atatürk ' ü peygamber , tanrı gibi görmek ve gösterilmek karanlığını ve cehalitini bir şeyin arkasına saklamak için yapılmaktadır. atatürk gitgide putlaştırılmış ve put olarakta kabul görmüştür.bu gün türkiye ' de atatürk ' ün söylemediği bir sözü bile söylemiş gibi gösterip onun arkasını saklanırsanız kabullendirmek istediğiniz durumu kolayca kabullendirebilirsiniz.
atatürk, allah değildir. bunun iddiasında bulunan bir türk evladı yoktur. çoğu insan atatürk'ün yaptığı onca yeniliği sindiremedi. allah'ın dünyada bir gölgesi varsa, bu benim için atatürk'tür. bu ülkede bu kadar kişi elini açıp allah'a dua edebiliyorsa, bunu atasına borçludur.
allah'ın türk milletini her zaman sevdiğine inanmışımdır. çünkü bu topraklardan ne kavimler geçti. hiçbiri ayakta kalamadı. sadece türk milleti bu topraklarda ayakta kalabilmiştir. tanrı, atatürk'ü durduk yere türk evladı olarak yaratmamıştır. bu milletin kaderini durduk yere atamın eline bırakmamıştır. bunu her zaman düşünüyorum ve atamın yaptıkları aklıma geliyor. gözlerim doluyor ve yüzümde bir gülümseme beliriyor. bende başka bir millete ait olan biri olsaydım, bende kıskanırdım yüce atatürk'ü. ne mutlu türküm diyene!
"Bir arkadaşımın arkadaşının beş yaşındaki kızı üç gün su içmedi. Sebep: Atatürk içimizde. Su içersem boğulur. Kızı psikologa götürdüler. Psikolog Atatürk;ün denizde yüzerken resimlerini gösterdi, çocuk öyle düzelebildi."
bir insanı çok sevmek veya saygı duymak tanrılaştırmak mıdır?
ben ressam olsam sevdiğim kadının resimlerini yapıp dursam onu tanrılaştırır mıyım?
veya heykeltraş olsam sevdiğim kadının heykellerini yapsam onu tanrılaştırır mıyım?
veya müzisyen olsam sevdiğim kadına şarkılar yazsam onu tanrılaştırır mıyım?
veya şair olsam sevdiğim kadına şiirler yazsam onu tanrılaştırır mıyım?
sanırım tanrılaştırmış olmam. umarım bu noktada karşı görüşte kimse yoktur.
diğer yandan atatürk ün bu ülke ve millet için yaptıklarını en azından her türkün takdir ettiğini umuyorum.
e o zaman atatürk ü minnettarlık duyan onlarca ressamın atatürk ün resimlerini yapması onu tanrılaştırmak mıdır?
veya şu an ingiliz mandası olmadığı için atatürk e şükreden onlarca heykeltraşın atatürk ün heykellerini yapması onu tanrılaştırır mı?
veya hala türkçe diye bir dil olduğu için sevinen bir şairin atatürk e hitaben şiirler yazması onu tanrılaştırır mı?
bence tanrılaştırmaz. sadece sevgi ve saygı göstergesidir.
ben sadece kendi adıma konuşmak gerekirse eğer uzakken bir delikanlı benim anamı, bacımı, sevdiğimi tecavüz edilmekten kurtamışsa, babamı kardeşimi dostumu ölümden, yunana esir olmaktan kurtardı ise veya en azından kurtulmasına azıcık yardımcı bile olsa, ben onun heykelini de diktiririm, kendi çapımda ona şiir de yazarım, eğer benden önce ölürse her zaman arkasından saygı ile de anarım arkadaş. buna da ben vefa, saygı derim. o adamı tanrılaştırmak demem. o kadar komik olmam.
tanrılar tanrılar tanrılar... başkasının tanrısını yeri geldiğinde kesip yiyoruz neden tanrılaştırılmaya karşıyız bu kadar. Bırakalım da birilerinin tanrısı olsun. Nasıl olsa o kendini biliyor. Biz onu biliyoruz. Bildiğini zanneden yiyiciler tanrılaştırsın.
