine daha fazla asılmış. o ne kadar asılıyorsa her şey o kadar kötü oluyormuş. ve sonra durup düşünmeye başlamış. bir çocuk zengin bir ailenin oğlu iken diğer çocuk kız olduğu için fakir bile olsa bir ailesi olmadan öldürülüyor. veya bir çocuk doğar doğmaz ailesini kaybediyor. iki kardeşten biri ötekine göre çok daha güzel/yakışıklı olabilir. biri aptal olurken öteki dahi olabiliyor. veya biri sakat oluyor. sadece allah tektir, muhammed onun elçisidir dediği için tecavüz eden bir pislik, yandıktan bir süre sonra cennete giderken; hayatında hiç kötülük yapmamış bir ateist sadece o basit cümleyi söylemediği için sonsuza kadar cehennemde yanmak zorunda kalıyor. bunları bir kenara itelim, akıllı, güzel ve sempatik biri tanrı kendisine bu yetenekleri verdiği için tanrıya şükür ediyor. aptal, çirkin ve itici biri ise en yakınındaki muhteşem bir insan, neden beni böyle yaratmadın? neden beni sevmiyorsun? diyerek tanrıya haklı olarak isyan ediyor. Ve hayatta da yüzü gülmez iken ahirette sonsuz bir azap çekiyor, öteki ahirette de mutlu olacak iken.. ne kadar acıklı değil mi? tanrının amacını çözebilmiş değilim, adaletten yoksun olduğuna da gözüm kapalı inanıyorum. ateist biri değilim; fakat engel olamadığım bir agnostizm sempatizanlığım var, ne yazık ki... Aslında güzel bir şey, fakat doğduğum andan bu güne kadar dayatılan dogmatik kurallar sebebi ile bu mesele vicdanımı kahretmiş durumdadır. arada kalmış bulunmaktayım ki, bu her şeyden acıdır. Bedeni müslüman, ruhu ateist olan biri olarak rahatça söyleyebilirim ki; tanrı adaletsizdir. Biri birinden daha çirkin, daha aptal diye günlerce ağladığımı bilirim. Bunu ben de çok kez yaşadım, sanıldığından daha kötü bir şeydir, çok korkunçtur.
Özetle Bediüzzaman Said Nursi'nin bu kavramı nasıl açıkladığını anlatayım. cümleler bire bir onun değildir, ben anladığımı yazıyorum :
Bir adam , bir laboratuvara girer ve karşı masada duran iksiri görür. Derdine derman olarak aradığı iksir odur , anlar...iksir bir çok kimyevi maddeden mükemmel matematiksel oranlarla oluşmuştur. Örneğin 0,2 mg A maddesinden 0,35 gram B maddesinden gibi bir çok maddenin oranlarla birleştiği bir iksir...Birisinin oranı miligram şaşsa iksirin özelliği kaybolacak türden...Ve arkada raflarda binlerce çeşit ham maddeler...Ama laboratuvar sahipsiz gibi...Sanki hiç kimse senelerdir uğramamış ama iksir taptaze...O adam bilir ki '' Birisi'' vardır ; maddeleri mükemmel bir şekilde oranlayıp birleştirip o iksiri bir tüpe koyup hazırlayan birisi vardır ve o iksir birisine aittir...Ama birden aklına vesvese gelir veiçinden bir ses ''buraya senelerdir kimse gelmemiş gibi bu iksir tesadüfi olarak senin şansındır , al ve git '' der...Buna inanan adam ayrıca şuna da inanmıştır : ''Bir rüzgar esmiş , camdan içeri girip bütün rafları ve tüpleri yere sermiş ve hepsinden yukarı da bahsettiğimiz oranlarda yere akmış ; bir noktaya doğru ilerlemiş ve hatta tüpün içine girmiş ve tüpün ağzı da kapanmış seni bekliyordur...Bunların hepsi tesadüfidir ! '' Evet