kemalist çevreler tarafından pek kabul edilemeyen şiddetli bir şekilde inkar edilen olay. Said Nursi 1915 Kafkasya Cephesi'nde savaşmış Ruslara esir düşerek Sibiryaya sürgün edilmiştir. 1918 yılında esir kampından kaçarak istanbul'a gelmiş Anadolu'ya geçerek ayrılıkçı Kürtlerin devlet kurma çabalarına karşı çıkmış halkı Osmanlı'ya bağlı kalmaya teşvik etmiştir. işgal kuvvetlerinin baskısı ile şeyhülislam'ın Kuvvayı milliye'cileri katletmek caizdir diye fetva verdiğinde fetvaya karşı çıkmış ilk isimdir. Akabinde kendisinin Milli mücadelede yer edinmiş ve Kuvvacılara destek olmuştur. Fakat işgal kuvvetleri kovulduktan sonra cumhuriyet dışında yapılan birçok devrime milleti benliğinden ve dininden kopardığı gerekçesi ile karşı çıkmıştır. Daha sonra Atatürk ile arası açılmış ve arka arkaya gelen sürgün cezalarına yollanmıştır.
Said Nursi 1907 yılında sık olarak Selanik'teki ittihat ve Terakki toplantılarına katılmıştır. Atatürk ile tanışıklığının buradan olduğu söylenmektedir.
sen hayatını hiçe say, vatanı kurtar, ezanı kafirin esaretinden kurtar, bayrağı kurtar, namaz kılmıyosun diye hain ol!
sizce bu mantıklı mı? hangi kitapta yazıyomuş bu?
(bkz: götünden fetma uydurmak)
denildiği gibi doğrudur ancak atatürk'ün davet amacı halk üzerinde etkisi olduğundan dolayıdır
ayrıca bu daveti başka yönlere çekmeye gerek yok dediğim olaydır...
atatürk said nursi'yi meclise davet etmiştir. türk milletinin içinde bulunduğu elim durumdan kurtulması için,millet üzerinde etkili olan birçok kişiyle iletişimi olmuştur, bu zamanlarda atatürk dini düşünce olarak muhafazakar yapıda bir insandır, bu davet olayı, meclis açılışının cuma gününe ertelenmesi, hint müslümanlarıyla olan birlik gibi olaylar atatürk'ün milleti kandırmak için yaptığı eylemler değil, gönülden inançlı olarak yaptığı faaliyetlerdir. bu zamana kadar televizyonlarda ve piyasada konuşanlar okumayan kemalistler olduğu için bunları bilmezler fakat, atatürk dini düşünce olarak annesininde etkisi olmuştur muhafazakar yapıda olduğu zamanlar olmuştur. çanakkale savaşı sırasında dualar etmesi, kuran-ı kerim'i defalarca okuması vb. bunlara yazdığı mektuplarda rastlanabilmektedir. fakat bu zamana kadar o mektupların sürekli olarak aşk meşk yönleri ortaya çıkarılmıştır.