"bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! burada dost bir vatanın toprağındasınız.
huzur ve sükun içinde uyuyunuz. sizler mehmetçiklerle yanyana koyun koyunasınız.
uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! gözyaşlarınızı dindiriniz. evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır."
bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
ey türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
her türlü ahlaksızlığı atatürkçülük adı altında savunup atatürkçülüğün ismini lekeleyenler için:
''Bir milletin ahlak değeri, o milletin yükselmesini sağlar. Bir millet, zenginliğiyle değil, ahlak değeriyle ölçülür.''
bu ise yobazlar için:
''bilim gerçeği bilmektir, hayatta en hakiki mürşit ilimdir.''
Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir, adeta halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. isteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır.. – Mustafa Kemal Atatürk
edit:
Evet Karabekir, Arapoğlunun saçmalıklarını Türk oğullarına öğretmek için Kuran’ı Türkçe’ye tercüme ettireceğim ve böylece de okutturacağım, ta ki budalalık edip de aldanmakta devam etmesinler. – Mustafa Kemal Atatürk
bu da var.
Zaman süratle ilerliyor. Milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümlerin geldiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişmesini inkar etmek olur. – Mustafa Kemal Atatürk
aha bunu da buldum.
Bir takım şeyhlerin, dedelerin, seyyitlerin, çelebilerin, babaların, emirlerin arkasından sürüklenen ve falcılara, büyücülere, üfürükçülere, muskacılara talih ve hayatlarını emanet eden insanlardan mürekkep bir kütleye, medeni bir bir millet nazariyle bakılabilir mi? – Mustafa Kemal Atatürk
Ben manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır. – Mustafa Kemal Atatürk
Atatürke süikast girişimi sonrası söylediği söz şudur Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
"Meclise geldik. Bir de müezzin geldi. Müezzin ezan okudu. Meclis kapısından içeri girdiğimiz zaman atatürkün önüne sırmalı elbiseler giyinmiş bir imam dikildi. Atatürk ne istediğini sordu. imam ellerini kaldırarak: "Dua etmeden girilmez!" dedi.
Atatürk, "Bu yurt askerin süngüsü ile kurtarıldı ve bu meclis onun gayretiyle kuruldu. Yoksa senin duanla değil! Çekil oradan!" dedi ve imamı eliyle iterek meclise girdi."
Kaynak: Kemal Arıburnu, Atatürkten Anekdotlar-Anılar
"ben her şeyden önce bir türk milliyetçisiyim. böyle doğdum. böyle öleceğim. türk birliğinin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum. yarının tarihi, yeni fasıllarını türk birliğiyle açacaktır. dünya sükununu bu fasıllar içinde bulacaktır. türk'ün varlığı bu köhne aleme yeni ufuklar açacak, güneş ne
demek, ufuk ne demek, o zaman görülecek."