tesadüfiliğe inanmak işte budur... Dünyanın tesadüfi oluşuna inananlar gibi...Görüp görebileceğiniz her türlü ham madde , su , o2 , fotosentez , dehidrasyon ve insan sistemleri mükemmel bir oranda çalışmaktadır...''ALLAH'' yoktur demek yukarıdaki akılsız akla işaret eder..Hiç mümkünmüdür ki böyle muhteşem oranlar , sistemler , gezegenler tesadüfi olsun? .Evet hiç mümkünmüdür ki Bir korkak tavuğa yavrusuna saldıran bir arslanın önüne atlayıp kafa tutma cesaretini , anne merhametini veren bir kudret olmasın? ! ve hiç mümkünmüdür ki doğar doğmaz bal yapmak göreviyle çiçeklere atılan arılara o görevi emredecek gizli bir ''EL'' olmasın ve küçük bir tohumdan koca bir ağacı çıkaran , kupkuru bir daldan sulu ve tatlı bir meyve çıkaran merhamet sahibi ve asıl dünyanın sahibi olmasın ? Bir nakış terzisiz , bir kitap yazarsız ve bir makine icatsız olmayacağı gibi , bu dünya da Yaradansız değildir...
-gayri ihtiyarı inşallah diyince kendini tuhaf hissetmek
-mahalle baskısından dolayı bunu herkesten gizlemek
-oruç tutuyomuş gibi gözükmek zorunda kalıp, kimse olmadığında ağza poğaça tıkıştırmak
-uçsuz bucaksız bir önyargıya maruz kalmak
-direk kötü insan damgası yemek
zorlu bir süreçtir zor bir olay yaşadıktan sonra inancınız sarsılır araştırırsınız araştırdıkça insanı daha da araştırmaya iter devamlı araştırırsınız dini kitapları okursunuz, hadis kitaplarını okursunuz, farklı farklı meallere bakarsınız, sürekli bulduğunuz çelişkileri ve mantıksızlıkları arttırmak istersiniz ve sayısı sizi tatmin ettiğinde emin olursunuz ve inancınızı tamamen kaybedersiniz ve diğer durumları araştırırsınız evrimi materyalizmi araştırırsınız.
bilimle dini karşılaştırıp bilimin üstünlüğünü görmüş kişidir. oysa bu iki kavramı karşılaştırmak yaptığı en büyük hatadır. din inançlar üzerine kurulmuştur bilimse kanıtlar üzerine tabi ki bilim kazanır. ateist değilim ama bu iki karşılaştırmaya karşıyım. islam gibi bir din zaten bilimin, ilimin geliştirilmesini emreder. islam dini eğer bilimin gelişmesinde bir sakınca görseydi allah ın ilk emri oku olmazdı.
bilim ile dini karşılaştırmaktan çok, sorduğu sorulara din ile değil bilim ile cevap bulmaktır. bilim ile dini karşılaştırmasına gerek yoktur da zaten.
felsefi metafiziksel çıkarımı tanımsızlıktan yana kullanmaktır.
benim çıkarımım budur. sohbet etme imkanı bulduğum ateist insanlar genelde agnostizme biraz daha yakın duruyorlardı, aralarında tanrı var olabilir bununla ilgilenmiyorum ya da tanrı var ise olmamasını dilerdim gibi söylemleri olanlar da vardı.
tanrının var olmasını isterdim diyeni de gördüm.
tabi aralarında çok sıkı savunucular da var, dawkins mantığında olanlar yani.
yanlış lanse edilen şu ki; her ateist haldır haldır araştırma yapmış, çok mürekkep yalamış tiplerden oluşmuyor, bu genellemeye gitmelk kibir olacaktır.
tabi kalkıp da ''pis kafirler'' deyip buğzedecek halim yok, allah'ın iradede özgür bıraktığına kul karışamaz;
işin özü şu ki, insan tanrıcılık oynarsa ya ateist olur ya da bilinçsiz bir bağnaz.