Türk milleti tek bir beden halinde Atatürk'te vücut bulmuştur.Bende herşeyin tartışılabilir olmasından yanayım.Ama arkadaş burda duracaksın.Cumhuriyetin devrimlerin temeline dinamit koyamazsın.hee koyarsan ne olur?sen de o molozların altında kalırsın.
atatürk tanrılaştırılmadı. atatürk tanrılaştırıldı diyenler, atatürk'ün yaptığı devrimleri içlerine sindiremeyenler, atatürke bir nefret oluşturma amacıyla böyle bir söylemi milletimize empoze ediyorlar. bütün dünya milletlerinin atatürk hakkındaki söylemleri açık seçik ortada o bir dahidir o türk milletinin çıkardığı en üstün insandır. o kısa ömründe, büyük işler başarmış, büyük insana, her türküm diyen saygılıdır. saygı göstermeyen sevmeyenlerinde olduğunu ne yazık ki görüyoruz, okuyoruz. işte bunlar siz atatürkü tanrılaştırdınız diyorlar. amaçları bellidir. o büyük insanı sevmeyenler ve hatta nefret edenler şunu akıllarının bir köşesin de devamlı canlı tutsunlar. biz atatürkü sevenler yeminliyiz, kanımızın son damlasına kadar, yaşamımızdaki son nefesimize kadar onu seveceğiz. onun bu millet için öngördüğü idealleri canlı tutacağız. ve hep tekrar edeceğiz ne mutlu türküm diyene. bizleri araplaşmaktan kurtardığı için minnettarız sana büyük atatürk.
iyi niyetli pek çok kemalist in fark edemediği acı bir gerçek. bu muhteşem tespitlerin kaşiflerinin dinciler olması elbetteki bir tesadüf değil.
şimdi dinci dediğin adam, kendi pazarını korumak için din sosuyla yaşayan liberaldir. bunun içinde düzenli olarak din propagandalarına ihtiyaçları vardır. düzenli olarak. ve propagandanın da üstadları dincilerdir. yani bin yıllardan devraldıkları bir alışkanlıkları var. kabul edersin ki.
bir grup insan, atatürk ü üstün bir varlık olarak kitlelere anlatmaya başladıklarında, yani atatürk adı üstünden pazar için propagandaya giriştiklerinde, bu en çabuk dincilerin dikkatini çeker. dedim ya bu işin üstadları dincilerdir diye.
bir grup liberal, atatürk üstünden pazar elde etmeye giriştikleri zaman, dincilerin izledikleri yolu izlediler. başarılı yöntemler çünkü. e haliyle liberallerin pazar için savaşmalarına tanık oluyoruz.
biri diyor, siz dincisiniz, kendi ürünlerinizi satmak için dindar kılıftasınız. biri diyor, siz atatürk ü putlaştırdınız kendinize pazar elde ettiniz.
aklıma cahiliye dönemi gel yav; hani şu helvadan put yapıp tapıyolar ya sonra acıkınca da yiyolar bu da ona benziyo atatürke ve söylemlerine taparlar ama işlerine gelmeyince onu bile yalancı yaparlar
" mustafa kemal gençlere bir bayram filan da armağan etmedi.. zaten idman bayramı vardı, osmanlı'dan gelen, o da kutlanıyordu, onu 19 mayıs'la birleştirip yıllar sonra siyaset mühendisleri tarafından bugün bayram ilan edildi. tıpkı 23 nisan'ın milli egemenlik ve çocuk bayramı olarak ilan edilmesi gibi.."
" öyle chp'nin cumhuriyetin şeref kitabındaki şiirdeki gibi; ey gökteki melekler, sizde göklerden inin / yılda bir borcumuzdur cumhuriyete tapmak (15. yıl sayfa 53)... evet facianın tüyler ürperten tarafı budur. padişah denilen hain, kendi tahtını ve kıymetsiz hayatını korumak için yurdunu, milletini düşmana feda etmek istiyordu. (...) atatürk (...) padişah adını taşıyan vatan hainini kovdu sonunda değil mi?
vaad edilen neydi: ulu şefimizin gösterdiği yoldan yürüyelim. onun yolu bizi yalancı ahiret cennetine değil, hayata kavuşturacaktır.ufukta sonsuzluğu çizen kudretli bir el / göklere yükseliyor ilah gibi bir heykel / bu varlığın önünde bir dakika dize gel / bu taş daha kutsidir o kabenin taşından.
ey büyük ata! ey tanrının oğlu! diye başlayan daha bir sürü zırvanın yer aldığı bu metnin aslını görmek isterseniz, chp'nin cumhuriyetin 15. yılı için bastırdığı, türk gençliğinin duygu ve düşüncesini ifade eden istanbul'da cumhuriyet matbaasında basılan şeref kitabına bir göz atmanız yeter."
